Site icon Türkçe Malumatlar

Türkçülerin Serdarı Yavuz!

Timur darbesi sersemliği geçer geçmez, Osmanlı devleti kendini toplayıp yeniden canlanmıştır. Osmanlı padişahları Avrupa’da ilerlemeye, Avrupalılar’ı titretmeye başlamışlardır. Lehistan’ı, Macaristan’ı ele geçirip Viyana kapılarına gelmişler. Kızıl Elma’ya dayanmışlar, Adriyatik Denizi’ne varmışlardır. Yavuz Sultan Selim ise Avrupa’nın fethinin yanlışlığını görüp Devleti bu yoldan çevirmek istemiş, Doğu’ya Türk Yurdları’na varmak planını uygulamıştır. İşte bu Hanedandan yalnız bu koca Türk Hakanı eski Türk Imparatorlukları ve Cengiz Han’ın Türk milliyetçiliği politikasını uygulayıp bütün Türkleri bir bayrak altına toplamak amacını gütmüştür. Mete’lerden, Kül Tegin’lerden ve Cengiz Han’dan sonra Türkçülük ve Pantürkizm onurunu bu ulu Yavuz’a vermek gerekir. Yavuz bu işi başarıyla yürütebilmek için Müslümanlık Dünyası’nı da ele almayı düşündü. Ve bu amaçla Suriye’yi zaptedip oradaki Türkleri çevresinde toplamış ve oradan Mısır’a ulaşmıştır. Mısır’daki Türkleri de kendisine katmış ve kutsal emanetleri alarak Halife olmuştur. Ondan sonra Azerbaycan üzerine yürümüştür. Azerbaycan yoğun bir Türk halkını barındırdığından Kuzgun Denizi Türk Yurtları’nın adeta merkezi ve aktarma noktası olduğundan bu koca Hakan 16. yüzyıl’da buranın önemini taktir etmiştir. Bu amaçla Çaldıran Zaferi’ni kazanmış olsa bile ne çare ki arslan bir «Şir pençe» nin pençesinden güçsüz düşüp dünyadan gitmiş, planı da yarım kalmıştır.

Yavuz Sultan Selim Türkçülerin serdarıdır. Bu yüce fikri kılıcıyla tatbike çalışmış olan kutsal bir insandır. Yavuz’un yanına İran Şahı Nadir Şah’ı da yazmak gerekir. O da ona yakın bir Türkçüdür. Bunlardan önce politika ve kılıçla Türkçülük yapanlar Oğuz Han, Mete Han, Mokan Han, Bilge Kağan, Cengiz Han’dır. Bunlar «Nerede Türk varsa birdir, bir bayrak altına toplanmalıdır» görüşüyle hareket etmişlerdir.

Kaynak: Rıza Nur Türk Tarihi Cilt 1-2

Exit mobile version