Toplam, Ortalama ve Marjinal Fiziksel Ürün

Toplam, Ortalama ve Marjinal Fiziksel Ürün

Üretim sürecinde kullanılan değişken girdinin farklı miktarları için elde edilen farklı çıktı düzeylerine toplam fiziksel ürün denir ve TPP kısaltması ile gösterilir. Emek girdisine ait toplam fiziksel ürün TPPL kısaltması ile gösterilmektedir ve bu kısaltma, emeğin toplam fiziksel ürünü şeklinde okunur. Emek girdisi ile emek girdisine ait toplam fiziksel ürün (TPPL) düzeyi arasındaki ilişki bir tablo, grafik veya fonksiyonla açıklanabilmektedir. Burada belli bir ürüne ilişkin gerçekleştirilen fiziksel üretimler miktar cinsinden ifade ediliyor iken söz konusu fiziksel üretimlerin parasal olarak ifade edilmesi (parasal değere dönüşmesi) ancak bu ürünün piyasada cari fiyatlardan satılmasıyla mümkündür. Kısa dönemde diğer girdiler sabitken (yani diğer girdilerin üretimde kullanılan miktarları üretim düzeyinde meydana gelecek olan artış veya azalışlar karşısında değişmiyor iken), üretim sürecinde değişken girdi olarak sadece emek girdisi kullanılmaktadır. Bu durumda doğal olarak üretimde kullanılan emek girdisi miktarı sıfırken gerçekleşen üretim düzeyi de sıfır olmaktadır. Dolayısıyla üretilen ürün miktarı, sıfır düzeyinden başlayarak üretimde kullanılan emek miktarındaki artışla birlikte artmaya başlar. Üretimde kullanılan emek girdisinin artan miktarları karşısında, üretilen ürün miktarı önce artarak artmakta ve emek girdisinin belli bir düzeyinden sonra ise azalarak artmaktadır. Hatta emek girdi miktarı gereğinden fazla arttırılırsa üretim düzeyi artmak yerine azalmaya başlayabilir. Üretimin ilk aşamalarında bir birim değişken girdi (emek girdisi) başına düşen sabit girdi miktarı fazla olduğundan dolayı üretimin bu başlangıç aşamasında sabit girdilerden bir kısmı hiç kullanılmamış (atıl kalmış) olacaktır. Böyle bir durumda, üretimin ilk aşamalarında üretimde kullanılacak her bir birim ilave değişken girdi (emek girdisi) bir yandan atıl kalan kapasitenin kullanılmasına olanak verirken, diğer yandan uzmanlaşmayı artıracağı için üretim düzeyi daha fazla artacaktır. Bu nedenle, diğer girdiler sabitken, belli bir üretim düzeyine ulaşıncaya kadar, bir birim değişken girdi (emek girdisi) miktarı başına artan verimler söz konusudur. Ancak, değişken girdi (emek girdisi) ile sabit girdiler arasında optimal (ideal) kombinasyona (yani toplam fiziksel ürünü maksimum düzeyine çıkaran kombinasyona) ulaşıldıktan sonra, değişken girdinin (emek girdisinin) üretimde kullanılan miktarı artırılmaya devam edilirse, değişken girdi (emek girdisi) başına düşen sabit girdi miktarı azalacağından dolayı bir birim değişken girdi (emek girdisi) başına düşen verimin azalmasına yol açacaktır. Bu durum ekonomi literatüründe azalan verimler kanunu olarak adlandırılır. Kısaca, azalan verimler kanunu, diğer üretim faktörlerinin üretimde kullanılan miktarları sabit iken sadece tek bir üretim faktörünün üretimde kullanılan miktarı arttırıldığında üretimin belli bir düzeyinden sonra değişken girdinin her bir ilave biri minin toplam üretim düzeyine sağladığı ürün katkı miktarlarının sürekli azaldığı durumu ifade eder. Hatta değişken girdinin (emek girdisinin) üretimde kullanılan miktarı gereğinden fazla arttırılırsa, toplam üretim düzeyi artmak yerine azalmaya başlar ve bu durumda değişken girdinin (emek girdisinin) verimi negatif olur. Açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, bir üretim sürecinde azalan verimler kanununun gözlemlenebilmesi için, teknolojinin veri ve diğer girdilerin üretimde kullanılan miktarları sabit iken, üretim sürecinin tek değişken girdisi olan emek girdisinin üretimde kullanılan miktarının artması gerekir. Azalan verimler kanunu, firmanın sürekli olarak değişken girdinin (emek girdisinin) üretimde kullanılan miktarını arttırması durumunda, marjinal fiziksel ürün ve toplam fiziksel ürün eğrilerinin alacağı şekilleri göstermesi bakımından önem arz eder. Bu arada azalan verimler kanununun sadece kısa döneme ait bir olgu olduğu unutulmamalıdır. Bir firma, üretim sürecinde her bir ilave bir birimlik iş gücünü (emeği) istihdam etmeden önce ilave edeceği bu bir birimlik iş gücünün toplam üretime (toplam fiziksel ürüne) kaç birimlik katkı sağlayacağı sorusuna cevap arar. Diğer bir ifadeyle firma üretim sürecine dâhil edeceği her bir birimlik ilave iş gücü karşılığında elde edeceği marjinal fiziksel ürün miktarını yani emeğin verimliliğini bilmek ister. Marjinal fiziksel ürün, diğer girdilerin üretim sürecinde kullanılan miktarları sabitken, üretim sürecinde kullanılan emek miktarında meydana gelecek bir birimlik artış (ΔL=1) karşısında toplam fiziksel ürün miktarının kaç birim değiştiğini (ΔTPP) gösterir. Emek girdisine ait marjinal fiziksel ürün MPPL kısaltmasıyla gösterilir ve bu kısaltma emeğin marjinal fiziksel ürünü şeklinde okunur. Emeğin marjinal fiziksel ürünü (MPPL), emek girdisine ait verimlilik düzeyinin nasıl bir seyir izlediğini gösterir ve bundan dolayı da emeğin marjinal verimliliği (MPL) olarak da çağrılmaktadır. Emeğin marjinal fiziksel ürününe ilişkin formül aşağıdaki eşitlik tarafından verilmektedir.

Bir Cevap Yazın