İran (Pers-Acem) Mitolojisi ve Dahhâk

Pers mitolojisi, İran platosu ve onun sınır bölgeleri ile Karadeniz’den Hoten’e kadar uzanan Orta Asya bölgelerinde yaşamış ve birbirleriyle kültürel ve dilsel olarak ilişkili olan eski halkların inanç ve ibadet uygulamalarının bütününe verilen isimdir.

Pers mitolojisindeki karakterler güçlü bir biçimde ikiye ayrılmıştır: İyi olanlar ve kötü olanlar. Bu ikici iyi-kötü anlayışı Pers mitolojisindeki hikâye, figür ve çeşitli motiflere de yansır. Bu anlayışın kökeni Zerdüştlük’teki Ahura Mazda’nın (Avestaca, daha sonraları Farsça’da Hürmüz) iki emanasyonu anlayışı üzerine kurulmuştur. Spenta Mainyu yapıcı enerjinin kaynağı, Angra Mainyu ise karanlık, yıkım ve ölümün kaynağıdır.

Pers mitolojisinde büyük sayılarda bulunan daeva (Avestaca, Farsça: div) yani ‘ilahi’ veya ‘parlak’ isminde varlıklar da bulunmaktadır. Bunlara Zerdüşt Mazdaizmi’nden önceki zamanlarda tapılmaktaydı ve Vedik dinlerdeki gibi bu Zerdüşt öncesi Mazdaizm biçiminin bağlıları daeva`nın kutsal varlıklar olduğuna inanmaktaydı. Fakat, Zerdüşt’ün dini reformlarından sonra terim cinlerle özdeşleştirilmiştir. Yine de Hazar Denizi’nin güneyinde yaşayan İranlılar daeva tapımını sürdürdüler ve Zerdüştlüğü kabul etmemekte direndiler ve böylece de daeva`yı içinde barındıran bazı efsaneler bugüne kadar ulaşabilmiştir. Örnek olarak GHOT İRAN isimli efsane verilebilir.

Ayrıca, Zerdüşt şeytan epitomisi, Angra Mainyu veya Farsça Ehrimen, daha sonraki dönemlerde İran edebiyatında Zerdüştçü/Mazdaist kimliğini kayberedek bir div olarak tasvir edilmiştir. İslam’ın bölgeyi fethinden sonraki dönemlerde Ehrimen noktalı vücuda ve iki boynuza sahip bir adam olarak tasvir edilmiştir. Zaman zaman İslam’daki şeytan kavramı ile de bütünleşmiştir.

Pers mitoloji ve destanlarındaki en ünlü karakter Rüstem’dir. Bir başka ünlü figür de despotizmin sembolü olan Zahhak’tır. Zahhak sonunda Demirci Kaveh tarafından yenilgiye uğratılır. Zahhak ile ilgili ilginç ve bilgi verici bir nokta da Zahhak’ın omuzlarından çıkan ve onu koruyan iki engerek yılanıdır. Zira yılan çoğu Doğu mitolojisi gibi Pers mitolojisinde de kötülüğün sembolüdür. Pers mitolojisinde birçok farklı hayvan bulunur, bir kısmı iyiliği bir kısmı ise kötülüğü sembolize eder. İyiliği sembolize eden ve hiç kuşkusuz Pers mitoloji ve destanlarında büyük önem atfedilen hayvan kuştur. Bu kuşların en ünlüleri, büyük, bilge ve güzel olan Simurg ve kraliyet kuşu olan Huma’dır.

Pari (Avestaca: Pairika) veya Türkçede kullanılan şekliyle peri erken dönem Pers mitolojisinde güzel fakat kötü (şeytani) bir kadın olarak tanımlanırdı. İslam’ın gelişinden sonra niyet ve doğasına dair bu görüş değişime uğramış, zamanla kötülüğünü yitirmiş fakat güzelliği artmıştır ve sonunda çok güzel, kesinlikle kötü olmayan bir kadın olarak tasvir edilmiştir ve güzelliğin sembolü haline gelmiştir ki bu anlamda İslam’daki cennet inancında var olan huri kavramıyla ilişkilendirilmiş olduğu söylenebilir. Fakat yine de köken olarak pariye bağlanabilecek bir kötü (şeytani) kadın tiplemesi, Patiareh, hâlâ varlığını sürdürmektedir ve fahişeleri sembolize etmektedir.

