Genetik Biliminin Tarihçesi

Temel Veteriner Genetik: Genetik Biliminin Tarihçesi

Tüm bilim dallarında olduğu gibi 20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarında bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerle birlikte genetik bilimindeki gelişmeler de hız kazanmıştır. Genetik, özellikle Mendel’in değeri sonradan anlaşılan buluşlarıyla bilim dalı niteliğini almıştır. Ancak tarih öncesi devirlerden onun dönemine kadar ki zaman aralığında pek çok fikir ve hipotez öne sürülmüştür.

Gregor Mendel

Gregor Johann Mendel (20 Temmuz 1822 – 6 Ocak 1884), kalıtım biliminin babası olarak anılan Avusturyalı bilim insanı, Mendel kanunlarının mucidi ve rahiptir. Kalıtım bilimin öncüsüdür. İlk önce tavşanlar üzerinde deney yaptı ama başrahip bazı ahlak kurallarının ihlal edildiğini görünce Mendel’i uyardı. Bunun üzerine Mendel, bezelye bitkilerinin (bezelyeyi seçmesinin sebebi kolay yetişmesi, ucuz olması ve aşırı döl vermesidir) yedi özelliği ile çalıştı: bitki boyu, tohum zarının şekli ve rengi, tohum şekli, rengi ve çiçeğin konumu ve rengi. Örnek olarak tohum rengini alan Mendel, gerçek üreyen sarı bezelye ve gerçek üreyen yeşil bezelye çapraz yetiştirildiğinde yavrularının her zaman sarı tohumlar ürettiğini gösterdi. Bununla birlikte, bir sonraki nesilde, yeşil bezelye 1 yeşil ile 3 sarı oranında yeniden ortaya çıktı. Bu fenomeni açıklamak için Mendel “çekinik” ve “baskın” terimlerini kullandı. Önceki örnekte, ilk evlatta nesilde yok olmuş gibi görünen yeşil özellik çekiniktir ve sarı baskındır. 1866’da çalışmalarını yayımladı ve şimdi genler olarak adlandırılan görünmez “faktörlerin” eylemlerinin, bir organizmanın özelliklerini öngörülebilir bir şekilde belirlediğini gösterdi. Mendel’in çalışmalarının derin önemi, yasalarının yeniden keşfedilmesiyle 20. yüzyılın başına (otuz yıldan fazla bir süre sonra) kadar tanınmadı. Erich von Tschermak, Hugo de Vries, Carl Correns ve William Jasper Spillman, Mendel’in deneysel bulgularının birçoğunu bağımsız olarak doğruladı ve modern genetik çağını başlattı. Mendel’in öne sürdüğü ilkeler, 20. yüzyılın başlarında yapılan deneylerle doğrulandıktan sonra, kalıtım kuramının bütün canlılar için geçerliliği saptanarak, biyolojinin temel ilkelerinden biri haline geldi.

Bir Cevap Yazın