Soy/Hanedana Dayalı Krallıklar

Soy/Hanedana Dayalı Krallıklar

374 yılında Hunlar Volga üzerinden Avrupa’ya ulaşır. Hunların ilk baskısını hisseden Germen kavimlerinden Ostrogotlar 482’de Konstantinopolis’e 493’te İtalya’ya saldırarak hâkim olurlar. Ardından Vizigotlar batıya göç ederken İtalya ve Galya’ya uğradılar. Nihayet 711 yılına kadar hüküm sürecekleri İspanya’da krallıklarını kurdular. Kuzey denizi kıyılarından gelen Donlar, Angıllar, Jutlar, Saksonlar, Anglo Saksonlar ise Büyük Britanya’nın güney ve doğu taraflarını işgal ettiler. Yenilen Brötonların bir kısmı Kıta Avrupası’ndaki Fransa’ya gittiler.

Roma İmparatorluğu’nda Hunlar(374’den itibaren) Bulgarlar(679’a kadar) ve Avarlar(552’den itibaren) Konstantinopol yayılmaya başlayan Germenler başlangıçta Roma hüküme- Ba˝d at ti tarafından ahalisi olmayan malikânelere çiftçi olarak yerleştirildi. Sonra çete şeklinde birleşmiş olan savaşçılar, vilayetlere garnizon komutanı olarak konumlandırıldı. Kendilerine teçhizat ve toprak verildi. Nihayet bütün bir kavim, imparator ile kendi kralları arasında yapılan anlaşma ile müttefik oldular. İmparatorluğun bir bölgesine yerleşerek kendi ş efle inin irsî krallığı altında yaşadılar. Böylece Roma’nın toprakları babadan oğula geçecek şekilde irili ufaklı Germen krallıkları arasında bölüşüldü. Buralardaki büyük arazi sahipleri de vergilerini bu yeni krallara vermeye başladılar. Resmî olarak Roma İmparatorluğu’nun hizmetinde bulunan barbar krallar, bağımsız kral gibi davranmaya başlamakta gecikmediler. Doğu Roma İmparatorluğunun kuzey batı sınırına Gepit Krallığı ve Bulgar Krallığı yerleşti. Galya’da Frank Krallığı, İspanya’da Vizigot Krallığı(507-711), Afrika’da Tunus bölgesinde Vandal Krallığı(419-507) doğdu. İtalya’da Ostrogotlar (493-553)ve sonra Lombartlar (568-774), Britanya’da Saksonlar ve Angleler de halkı zorla itaat altına alarak, imparatorluğa yerleştiler. Roma İmparatorluğu’nun yıkılışından sonra sahne alan bu krallıklar, Avrupa’da gelişen iki güç kaynağından birincisini teşkil ettiler. Krallıklar zaman içinde Avrupa’nın ulus devletlerini şekillendirecek bir hedefe yönelmiştir.

Bir Cevap Yazın