İran(Pers) Mitolojisinde Dahhâk: Eski İran mitolojisinde, Hint-İran ortak geleneğinden kalma insan vücudu ejder veya ejder görünümlü insan.

İslâmî kaynaklarda Dahhâk olarak ge­çen kelime Avesta’da Azi Dahâka, Pers literatüründe Azdahâ, Pehlevî metinle­rinde Az [i] dahâg, Ermenice’de Azdahak şeklindedir. Avesta’da azi (ortak Hint-Iranca’da ahi) “yılan” veya “ejder” anlamında kullanılır. Bu kelimenin Latince’deki anquis ile akraba olduğu anlaşıl­maktadır. Aynı kelime Sanskritçe ve Sırp­ça’da az, Ermenice’de iz, Polonya dilin­de vaz, Grekçe’de ise ekhis şeklindedir. Dahhâk kelimesinin Sanskritçe’de “köle” anlamında dasa, Persçe’de -düşman” an­lamında dahadan geldiği ileri sürülmektedir. Bununla birlikte genellikle dahhâkin “insan” anlamına geldiği ve Sanskrit­çe kökenli olduğu kabul edilmektedir.
Geleneksel Ön Asya folklorunda Dah­hâk tarihî ya da mitolojik bir şahsiyet olarak ortaya çıkar. Meselâ Fars litera­türünde ve folklorunda Dahhâk bir Arap kralıdır. Dieulafoy’a göre Zoak adında Su­riyeli bir prenstir. Arap geleneğinde Asur-banipal olarak görülür. Dahhâk’in laka­bı olan Baevaraspa kelimesi Şehnâme’-de Biyâresb, Şerefnâme’de Bîveresb olarak geçer. Thomson’a göre bu ad Kai­deliler arasında insan başlı, at vücutlu bir yaratık olan Piurid’e kadar uzanır.

İran folklorunda büyük bir hayvan şek­linde tasvir edilen Dahhâk bazen yılan, bazen da aslan olarak düşünülür. Nev­ruz, Azi Dahhâk’in öldürülüşünün kutla­nışını ifade eder. Bazı söylentilere göre Dahhâk’in iki omuzunda çıban, kimileri­ne göre de yılanlar vardır. Yılanlar an­cak insan beyniyle beslendiğinden Dah­hâk her gün insan beyni yerdi. Bu mitos kahramanını, Hint-İran kavimlerinin bir­birinden ayrılmadığı dönemlerde İranlı­lar, semavî suları tutarak kuraklığa yol açan ve açlığa sebep olan, sonunda Rig Veda’daki İndra ve Vritra mitinde oldu­ğu gibi bir kahraman tarafından yenil­giye uğratılan canavar olarak düşünmüşlerdi.

Dahhâk motifi Hint-İran ortak mira­sının eski bir ürünü ise de ona ait en er­ken referanslar Avesta’da bulunur. Öte yandan Bûndahişn, Pehlevî Rivâyât Denkard, Şehname gibi geç döneme ait eserlerde de bu motifin işlendiği görü­lür; ne var ki bunlar otantik durumdan uzaklaşmış anlatımlardır.

Avesta’ya göre Dahhâk üç ağızlı, üç başlı, altı gözlü, çirkin, çok güçlü, şeytanımsı bir ejder-canavardır. Avesta’da Dahhâk’in Babilonya’da Arduui Sûrâ’ya tapan biri olduğu söylenir. Bûndahişn’e göre Dahhâk Babel’de bir mekân yaptır­mıştır. Denkard’da Dahhâk’in dünyayı yok edecek bir ırk olarak Araplardan geldiği, büyü ile Babel’de olağan üstü işler yaptığı, bu işlerle halkı putperestli­ğe davet ederek onları baştan çıkarma­ya çalıştığı ve Feridun tarafından yenil­giye uğratıldığı anlatılır. Pehtevî metin­lerine göre Dahâg, “hak Mazdacı din”in muhalifi olarak “bâtıl din”in kurucusu ve yayıcısıdır. Denkard’da bâtıl dinin ve gayri meşruluğun yeryüzüne getirilme­sine aracılık edenin Dahhâk olduğu söy­lenir; böylece o insanları fesada sürük-Pehlevî metinlerinden itibaren Dahhâk’in (Dahâg) efsanevî İran yöneticileri (Pîşdâdiyân) listesine dahil edildiği görü­lür. Bu metinlerde Dahhâk’in kötü ve zalimce idaresi ayrıntılı olarak anlatıl­mıştır. Bûndahişn’de soyu şeytanın ru­huna kadar çıkarılır. Pehlevî metinlerin­de Dahhâk ile ilgili en önemli anlatım, onunla Feridun’a atfedilen eskatolojik roldür. Rivayete göre Dahhâk Ferîdun tarafından yakalandıktan sonra öldürül-meyip Demâvend dağında zincire vuru­lur; ancak o zincirlerini kırarak kurtulur ve yeryüzünde kötülük yapmaya başlar; giderek insanların, hayvanların ve bitki­lerin üçte birini yer; daha sonra Kirsâsp adlı bir kahraman tarafından öldürülür. Bunun üzerine bütün yeryüzü bayram eder ve her şey yeniden başlar.

