Bilim İnsanı Olmayı İstemek…

Bilim insanı olmayı istemek…. Belki dünyanın en zor mesleklerinden, belki de meslek ötesi, bir yaşam biçimi olan, ancak yaşam biçimi olduğunda da en büyük mutluluklardan olan, adı üstünde hayatın kendisiyle geçtiği bir meslek dalı……

Bilim yapmayı isteyen, aile hayatında dahil bu hayali kuranlar, bunun nasıl bir tutku olduğunu bilirler. Bilim insanı olmayı isteyen kişiler, kendilerinde bunun kapasitesini de görürler. Mutlaka ilgilendikleri bir bilim dalı vardır, doğa bilimleri, matematik vesaire. Sadece istemek değildir onlarınkisi. Bilim insanı gibi yaşarlar, yaşamaya çalışırlar, sadece o adı alacakları günü beklerler. Onun uğruna araştırma yaparlar ve donanımlı olurlar, merak etmeden duramazlar, araştırma yapmadan duramazlar, zihinleri sürekli aktiftir, beyin kıvrımlarından tonla düşünceler geçer.

Bir de bilimin gerektirdiği disiplin için bazı bilimsel kafaların kendilerini törpülemeleri gerekmektedir, kimi zaten disiplinlidir. Bazıları da içten içe çok isterler bunu ancak çevrenin saçma sapan lafları bu kişileri soğutur. ”Bilim insanı olmak para mı kazandırıyor, sen kim bilim insanı olmak kim, bilim insanı meslek miymiş” Özellikle aile ve arkadaş ortamında bu çok vardır.

Bilim insanı olmak isteyen Türkler, lütfen bu isteğinizden vazgeçmeyin. Türkler diyorum, çünkü hem sözüm Türkleredir, hem de her ne kadar Bilimci olmak bireysel olarak başlasa da kişinin bulunduğu bölgedeki milliyetini etkiler, ve bilimci kişi o bölgeye hizmet eder. Yani Türkiye’de yaşayan Türk bir bilimciden bahsedebiliriz. Türk olup ABD gibi yerlerde kalıcı olarak yaşayanlar doğrudan ABD’ye hizmet etmiş olur. Bilim açısından mükemmel olmadığımız aşikar, bu nedenle bu uğurda dış ülkeye gidenleri anlayabiliyoruz, ancak doğru olan, belli bir süre eğitimini işini gördükten sonra kişinin ülkesine dönmesidir.

Bir Cevap Yazın