Uluslararası Vergi Antlaşmaları

Uluslararası Vergi Antlaşmaları

Uluslararası vergi antlaşmaları, devletlerin vergi kanunlarını, kanunların mülkiliği ve şahsiliği ilkelerini bir arada uygulamaları sonucunda ortaya çıkan çifte vergilemenin önlenmesine yönelik normlardır. Çifte vergilemede birden fazla devletin egemenliği çakışmaktadır. Bu sorun ilgili devletlerin iç mevzuatı ile birlikte, uluslararası hukuk ilkelerine göre çözümlenmeye çalışılmaktadır. Yani devletler ya tek taraflı vergilendirme yetkisini kısıtlayarak ya da ikili veya çok taraflı antlaşmalarla sorunun çözümünü gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Uluslararası vergi antlaşmaları, çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması ya da hafifletilmesinin yanında bazı vergilendirmeyi ilgilendiren konularda da yapılabilmektedir. Devletler, uluslararası vergi kaçakçılığının ve vergiden kaçınmanın önlenmesi, vergi idarelerinin verginin tahakkuku ve tahsilinde etkinliğinin artırılması, bilgi alışverişinin genişletilmesi, vergi yasalarının uyumlaştırılması ve uyuşmazlıkların çözümünü kolaylaştırma gibi nedenlerle aralarında antlaşmalar yapmaktadırlar

Uluslararası vergi antlaşmaları, Cumhurbaşkanı kararı ile onaylanır. Bir uluslararası antlaşmanın onaylanması veya bunlara katılmanın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bir kanunla uygun bulunmasına bağlıdır. İşte yasama organı bu aşamada müdahil olmaktadır. Uluslararası antlaşmalar, Dışişleri ve Maliye Bakanlığı bürokratları tarafından hazırlanarak paraf edilir. Ancak, bu taslağın devleti bağlayıcı olabilmesi için Cumhurbaşkanı kararı ile onaylanması gerekir. Bu onayın yapılabilmesi için yasama organının bu onayı bir kanunla uygun bulması gerekir. Ancak, ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan antlaşmalar, devlet maliyesi bakımından bir yüklenme getirmiyor ise kişi hâllerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmuyor ise veya daha önce onaylanmış bir antlaşmanın uygulama antlaşması şeklinde ise Meclisin onayına ihtiyaç duyulmaz.

Usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan uluslararası antlaşmalar kanun hükmündedir. Ancak, bu antlaşmalar için anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz (Anayasa md. 90/5). Anayasanın bu maddesi gereği Türkiye Cumhuriyetinin uluslararası antlaşmalara katılmasıyla meydana gelen ve usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan anlaşmaların vergilerle ilgili hükümleri vergi kanunu niteliğinde olacaktır. Ancak uluslararası vergi anlaşmalarını vergi kanunlarından ayıran husus, uluslararası vergi anlaşmalarında Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamamasıdır. Ayrıca 5170 sayılı Kanun ile eklenen cümle ile “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletler arası antlaşma hükümleri esas alınır”. Eklenen bu cümle ile özellikle temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası antlaşma hükümleri, yasa hükmü ile çelişmesi durumunda, doğrudan uluslararası antlaşma hükmü geçerli olacaktır.

Bir Cevap Yazın