Dahhâk mitosu İslâm geleneğinde de bir zulüm örneği olarak yer alır. Rivaye­te göre Dahhâk, Nûh tufanından sonra gelen ve bütün dünyaya hâkim olan hü­kümdara verilen bir addır. Nuh’un oğlu Yâfes’in neslinden olup tufandan sonra 1000 yıl yaşamış ve hüküm sürmüştür. Saltanatının son 200 yılında iki omuz ba­şında İblîs’in yaptığı bir hile ile iki yılan başı belirmiştir. İblîs Dahhâk’in rüyası­na girerek bu yılanların verdiği rahatsız­lıktan kurtulması için yılanları her gün iki beyinle beslemesini tavsiye etmiştir. Sonunda İsfahan’da Gâve (Kavat) adında bir demirci, iki oğlunun bu yüzden öl­dürülmesi üzerine Dahhâk’e baş kaldı­rır. Bütün halk demirci Gâve’nin çevre­sinde toplanır ve Dahhâk’in öldürttüğü Cem’in oğullarından Feridun’u şah ilân ederler. Feridun ile Dahhâk orduları ara­sında yapılan savaşta Dahhâk ve ordu­su yenilir. Dahhâk kaçarsa da Gâve ye­tişir ve onu öldürür.

İslâm kaynaklarında Dahhâk’e ait sı­fatların çoğunun deccalın sıfatlarıyla ben­zeştiği görülür. Dahhâk yeryüzünde az­gınlık çıkarmış, 1000 yıl hüküm sürmüş, Rey ile Taberistan arasındaki Debâvend’-de bağlanmıştır. Onun Ferîdun tarafın­dan bağlanışı bayram (Mihricân) ilân edil­miştir. Taberi’ye gö­re Dahhâk, Bîveresb adıyla Cemşîd’e kar­şı isyan etmiş ve onu testereyle kesmiş­tir. Hişâm b. Kelbî’den geien rivayette Dahhâk’in baş kaldırdığı kişi Cem olarak gösterilir. Dahhâk’in Nemrud olduğu da söylenir. Bir rivayete göre ise Dah­hâk’in iki kolundan çıkan gerçekte yılan değil et parçalarıydı. Dahhâk insanları korkutmak için bunların yılan olduğunu söylüyordu. Bazı rivayetler­de ömrünün 1000 yıl, saltanatının 600 yıl, bazılarında ömrünün 1100. saltana­tının da 1000 yıl sürdüğü kabul edilir. İbnü’l-Esîr’e göre Dahhâk ilk firavundur. Başka bir rivayete göre ise Cem’den sonra kral ol­muş, Nemrud diye anılmıştır.
RrdevsFye göre Dahhâk Padişah Mer-dâs’m oğludur. Cesur, çevik, fakat şeh­vete tapan kötü huylu biridir. Ona Pehlevî dilinde Biyâresb denirdi ki “biyur” 10.000 mânasına gelir. 10.000 altın dizginll atı olduğu için bu adı almıştır.

Sonuç olarak denebilir ki Dahhâk mi­tosu, henüz Hint-İran kabilelerinin bir­birinden ayrılmadığı dönemlerde ortaya çıkmış bir Ârî mitosudur. Grekler’deki Zeus-Typhon çekişmesinden Hindistan’­da İndra ve Vritra arasındaki mücade­leye kadar bütün Ârî geleneğinde biri dözenl koruyan, diğeri yıkmaya çalışan iki mitolojik kahraman figürü benimsen­miş olup Dahhâk de düzene karşı müca­dele veren gücü sembolize edenlerden biridir.

Bir Cevap Yazın