Kas Gücü

Kas Gücü. En yaygın teori erkeğin kadından daha güçlü olduğunu, bu gücünü de kadınları itaat ettirmek için kullandığını öne sürer. Daha üstü kapalı bir versiyonuysa, erkeklerin kas gücü isteyen tarla sürme ve hasat kaldırma gibi işleri domine ettiğini öne sürer. Bu durum, erkeklere gıda üretiminin kontrolünü verir ki, bu da zamanla siyasi nüfuz anlamına gelecektir.

Kas gücüne vurgu yapmanın sorunlu iki yanı vardır. Birincisi, “erkekler kadınlardan güçlüdür” önermesi sadece ortalama için geçerlidir ve güçten ne anladığınıza bağlıdır. Kadınlar genellikle açlığa, hastalığa ve yorgunluğa erkeklerden daha dayanıklıdır, ayrıca erkeklerden hızlı koşabilen ve daha büyük ağırlıkları kaldırabilen pek çok kadın vardır. Dahası, ve bu teori için en kötüsü, kadınlar tarih boyunca fiziksel güç gerektirmeyen (rahiplik, hukuk ve siyaset gibi) işlerin tamamından dışlandıkları gibi, ağır fiziksel güç gerektiren pek çok işe zorlanmışlardır. Eğer toplumsal güç, fiziksel güce veya dayanıklılığa göre dağıtılsaydı, kadınların çok daha fazla toplumsal güce sahip olması gerekirdi.

Daha da önemlisi, insanlarda fiziksel güçle sosyal güç arasında doğrudan ilişki yoktur. Genç insanlar fiziksel olarak çok daha güçlü olsalar da, yaşlılar genellikle gençlerden daha üstün ve söz sahibidirler. 19. yüzyılda Alabama’daki ortalama bir çiftlik sahibi, pamuk tarlalarında çalışan kölelerin herhangi biri tarafından saniyeler içinde yere serilebilirdi. Boks maçları Mısır firavunlarını ya da halifeleri seçmek için yapılmıyordu. Avcı toplayıcı toplumlarda siyasi tahakküm, genellikle en gelişmiş kaslardan ziyade en gelişmiş sosyal becerileri olanda bulunuyordu. Örgütlü suçlarda da en güçlü adam büyük patron olacak diye bir kural yoktur. Hatta patron genellikle gücünü nadiren kullanan, bunun yerine genç ve daha fit adamlara kirli işlerini yaptıran biridir. Bir birliği ele geçirmenin yolunun baştaki adamı dövmek olduğunu düşünen kişi de hatasından ders çıkaracak kadar uzun yaşayamayacaktır. Şempanzelerde bile, alfa erkekler bu pozisyonu anlamsız şiddet göstererek değil, diğer erkek ve dişilerle istikrarlı ittifaklar kurarak elde ederler.

Aslında insanlık tarihi de fiziksel güçle sosyal güç arasında genellikle ters yönlü bir ilişki olduğunu gösterir. Çoğu toplumda aşağı sınıflar ağır işleri yaparlar. Bu Homo sapiens’in besin zincirindeki yerini yansıtıyor olabilir. Eğer tek kıstas fiziksel beceriler olsaydı, Sapiens kendisini piramidin ortalarında bulurdu, ama zihinsel ve sosyal becerileri onu en tepeye taşıdı. Dolayısıyla türün kendi içindeki güç zincirinin de kaba kuvvetten ziyade zihinsel ve sosyal becerilerle belirlenmesi çok doğal. Tüm bu sebeplerle, tarihteki en etkili ve en istikrarlı toplumsal hiyerarşinin erkeklerin kadınları fiziksel olarak baskı alında tutabilme becerisine dayandığını iddia etmek o kadar da kolay değildir.

Kaynak: Sapiens Hayvanlardan Tanrılara

Bir Cevap Yazın