İbretlik Kavuk Hikayesi ve Günümüz Türk Toplumu

İbretlik Kavuk Hikayesi ve Günümüz Türk Toplumu

Maalesef şekilcilik ve dış görünüş çoğu insanı aldatmaktadır. İnsanlar kendilerini zengin gibi göstermeyi çok seviyor. Sosyla medyada herkes mutlu, herkes kafelerde takılıyor, sürekli dışarlarda yemek yiyorlar. Hep lüks mekanlarda Story atıyorlar, son model telefonları kullanıyorlar fakat evlerinde açlıktan ölüyorlar. Maalesef Türkiye’de dış görünüş çok önemli. Öyle ki kafasında sırf sarık veya takke var diye bazı sahtekar tarikat ve camaat liderlerine insanların karılarını, kızlarını hatta kendilerini bile badeletiyor. Bu şeyhler, hocalar bu sayede milletin karısıyla, kızıyla rahatça sevişiyor. Koskoca evli adamlar karılarını cin çıkarma tedavisi altında bu şeyh takımına resmen pazarlıyor. Neden? Çünkü adamın kafasında sarık var, takke var. Bu tarz şapkalar veya kıyafetler bilginin, ilmin, mertliğin, dostluğun, güvenilirliğin sembolü değildir. Kerametin kavukla, takkeyle, şapkayla, kıyafetle alakası yoktur. Nasreddin Hoca zamanında beri insanlarımız maalesef şekilcilik peşinde ve hep aldatılıyor. Keremeti kavukta, şapkada, takke de arıyor. Bu söylediklerimiz sadece dinciler için geçerli değildir. Kemalistler, solcular, ateistler hepsinde aynı mantık vardır. Mesela sol kesim de mini etek giymeyi gelişmişlik seviyesi olarak görüyor. Çok uzattık efendim. Şimdi sözü Hoca Nasreddin’e bırakıyoruz.

Adamın biri, Nasreddin Hoca’ya bir gün, artık Grekçe mi, Frenkçe mi, Süryanice mi bilinmez, Hoca’nın yazısından anlamadığı bir kitap getirmiş. Hoca kitabı karıştırmış, adama geri verirken:

Nasreddin Hoca: Bunu ben bilmem, demiş, git bir de Sarı Saltuk’a sor!

Adam ayrılırken Hoca’ya ne dese beğenirsiniz?

-Bir de Hoca olacaksın, başındaki kavuktan utan!

Hoca, kavuğu çıkardığı gibi adamın başına geçirip:

Nasreddin Hoca: Be boşboğaz , keramet kavuktaysa, al, sen oku!

Bir Cevap Yazın