Muhteşem Mansourasaurus

Nature Ecology & Evolution dergisinde Mansourasaurus, resmi olarak tanımlandığında sadece bulunmuş yeni bir fosil olmadığının altı çiziliyordu. 75 milyon yıl önce günümüzde Mısır’ın Dakhla Vahasının bulunduğu bölgede yaşayan bu dinozor, titanosaur sınıfının bir üyesi. Bu sınıftaki dinozorlar dev boyutlu, uzun boyunlu, kamçı kuyruklu ve otobur hayvanlar. Boyu 10 metre civarında olan Mansourasaurus, titanosaur sınıfının en büyük üyesi değil ama şimdiye kadar Afrika’da bulunmuş en tam dinozor fosili olma özelliğine sahip. Üstelik ilginç anatomik özellikleri onu binlerce kilometre ötedeki akrabalarına bağlıyor.

Mısır’ın batısındaki çölde yer alan Dakhla Vahası bundan 75 milyon yıl önce verimli bitki örtüsüne sahipti ve bu topraklarda titanosaur Mansourasaurus yaşıyordu.

Mansoura Üniversitesindeki Vertebrate Paleontology (MUVP) programının kurucusu ve direktörü Hesham Sallam’a Mansourasaurus’un paleontoloji dünyasında ne tür bağlantılar kurduğunu sorduk. S Adı üniversitenizce konulan Mansourasaurus’un dinozor dağılımı ve çeşitliliği açısından önemi nedir? C Bu dinozorun kardeş grubu Avrupa’dan geliyor. Afrika’nın o dönemlerde tamamen izole bir yer olduğunu düşünüyorduk. Ancak Avrupa’daki dinozorların burada akrabalarının olması o dönemde iki kıta arasında dinozorların gelip gitmesini sağlayan bir kara köprüsü olduğuna işaret ediyor. Mansourasaurus bize bunun ilk ipucunu verdi. S Mansourasaurus’ın “Mısır’daki omurgalı paleontoloji çalışmalarında “yeni bir milat” olduğunu söylediniz. Neden? C Mısır’daki dinozorlar konusunda kimse bir şey bilmiyordu. Ancak Mansourasaurus ortaya çıkınca Dünya’nın dört bir yanından medyanın ilgisi buraya toplandı. Dünya, Mısır’ın paleontolojik mirasını tanımıyordu. Oysa bu bizim ülkemiz için çok önemli. Mısır’da paleontoloji konuşuyor olmak çok yeni bir deneyim. S MUVP da Mısır için yeni sayılır: Bu ülkede hatta bu bölgede gerçekleştirilen ilk omurgalı paleontoloji programı. MUVP öncesinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da bu konu ile ilgilenen öğrenciler için Arapça bir kaynak olmadığını söylemiştiniz. Her şey nasıl başladı? C Programı 2008’de Stony Brook Üniversitesinde bir yemek sırasında kafamda oluşturdum. 2010’da doktoramı bitirdikten sonra Mısır’a geri döndüm. Kurduğum ilk laboratuvar sadece tek bir masadan oluşuyordu. Mısır’da bu alanda kullanabileceğimiz herhangi bir ekipman bulunmuyordu. Eve dönerken yanımda getirdiğim bavulların içi ağzına kadar ekipmanla doluydu. Derslerimde hep bir Mısır paleontoloji programı oluşturmayı hayal ettiğimi söylerdim. Bir gün iki kız kapımı çaldı ve “konuşmamız gerekli, hayalinizi paylaşmak istiyoruz” dedi. İlk başta bunun bir işe yaramayacağını düşündüm. Paleontologlar sahaya çıkarlar, kamplarda yaşarlar. Oysa bu kızlar şimdiye kadar evlerinden dışarı adım atmış değillerdi.

Yine de evet dedim ve onlar da bana ne kadar yanıldığımı gösterdiler. Şu an ikisi de master programını tamamladılar ve doktora yapıyorlar.

S MUVP, ek olarak primatlardan balıklara geniş bir yelpazede bulgular yayımladı. Şu anda neyin üzerinde çalışıyorsunuz? C Her ay Mısır’da farklı bir yere gidiyoruz. Geçtiğimiz ay Spinosaurus sitesine gittik (Alman paleontolog Ernst Stromer’in 1912’de bilinen en büyük etobur dinozoru bulduğu yer). Burada gerçekten anlatamayacağım kadar garip hayvanlarla karşılaştık. Burada daha önce beş dinozor bulunduğunu biliyorduk ve bu, onlardan biri değildi. Yeni bir şey bulduğumuzu biliyorduk ve bu çok heyecan vericiydi.

Kaynak: Popüler Bilim Türkiye

Bir Cevap Yazın