Üretim Olanakları Sınırındaki Kaymalar: Ekonomik Büyüme

Üretim Olanakları Sınırındaki Kaymalar: Ekonomik Büyüme

Üretim imkânları sınırı eğrisi belirli bir zaman diliminde, veri kaynak arzı ve sabit bir teknolojiye göre çizilmekte, farklı malların etkin üretimi altında birbirlerine dönüşümünü göstermektedir. Şayet ekonomide, mevcut olan kaynaklar (üretim faktörleri) ve belirli bir teknoloji ile üretim imkânları sınırına erişilemiyorsa, kaynakların tümü etkin kullanılmıyor, dolayısıyla daha az üretim gerçekleştiriliyor demektir.

Dikkat edilirse üretim imkânları sınırı eğrisi boyunca etkin üretim gerçekleşmekte ve teknoloji ile toplumun sahip olduğu kaynakların sabit olduğu varsayılmaktadır. Oysa, bu kaynaklar zamanla artabileceği gibi teknolojik gelişmeler de yaşanabilmektedir. Örneğin; zaman içerisinde bir ülkenin işgücü sayısı, sermaye stoku ve bunların nitelikleri arttırılabilir veya yeni bir teknik buluş gerçekleştirilebilir. Böyle bir durumda üretim imkânları sınırı eğrisi de değişir. Örneğimizde bilgisayar endüstrisindeki teknolojik ilerleme sayesinde mevcut kaynaklarla üretilebilecek bilgisayar sayısı artabilir. Ekonomide üretilen tereyağı miktarı veri iken daha fazla bilgisayar üretilebilir. Grafik 2.2’de görüldüğü gibi üretim imkânları sınırı eğrisi dışarı kayar. Üretim imkânları eğrisinin sağa kayması, malların daha fazla üretilebileceği anlamına gelmektedir. Üretim artması ekonomik büyüme olarak tanımlanır. İşte ekonomik büyüme nedeniyle, toplum üretimini D noktası yerine E noktasına taşımıştır. Üretim imkânları sınırı eğrisi, tek mal yerine iki mal için de gözlenebilir. Hatta her iki mal bağlamında aynı yönde ve büyüklükte sağa kayabileceği gibi, farklı büyüklüklerde de sağa kayabilir. Örneğin; bilgisayar üretiminde daha fazla sağa kayma gözlenirken, tereyağı üretiminde daha az sağa kayma gözlenebilir. Bu durum Grafik 2.3’te gözlenebilmektedir. Üretim imkânları eğrisi sağa kaydıkça, birtakım imkânsızlıklar artık imkân dâhiline dönüşecektir. Örneğin; 1970’li yıllardaki olanaksızlıklar şimdi olanak dahilindedir. Şimdiki olanaksızlıklar şayet büyük bir duraklama ve savaşlar yaşanmazsa, belki de 2020’lerde olanak dahilinde olacaktır. Bu nedenle olanaklar geçicidir ve üretim imkânları sınırı eğrisinde kaymalar gözlenebilir.

Ekonominin üretim kapasitesindeki artış olarak tanımlanan büyüme aynı zamanda kıtlık ve tercih bağlamında bir ekonomik sorundur. Şöyle ki; eğer şimdi gelecek için yatırım yapmaz isek (eğitime, aileye, teknolojiye, sağlığa ve sanayileşmeye) ve her şeyi tüketirsek, ekonomik büyüme sağlanamaz. Üretim imkânları sınırı eğrisine ilişkin şekilde değişiklik yaparak eksenlerden birinde yatırım mallarını, öteki eksende ise tüketim mallarını gösterelim. Grafik 2.4’te görüldüğü gibi şayet toplum, tercihini daha fazla yatırım malları yönünde yaparsa, üretim imkânları eğrisi daha fazla sağa kayacaktır. Çünkü daha fazla yatırım, ülkenin sermaye stokunu arttıracaktır. Dolayısıyla üretim imkânları sınırı eğrisindeki kayma, kaynakların ne kadarının yatırım malları ve ne kadarının tüketim malları arasında tahsis edildiğine bağlıdır. Eğer gelecek için daha fazla yatırım tercih edilmişse, büyüme daha hızlı gerçekleşecek, büyüme nedeniyle toplumun bütün bireyleri kazançlı çıkacak ve refah düzeyi yükselecektir. Ancak buradan tüm bireylerin aynı oranda kazançlı çıkacakları anlamı çıkarılmamalıdır. Bazı kesim daha fazla kazançlı çıkarken, bazı kesim daha az kazançlı çıkar, hatta çıkmayabilir de. Bu durum tamamen ekonomideki gelişmelere ve gelir dağılımına bağlıdır.

Bir Cevap Yazın