Annesi Gibi Bir Kız, Babası Gibi Bir Oğlan

Annesi Gibi Bir Kız, Babası Gibi Bir Oğlan

Genetik bir benzerliğin ortaya çıkmasında ailevi kokuların taşıdığı anlam, bize çoğunlukla neden ebeveynlerimizi hatırlatan kişileri çekici bulduğumuzu kısmen açıklar. Bağlanmanın biyolojisi de aynı yolu takip eder. Herkesin hayatında hayatta kalmak ve reprodüksiyon için iki tip kişilerarası ilişkinin kaçınılmaz olduğunu biliriz: Ebeveynçocuk ilişkisi ve karı-koca ilişkisi. Bu iki tip ilişkinin kurulması sinir sistemi ve hormonal sistem arasındaki aynı mekanizmayı içerir. Genel olarak, dış dünya ile vücuttaki endokrin bezlerinin çalışması arasındaki etkileşimler özel bir yol aracılığıyla meydana gelir: Hipotalamus-hipofiz-salgı bezi ekseni (örneğin böbrek üstü bezi). Dış dünyadan duyu organları (işitme, dokunma, görme, koku, tat) vasıtasıyla gelen iletiler beynin çeşitli alanlarına entegre olmuştur. Burada bu iletiler hatıralarımıza, hormonal durumumuza ve beklentilerimize vs. göre değiştirilir. Bunların tamamının özeti, içinde bu özetin endokrin sistemi için komutlar halinde yorumlandığı ve ifade edildiği hipotalamusa gönderilir. Bu komutlar sonra hipofize aktarılır, daha sonra kan dolaşımı yoluyla vücuda gönderilir ve vücuttaki reseptörler de beyinden gelen iletileri tanıyıp hormona çevirir. Nihayetinde de sistemin işleyip işlemediğine bakmak ve devamlı düzenlenmesini sağlamak için beyinde hormonların geri bildirimi gerçekleşir. Başka biriyle ilişki kurmamızı sağlayan işte bu uyarıcılar-tepkiler oyunudur ve bağlanmayı kolaylaştıran da bu hipotalamus-hipofiz-salgı bezi eksenidir.

Bir Cevap Yazın