Potansiyel witcherların nereden geldikleriyle ilgili pek çok dedikodu bulunuyor. Alt tabaka insanları bizim köylerden çocukları kaçırdığımıza dair bir inanç barındırıyorlar. Sık sık bizden biri bir yerleşkeye girdiğinde kadınlar ortalığı birbirine katarak yeni doğmuş çocuklarını göğüslerine bastırıp diğer çocuklarını da odalarına gönderiyorlar. Saki biz witcherların boklu bezleri değiştirmeye zamanımız veya isteğimiz varmış gibi, emzirme döneminde olan bebek için gerekli memeye sahip olmamamızdan bahsetmiyorum bile…

Yaşça daha büyük çocukları kaçırmak da pek mantıklı değil çünkü o kadar büyük bir çocuğu o kadar yol taşımak sırtımıza ağrılar saplar ki zaten hiçbir şekilde genç bir çocuğu ailesinden almaya gerek yok. Ana yollar ve arka sokaklar, tapınak yetimhaneleri ve druid çemberleri, hepsi zaten aileleri savaş veya veba tarafından alınmış veya aileleri tarafından beslemek zorunda olacakları fazladan bir mide daha istemedikleri için dışarı atılmış ve kendi başlarının çaresinde bakmak zorunda kalan delikanlılarla dolu. Bu veletlere göre witcher olabilme şansı onların hayal edebileceklerinin ötesinden gelen bir fırsattır çünkü diğer türlü kader onları zaten ya açlıktan ya da suç işlerken yaşayacaklarından ölüme sürüklüyordur. İşte bizim birliğimiz çoğunlukla yeni üyelerini bu istenmeyen kişilerle dolu dipsiz havuzdan seçmektedir.
Eskiden çoğu witcherların temellerini atan büyücüler tarafından seçilip getirilirdi. Bazen de Yol’dan dönen bir witcher arkasında yeni bir üye adayıyla gelir. Diğerleri ise kendi bakıcıları tarafından getirilirlerdi ve bunlar genelde piçler, kadının ilk evliliğinden kalan istenmeyen çocuklar veya babasının topraklarını miras alma ihtimali olmayan ve zaten yeteri kadar işçi-çocuk olan bir çiftlikte yaşayan beşinci erkek çocuklar olurlardı.
Tabii ki aynı cüce deyiminde olduğu gibi – ‘bok ile kamçı yapılamaz” – sadece hem bilişsel hem fiziksel olarak zinde olan çocuklar seçilirdi; fiziksel ve zihinsel bünyeleri witcher eğitiminin şiddetini kaldırabilecek gibi görünenler.