Okuma Alışkanlığı Nedir?

Temel dil becerilerinin doğru kazandırılması ve bir davranış haline getirilmesinde okuma alışkanlığının payı büyüktür. Sadece temel dil becerilerinin değil yaşama bakışın, yaşamı doğru algılayışın da temelinde okuma alışkanlığı yer almaktadır. Okuma alışkanlığı ise iyi bir okur olmakla mümkündür.

Okuma alışkanlığını okuma kültürü olarak da adlandıran Sever (2007:108)’e göre okuma kültürü “yazılı kültür ürünlerinin dünyasıyla tanışmış; tanıştığı bu dünyanın kendine sunduğu iletileri paylaşma, sınama, sorgulama yeterliğine ulaşmış; bunların sunduğu olanaklarla yaşamayı alışkanlık haline getirmiş bireylerin edinmiş olduğu kültürdür.”

Okuma kültürü, birbiriyle ilişkili ve birbirini bütünleyen birçok beceriyi içeren bir süreçtir. Bu sürecin ilk basamağı görsel okuryazarlık, ikinci aşaması okuma-yazma becerisi edinme, üçüncüsü de okuma alışkanlığı becerisi kazanmadır. Okuma kültürünün yapılanması eleştirel okuma becerisinin edinilmesiyle mümkündür. Bilişim teknolojilerinden etkili bir şekilde yararlanma, günümüzde okuma kültürünün uygulama alanı bulduğu bir beceridir. Bireysel anlamda sağlıklı kişiliklerin gelişiminde okuma alışkanlığının önemli payı vardır. Okumaya karşı olumlu ilgi ve eğilimler içinde olma, sadece bireysel değil toplumsal açıdan da gelişmişliğin, çağdaşlığın bir ölçütü olarak görülmektedir. Ülkelerin gelişmişliği, okumayan değil okuyan, özellikle de okumayı alışkanlık haline getiren kişilerin çokluğu ile sağlanabilir. Okuma, toplumların az gelişmişlik sorununu aşmalarında eğitim, ekonomi ve kültür alanlarında göstermeleri gereken çabaların bileşeni ve hızlandırıcısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Düşünen, yorumlayan, değerlendiren, paylaşan toplum olmanın ve uygarlığın yolu okumayı yaşam biçimi haline getiren etkin okurlardan geçmektedir. Okuma eylemi çok çeşitli amaçlarla gerçekleştirilir. Bireyler bilgi, iletişim, teknoloji yüzyılı denilen yüzyıla uyum sağlayabilmek, bilgi edinmek, öğrenmek, düşünce ufkunu, genel kültürünü genişletmek, boş zamanlarını değerlendirmek, araştırma yapmak için okurlar. Çağımız bir değişim çağıdır. Her alanda olduğu gibi bilgide de hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Bilgili değil, bilgisini güncel tutan insanın bu değişime daha kolay ayak uyduracağı ve başarılı olacağı bir gerçektir. Sahip olunan bilgilerin önemli bir bölümünü okuma yoluyla elde ettiğimiz düşüncesinden hareketle, denilebilir ki değişen çağa ayak uydurabilecek birey olmanın yolu okumaktan geçmektedir. Okuma becerilerinin kalıcı olması, yaşam boyu devam etmesi, alışkanlığa dönüşmesi, işlevsel ve eleştirel bir okur-yazarlığa geçiş, bireyin okuma bilincine sahip olup olmamasıyla, ailenin, yakın çevrenin ve öğretmenin doğru yönlendirmesiyle ve model olmasıyla yakından ilişkilidir.

Bir Cevap Yazın