Sanayiye Hammadde Sağlaması Bakımından Hayvancılığın Önemi

Sanayiye Hammadde Sağlaması Bakımından Hayvancılığın Önemi

Hangi ekonomik yapı içerisinde olursa olsun sanayi, kendisine girdi temin eden üretim sektörlerinin gelişmesinde önemli bir role sahiptir. Aynı durum hayvancılık sektörü ve hayvancılığa dayalı sanayi için de geçerlidir. Sesinden başka her şeyinin değerlendirildiği bir hayvan, sanayiye hammadde olarak birçok girdiler sağlamaktadır. Hayvancılık sektörünün gelişmesinde, hayvancılığa dayalı sanayinin önemli rolü vardır. Türkiye’de hayvansal üretim ve ona dayalı sanayi arasında sağlanacak entegrasyon, dışsal ekonominin sağlanması açısından son derece gereklidir. Günümüzde hayvancılık sektörü; gıda (et, süt, yumurta), tekstil ve kozmetik gibi birçok sanayi koluna önemli hammaddeler temin etmektedir. Hızlı şehirleşme, dengeli beslenme ve gıda çeşitlerinin çoğaltılması, et ve süt sanayilerinden elde edilen gıda maddeleri talebini artırmaktadır. Pastörize süt, kaşar, eritme peynirler, paketlenmiş tereyağlar ile sosis, salam ve diğer et mamulleri üretimi, bunların tüketimini olumlu biçimde etkilemektedir. Bununla ilgili tesislerin kuruluş ve faaliyete geçmesi de talebin artışına neden olmaktadır. Hammaddesini hayvancılık sektöründen sağlayan kuruluşlar incelendiğinde, kasaplık hayvan ve et konusunda; Türkiye’de kırmızı et ve et mamulleri sanayiinde faaliyette bulunan kuruluşlar, Et ve Balık Kurumu, belediye mezbahaları, özel sektöre ait kombinalar, et ürünleri imalat tesisleri, parçalama tesisleri ve soğuk hava depoları söylenebilir. (Resim 2.1 ve Resim 2.2) Bunlardan Et ve Balık Kurumu (EBK) 1992 yılında özelleştirme kapsamına alınmış, 2006 yılında özelleştirme kapsamından çıkarılmıştır. Özelleştirme kararı öncesinde 29 adet kombinaya sahip olan EBK’nun 2010 yılı itibariyle 8 adet et kombinası ve 1 (Ankara) adet tavuk kombinası bulunmaktadır. Kurumun 2010 yılı itibariyle işletmelerinin toplam kurulu kesim kapasitesi 1480 büyükbaş (BB)/gün, 13200 küçükbaş (KB)/gün’dür. Depolama kapasiteleri ise 9883 (soğuk, dondurma ve dondurulmuş muhafaza) tondur.

