Canlı ile İlgili Faktörler

Farmakoloji ve Toksikoloji: Canlı ile İlgili Faktörler

Zehirli maddeye maruz kalma veya emilme yolları, hayvanın türü, cüssesi, yaşı ve cinsiyeti ile genel sağlık durumu zehirliliği etkiler.

Emilme yolları: Zehirler vücuda deri, solunum, sindirim yoluyla veya kas içi ve damar içi verilmesi sonucunda girebilir. Asitler ve alkaliler gibi yakıcı ve dağlayıcı zehirler temas ettiği bölgede hasar meydana getirir. Böcek öldürücüler, radyoaktif maddeler ve nikotin deriden kolay emilir. Deride yara ve berelenme varsa zehirin emilmesi kolaylaşır. Gaz formundaki zehirler solunum yoluyla alınarak hızla zehirlenme oluşturabilir. Zehirleme olayları incelendiğinde zehirlerin en çok ağız yolu ile alındığı söylenebilir. Midenin dolu veya boş oluşu zehirlerin emilmesini büyük ölçüde etkiler. Hayvanda peklik (konstipasyon) varsa zehirler daha çok emilir. Sürgün halinde ise barsak içeriği geçişi hızlanacağı için emilme azalır. Yılan zehiri sağlıklı sindirim kanalından emilmez. Damar içi, kas içi ve deri altı yollar ile emilme ise ancak ilaçların yüksek dozlarda kullanımında söz konusudur.

Tür: Zehirlere duyarlılık yönünden türler arasında önemli ayrımlar vardır. Türlerdeki anatomik ve fizyolojik özellikler zehirlere karşı cevabı değiştirir. Ruminantlarda rumenin kitlesel hacmi içinde alınan zehirler seyreleceği için karnivorlara göre emilim daha yavaştır. Rumenin mikroflorası birçok yabancı maddeyi biyotransformasyona (BT) uğratır.

Rumen mikroflorası tarafından sentezlenen thiamin eğrelti otu yenilmesi ile şekillenen zehirlenmelerde koruyucu etki yapar. At ve domuzda thiamin sentezlenmediği için eğrelti otu ile zehirlenmeye bu türler daha duyarlıdırlar. Bitkisel zehirler rumende yıkıma uğrar, Tavşanlar, güzel avrat otu bitkisini yediklerinde zehirlenmez; kas içi veya deri altı yolla verilen atropine tavşanlar da duyarlıdır. Ruminantlar geniş hacimli ve uzun sindirim kanalına sahip oldukları için madensel zehirlere karşı duyarlıdır. Kurbağalar gibi deri solunumu yapabilen hayvanlar diyaframda felç şekillendirerek etkiyen zehirlere (kürar gibi) karşı dayanıklıdır. Koyunlar meşe, domuzlar kanarya otu ile zehirlenmeye karşı dirençlidir. Kediler fenol ve salisilatları metabolize eden enzimden yoksun oldukları için bu bileşiklere duyarlıdır. Koyunlar bakırla kronik zehirlenmeye duyarlıdır. Kusabilen hayvanlar ağız yoluyla aldıkları zehirleri kusarak çıkarabilirler. Sıçanlar kusamadığı için adasoğanı bu türlerle mücadelede kullanılmıştır. DDT ve temas zehiri olarak etkiyen böcek öldürücüler, insektlerin kabuğundan toz halinde iken bile emilerek zehirleyici etkisini gösterir, memelilerin derisinden bu şekilde emilmez.

Cüsse, yaş ve cinsiyet: Çok genç ve çok yaşlı hayvanlar zehirlere daha duyarlıdır. Cüsse büyüdükçe zehirlenme oluşumu için daha çok zehir alınması gerekir. Gençlerde BT sistemleri henüz tam olarak gelişmediği için; yaşlılarda ise sağlığın bozulması nedeniyle metabolizma ve ekskresyon yetenekleri azaldığı için duyarlılık artar. Erkeklik ve dişilik hormonları nedeniyle cinsiyet bazı maddelerin etkinliğini değiştirebilir. Dişi hayvanlarda laktasyon döneminde bazı ilaçlar ve zehirler sütle vücuttan çıkartılır.

Genel sağlık durumu: Hasta hayvanların zehirlere direnci azdır. Özellikle zehirlerin zararsızlaştırılmasını sağlayan karaciğer ve atılmasını sağlayan böbreklerin işlev bozukluklarında zehirlenme daha şiddetli olur. Karaciğerde hasar varsa ilaç veya zehirlerin vücutta kalış süreleri uzayarak zehirlikleri artar. Benzeri durum böbreklerde şekillenirse ilaç ve zehirin etki gücü ve zehirliliği artar. Deri lezyonları ve barsak tembelliği zehirlerin bu kısımlardan daha fazla emilmesine yol açar. Yetersiz beslenme veya barsak parazitlerinin neden olduğu beslenme bozukları zehirlere karşı duyarlılığı arttırır.

Bir Cevap Yazın