RNA Ve Yapısı Temel Veteriner Genetik

RNA Ve Yapısı Temel Veteriner Genetik

Canlılardaki yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesi için gerekli yapı taşlarından olan protein moleküllerinin sentezlenmesi, metabolizmanın dengede kalabilmesi ve yeni nesillere genetik bilginin aktarılmasında temel göreve sahip olan DNA, bu faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için ara moleküllere ihtiyaç duymaktadır. Protein sentezi başlangıcında DNA doğrudan kalıp görevi görmek yerine öncelikle mRNA üzerine kodlanan bilgiyi sağlayan temel molekül işlevi görmektedir. Dolayısıyla RNA, protein ve DNA arasında görev alan ve hücrenin gereksinimine göre miktarı değişen yardımcı bir molekül olarak tanımlanabilir. Protein sentezi esnasında DNA’da mevcut genetik bilgi replikasyondan sonra, öncelikle RNA’ya aktarılır ve bu işleme transkripsiyon denir. Hücresel RNA, protein sentezinde DNA ile birlikte görev alırken RNA virüslerinde ise direk genetik materyal olarak bulunmaktadır. RNA, bazı virüs tipleri hariç genel olarak tek polinükleotit zincire sahiptir ve DNA’dan farklı olarak timin yerine urasil organik bazını içermektedir (Şekil 7.9). DNA’dan RNA’ya genetik materyalin aktarımı olan transkripsiyon, kalıp olarak görev yapan DNA parçası, enerji sağlayan moleküller olan trifosfatlar (ATP, GTP, CTP, UTP) ve magnezyum varlığında gerçekleşir.

DNA ile RNA arasındaki farkları özetlenecek olursa;

1- RNA, genel olarak tek polinükleotit zincirden oluşmuş yapıya sahiptir (bazı virüsler hariç).

2- Organik baz olarak, DNA’daki timin yerine RNA’da urasil bulunmaktadır.

3- DNA’da pentoz yapıda şeker olarak bulunan deoksiriboz yerini RNA’da riboz almıştır.

4- DNA ve RNA sentezi birbirlerine benzemekle beraber, RNA sentezi sırasında kullanılan enzimlerden olan RNA polimerazın nükleaz etkisinin olmaması ve başlatıcı RNA segmentine ihtiyaç duymaması bakımından farklıdır.

Genetik materyalin taşınmasında DNA’ya yardımcı molekül olarak görev yapan RNA, üç temel tipte karşımıza çıkmaktadır. Bunlar taşıyıcı ya da transfer RNA olarak bilinen t-RNA, mesajcı RNA olan m-RNA ve ribozomal RNA olarak tanımlanan r-RNA’dır. Genetik şifre, DNA’dan aktarıldıktan sonra m-RNA üzerinde her biri bir aminoasiti temsil eden üçlü nükleotitlerle kodlanmaktadır. Bu üçlü nükleotit dizilerine kodon denir. Kodonların t-RNA’daki karşılığına ise antikodon denir.

Bir Cevap Yazın