Sektörde 2010 yılı itibariyle faaliyette bulunan belediye mezbahalarının toplam sayısı 427’dir. Bu mezbahaların toplam kurulu kesim kapasitesi yaklaşık; 4350 BB/gün ve 13750 KB/gün’dür. Yine belediyelere ait olup faaliyetini sürdüren 6 adet kombina bulunmaktadır. Bu kombinaların toplam kurulu kesim kapasitesi ise 445 BB/gün ve 1750 KB/gün’dür. Özel sektöre ait faaliyette bulunan 29 adedi sadece büyükbaş ve geri kalanı hem büyükbaş hem de küçükbaş kesimi yapan toplam 105 adet et kombinası bulunmaktadır. Bu kombinaların toplam kurulu kesim kapasiteleri 13102 BB/ gün ve 65742 KB/gün’dür. Sektörde faaliyet gösteren diğer özel kesim üretim tesisleri olarak 67 adet et ve mamulleri imalathanesi, 25 adet soğuk hava deposu ve 20 civarında parçalama ünitesi bulunmaktadır. Süt ve süt mamulleri sanayiinde ise, ülke genelinde toplam 4 000 civarında işletme faaliyette bulunmaktadır. Bu işletmeler sayı itibariyle toplam gıda işletmeleri sayısının % 16’sını oluşturmaktadır. Mevcut işletmelerin yaklaşık %10’unu modern işletme olarak tanımlanmaktadır. Bu modern tesislerin ortalama kapasite kullanım oranı % 50 civarındadır. Modern olarak tanımlanamayan ve toplam işletme sayısının % 90 gibi büyük bir kısmını oluşturan işletmelerde ise ortalama kapasite kullanım oranı % 25 civarındadır. Kapasite Kullanım Oranı: Kapasite kavramı bir işletmenin üretim yeteneğini tanımlamaktadır. Kurulu Kapasite, tüm koşullar optimum olduğunda işletmenin üretim miktarını, Fiili Kapasite ise güncel olan üretim miktarını tanımlamaktadır. Fiili Kapasitenin Kurulu Kapasiteye bölünmesi ise kapasite kullanım oranını vermektedir. Örneğin Kurulu Kapasitesi 5000 kg/gün olan bir süt sanayi işletmesi günde 2000 kg süt işliyorsa bu durumda bu işletmenin kapasite kullanım oranı %40 demektir. Tavukçulukta faaliyette bulunan işletme sayısı 2008 yılı itibariyle toplam 10308’dir. Bu işletmelerin 272’si (%2,64) damızlık ve kuluçkahane, 8972’si (%87,04) broiler, geri kalan 1064’ü (%10,32) ise ticari yumurtacı işletmelerdir. Sektörde yine 2009 yılı itibariyle faaliyetini sürdüren 80 adet kanatlı kesimhanesi bulunmaktadır. Bu işletmelerde 3 adeti yalnızca hindi kesimhanesidir. Bu kesimhanelerin hemen hemen tamamı özel sektöre aittir. Sadece bir adeti Et ve Balık Kurumuna ait işletmedir. Mevcut kanatlı kesimhanelerinin toplam kurulu kapasitesi yaklaşık 300 bin adet/saat tavuktur. Su ürünleri işleme sanayiinde genel olarak deniz ve tatlı su balıkları, salyangoz, midye, karides ve kerevit başta olmak üzere diğer su ürünleri kullanılmaktadır. Bu konuda faaliyet gösteren tesisler daha ziyade üretimin yoğun olarak yapıldığı bölgelerde kurulmuştur. Ülkemizde bu sektörde üretim yapan tesislerin toplamı 120 civarındadır. Bu tesislerin % 67,7’si hem üretim hem ihracat, % 23,5’i sadece ihracat, geri kalan % 11,8’i de sadece üretim yapmaktadır. Deri sanayii de üretimi için gerekli hammaddesini hayvancılık sektöründen tedarik etmektedir. Ham deri, et üretiminin yan ürünleri arasında, değer bakımından et üretimi maliyetini düşüren birinci derecede önemli olan yan üründür. Türkiye’de büyük ölçüde mezbaha ve kombinalardan elde edilen ham deri, değişik amaçlara (konfeksiyon, saraciye, ayakkabı vb.) göre işlenmek üzere sanayi kesimine aktarılmaktadır. Türkiye ham deri ihtiyacının büyük bir kısmını ithalatla sağlamaktadır. Deri sektöründe faaliyette bulunan işletme sayılarında ve kapasite kullanımlarında önemli artışlar gözlenmeye başlanmıştır. Türkiye genelinde fiili olarak çalışan 423 adet deri işleme tesisi mevcuttur. Çeşitli bölgelere yayılmış olan bu işletmeler bir kaç yüz kg (300-400kg) deri işleyenlerden, günde 60000 kg deri işleyene kadar çeşitli büyüklüklerde olabilirler. Bunların dışında kalan diğer hayvansal ürünleri işleyen ve tüketime sunan birçok tesis bulunmaktadır.

Bir Cevap Yazın