Bencillik, hayvanın kökeninde olduğu kadar, insanın kökeninde de yer alır ve hatta bu kökenin belki de en önemli parçasını oluşturur. Bu sebeple de insan davranışlarının hepsi, bencillik temeli üstüne kuruludur. Bu da şu demek oluyor ki, insan davranışlarının çoğu, bu davranışların kökeninde yatan bencillikle izah edilebilir. Bu bencillik, insanların hedeflerini belirleyecek kadar önemlidir. Bencillik, doğası itibariyle sınırsız güçte bir duygudur. İnsan, her ne koşulda olursa olsun varlığını korur; acılardan uzak durmak için her zaman çaba sarf eder. İnsanın tüm uğraşı, tadabileceği olası tüm hazlara ulaşıp onları tatmaktır. Bunu da bir kenara bırakalım, kendisine yeni haz kaynakları yaratabilmek için de olabildiğince çaba sarf eder. İnsan, bencilliğinin, isteklerinin önünü kesmeye çalışan her şeye büyük bir öfkeyle bakar; onlara karşı çok büyük bir nefret duyar. İnsan, tüm bu şeyleri düşman edinir ve onları yok etmek için elinden geleni ardına koymaz. İnsanın tek istediği olabildiğince hazza ulaşmak ve hazzın her türünü tatmaktır. Her şeye sahip olmak ister insan… İnsanın düsturu şu sözden ibarettir: ” Her şey benim içindir ve başkaları için olan bir şey yoktur!” İşte bencillik diye tanımladığımız bu duygu, dünyaya böylesine egemendir.
Arthur Schopenhauer
