Lykeion’da Öğretilenler

Aristoteles’in kanıları Platon’unkinden çok ayrıydı. Platon’dan farklı olarak, elden geldiğince çok bilgi toplamak gerektiğini düşünüyordu. Yüzyıllar sonra Araplar aracılığıyla bize ulaşan kitaplarında çağdaş bilimin temelleri atılmıştır. Aristoteles’e göre, başımızın üstündeki gökte, ayağımızın altındaki yeryüzünde bulunan her şeye, Tanrılar belli, değişmeyen bir yer ayırmıştır. O, bir şeyin sistemde yer alan bütün öteki şeylerin yeri değişmeden, tek başına değişmeyeceğine inanıyordu. Aristoteles, canlı şeylerin taş gibi cansız maddelerin üstünde yer aldığı bir ”Doğa Merdiveni” tasarlamıştı. İnsanlara hayvanların üstünde bir yer ayrılmıştı. Tanrılara gelince, onlar bütün her şeyin üstünde hüküm sürüyorlardı.

Aristoteles, evrenin küre biçimindeki Dünya’nın çevresinde iç içe geçmiş bir küreler topluluğundan meydana geldiğine inanıyordu. Dünya’nın hemen dışında atmosfer küresi yer alıyor, onu toprak, su hava ve ateş küreleri izliyordu. Ateş küresinin ötesinde aether (Yunanca ”parlayan” anlamına gelen bir sözcüktür) dediği bir maddeyi içeren bir bölge uzanıyordu. Onun da ötesinde gezegenler ile yıldızları taşıyan küreler, en dışta da hepsini kuşatan ve bütün sistemin hareketini denetleyen bir küre bulunuyordu.

Bir Cevap Yazın