Beni Mezara Dik Gömün!

İnsanları memnun etmek için konuşsam, günde 40 defa fırıldak gibi dönmem gerekir. Bir tek yüzüm var; Anadan doğma Şeriat-i Garra-yı Muhammediye’nin fedakârıyım! Ve anti Kemalistim! İsteyen beğensin, isteyen beğenmesin. İnsan denilen kemanı kader çalar ve nasibi kadar ses çıkar. Böyle âfâkî, ulu orta hücûmlara ben cevap vermem. Ben karşımda adam gibi adam isterim; davâsı için darağacına gitse sözünden dönmez adam isterim. Ben bir yüzle yaşadım bu yaşa kadar; bir ikinci yüzüm yok. Askerî mahkemede de aynı yüz; dostlarımla konferans verirken de aynı yüz. Ben dâimâ Osmanlı kaldım ve onun müdâfiiyim. Ve Osmanlı’ya karşı olan herkese karşıyım; bu babam da olsa. Bir adam sövüyorsa Osmanlı’ya tenkîd ederim. Kemal Paşa da olsa, İsmet Paşa da olsa, Kazım Karabekir de olsa benim için fark etmez. Yaptığı bir iyilik varsa o ayrı bir iştir; yanlışına yanlış derim. Hanım bana târizde bulunuyor.. Burada Nevzat Yalçıntaş kırk sene evvel bana anlattı; “Mustafa Kemal Paşa’yı müslüman göstermek için vesîka uydurduk planlamada..” Medine haremini vehhâbîler yıkacakmış da telgraf çekmiş de yıkılmayı önlemiş.. “Uydurduk!” dedi.. Şimdi bunu doğru diye anlatıyor.. Ben de buraya yazdım; “Ey Nevzat!” Benim elli senelik arkadaşım.. “Bana mı yalan söyledin?! Şimdi millete mi yalan söylüyorsun?!” Babam olsa.. Elli senelik arkadaşım.. En çok sevdiğim insanlardan biri.. Ama bana başka türlü anlattın; kırk sene sonra millete başka türlü anlatıyorsun! İSLAM’ın hilâfetini yıkan, yazısını değiştiren, medresesini kapatan, hocasını asan.. Sayayım mı daha?! Medine’yi kurtaracak.. Buna Bardakçı (Murat) bile inanmıyor da sana îtirâz ediyor. “Peki efendim, süremizi aşıyoruz..” (Veyis Ateş) Hatırını saymadım.. Burada yazdım; babam da olsa yazarım. Haa, ben böyle geldim.. Mussolini diyor ki: “Beni öldüğüm zaman dik gömün; mezara yatırmayın..” Ben de diyorum ki: “Beni bir Osmanlı öldü diye gömün!” Hayâtım boyunca böyle yaşadım. Ben bir cihân imparatorluğu vârisiyim; o idrâkten kopmuyorum. Bu milleti Mustafa Kemal yaratmadı! Bu bir safhadır; doğrudur yanlıştır.. Bu millet min-el ezel ilel’ebed vardır ve var olacaktır. Bu palavralara îtirâz etmek ne akıl hastalığıdır ne vatan ihânetidir.

Kadir Mısıroğlu

Bir Cevap Yazın