Vergi Kanunlarının Zaman Bakımından Uygulanması

Vergi Kanunlarının Zaman Bakımından Uygulanması

Bütün kanunlarda olduğu gibi, vergi kanunlarında da yürürlüğün iki boyutu, yani zaman ve mekân (yer) boyutu vardır. Vergi kanunlarını sağlıklı bir biçimde uygulayabilmek için onların uygulanma alanını bilmek yeterli değildir. Aynı zamanda bu kanunların uygulanabilirliğini zaman boyutunda da bilmek gerekmektedir. Başka bir deyişle, kanunların uygulanması bakımından, bir vergi kanununun ne zaman yürürlüğe girdiğini; ne zaman yürürlükten kalktığını, yürürlüğe girmeden önceki ya da yürürlükten kalktıktan sonraki olaylara uygulanıp uygulan(a)mayacağını bilmek büyük önem taşımaktadır.

Vergi kanunlarının zaman bakımından uygulanmasında da diğer kanunların uygulanmasında olduğu gibi, yürürlük tarihinden önceki dönemler için geçerli olmama, geçmişi kapsamama (makable adem-i şümûl) ilkesi benimsenmektedir. Zaman bakımından bir vergi kanununun aynı zamanda (aynı dönemde) aynı konuya birden fazla kereler uygulanmasına iç hukuk bakımından mükerrer (çifte) vergileme denilmektedir. Bir vergi konusuna birden fazla devlet kanununun vergi koyması ise, devletlerarası veya mekân bakımından mükerrerliktir. Kanunların mekân bakımından uygulama sınırlarını ve devletlerarası mükerrerliği önlemek için yapılan mükerrer (çifte) vergilendirmeyi önleme andlaşmaları devletlerarası vergi hukukunun konusunu oluşturmaktadır. Vergi hukuku alanında, kural olarak, kanunların geçmişe yürümesi mümkün değildir. Vergiyi doğuran olaya, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan hükümler uygulanmaktadır. Bu noktada vergi hukuku ile ceza hukuku arasında paralellik kurmak mümkündür. Ancak, ceza hukukundan farklı olarak, mükellef lehine yapılan düzenlemeler kanunda açık bir hükmün bulunması hâlinde geçmişe yürütülebilmektedir. Oysa mükellef lehine yapılan düzenlemenin belirli şartlar dâhilinde geçmişe yürü(tül)mesinin kabul edilmesinde yarar vardır.

Bir Cevap Yazın