”Mantıksız” Otomatik Tepkilerimiz

Psikolojiyle ilgiliyseniz Pavlov’u mutlaka duymuşsunuzdur. Hani şu ”köpek, et, zil ve salya” hikayesini…. Bilmeyenler için kısaca üzerinden geçelim.

Rus fizyolog Ivan Pavlov’un yaptığı deney sırasında, köpeğe ilk olarak birkaç kez zil çalınır. Fakat köpek tepki vermez. Sonradan et verilir. Köpeğin doğal bir şekilde salyaları akar. Sonra verilen et ile birlikte zil çalınır. Daha sonra et verilmediği halde zil çalındığında köpeğin salya salgıladığı görülür.

Bir başka deyişle köpek, her zil çalındığında salya salgılamaya şartlanmıştır. Aslında ilk duyduğumuzda çok da anlamlı gelmeyen, bu önemsiz gibi gözüken deney, ”hissettiğimiz şekilde hissettiğimiz” konusunda bir devrim niteliği taşıyor.

Bir başka deyişle köpek, her zil çalındığında salya salgılamaya şartlanmıştır. Aslında ilk duyduğumuzda çok da anlamlı gelmeyen, bu önemsiz gibi gözüken deney, ”hissettiğimiz şekilde hissettiğimiz” konusunda bir devrim niteliği taşıyor.

Nasıl mı?

Beynimiz milyonlarca yıldır benzer ama ilgisiz bir şekilde ”zil” ve ”salyalar” arasında bağlantılar kuruyor. Fobilerimizin, nedenini bilmediğimiz iyi ya da kötü duygularımızın, tercihlerimizin altyapısında bu eşleşmeler yatıyor. Aslında psikolojide ”şartlı refleks” olarak bilinen tepkidir.

Bir Cevap Yazın