Kıta Gücü Olarak Osmanlı

Osmanlı Devleti kurulduğu dönemde deniz gücüne sahip değildi. Sınırların genişlemesiyle birlikte topraklarını korumak ve denizlerde fetihler yapabilmek amacıyla donanmanın varlığına ihtiyaç duyuldu. Karesioğulları Beyliği’nin alınmasıyla birlikte Osmanlı Devleti donanmaya sahip oldu. Donanmanın geliştirilmesi için tersaneler yaptırıldı. Osmanlı Devleti öncelikli olarak bir kıta gücü olarak ortaya çıkmıştır. Dönemin diğer büyük kıta güçleri arasında İspanya yer almaktadır. Kıta gücüne sahip olan iki devlet, denizlerde gücü elde tutabilmek için mücadele etmişlerdir. İki kıta gücü olarak ortaya çıkan İspanya ve Osmanlı Devleti; Akdeniz’deki güçlerini piyadeler üzerine dayandırmıştır. 1502 yılında Venedik ile yapılan savaşın sona ermesi iki karasal gücün etki alanının sınırlandırmıştır. İspanya ve Osmanlı Devleti’nin etrafındaki etki alanlarını denetim altında tutmak için mücadele etmeleri deniz gücünün geliştirilmesine ve stratejik noktaların fethedilmesi çabasına neden olmuştur. Osmanlı Devleti’nin kıta gücüne karşı İspanyollar ve Portekizler doğrudan rakipleri hâline gelmiştir. Osmanlı Devleti’nin batı yönünde ilerlemesiyle birlikte Avusturya (Habsburg İmparatorluğu), Macaristan, Almanya gibi kıta gücüne sahip olan devletlerle mücadele etmek durumunda kalmıştır.

Bir Cevap Yazın