Haklardan Yana Yanlış Olan Ne?

Bizler, insan haklarını eleştirdiğimiz aynı neden için hayvan hakları kavramını eleştirenleriz. Haklar ideolojisi, 17. ve 18. yüzyılların kapitalist devrimleri, özellikle Fransız Devrimi ile meydana çıktı. İdeoloji kapitalist ekonomiye politik ve ahlaki bir övgü sahneledi. Kapitalist pazarda, mallar eşitlik temelinde değiş tokuşun toplamına değiştirilir, bu ürün şeker veya bir haftanın çalışması olabilir. Politik alanda, insanlar herkese hakların bağışlanması boyunca eşit yapıldılar. Haklar cephesinin gerisinde, sermaye diktatörlüğü, sermayenin emek piyasasının eşit değiş tokuşu gerisinde azmettiği yoluyla işçinin egemenliği gibi direşir. Hepimizin haklara sahip olduğu kavramı gerçek eşitsizliği gizler. Anatole France’ın bir keresinde dediği gibi, zengin ve fakir aynı şekilde sokaklarda uyuma hakkına sahiptir. Hepimizin saray satın almak için hakkı vardır, fakat hepimizin öyle yapmak için serveti yoktur. Avukat kavramı olarak, haklar onları savunma ve uygulama için bireylerin birbirlerinden yabancılaşmasının korunması ve bu yüzden insanlar ve doğa arasında, diğer hayvanları da içeren yabancılaşma anlamına gelen bir durum içerirler. Hakların burjuva özelliği giderek daha çok haklar ve sorumluluklar üzerinde önem ile belli olmaktadır. Yani, haklar şartlı olarak sadece oyunu oynayan ve kolaylıkla kaldırabilenlere verilmiştir. Haklar güçlü tarafından daha az güçlü olana verilmiş sınırlı kabullerdir ve bunun gibi “hayvan hakları” en azından insanlar ve hayvanlar arasında ayrılış ve insanların kesin üstünlüğünü içerir. Hayvan sömürüsünün sonu kapitalist ve, insanlar ve hayvan dünyası arasındaki gerçekten uygar ilişkinin yıkımını ve soyut eşitlik ile olmayan (kapitalist kavram, farklı malların pazar değiş tokuşundaki eşitliğinde gibi), fakat sosyal gerçeklikte bir öge gibi diğerlerinin farklılıklarının değer kazanması ile yerdeğişimini gerektirir.

Bir Cevap Yazın