Site icon Türkçe Malumatlar

Nihal Atsız Kimdir? Hiç Duymadığınız Sözleri

Nihal Atsız Kimdir? Hiç Duymadığınız Sözleri

Nihal Atsız hakkında en çok şehir efsane dolaşan şahsiyetlerin başında gelmektedir. Mesela Atsız kendisini Irkçı ve Turancı olarak tanımlarken bazı kimseler Atsız ırkçı değildi demektedir ve Atsız hakkında yalan yanlış sözler uygulanmaktadır. Arkadaşlar, bir kişiyi ya olduğu gibi sevmelisiniz ya da sevmemelisiniz. Evet, Atsız bizzat kendisi ifade ettiği gibi ırkçı biridir. Bunu sık sık tekrarlamıştır.

Bugün 12 Ocak 2021. Bundan tam 116 yıl önce Türkiye’de Hüseyin Nihal Atsız doğdu. Kendisi Türk tarihine damga vurmuş bir şahsiyettir. Çok aksiyonlu bir hayatı olmuştur. Kimi yerde kahraman kimi yerde devlet düşmanı ilan edilmiştir. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Nihal Atsız ve yanındaki bazı kişileri yabancı devletlere çalışan ajanlar olarak suçlamıştır. Görüşlerinden dolayı sık sık mahkemeye çıkan Nihal Atsız, kendisini “Irkçı ve Turancı” olarak tanımlar. Türk milliyetçinin şah damarı Türk ırkçılığıdır der.  Saçlarından dolayı Hitler’e özendiğini iddia edenler vardır, ancak Nihal Atsız saçlarını o şekil tararken Hitler daha tanınmıyordu bile. Yani bu iddia tamamen asılsızdır. Yine başka bir iddiaya göre Almanya’nın Führeri Adolf Hitler bizzat Nihal Atsız’a kafatası ölçmesi için alet göndermiş. Bu iddia da asılsızdır. turkcemalumatlar.wordpress.com Hitler hediye göndermiştir ama hediye gönderdiği kişi Gazi Mustafa Kemal Paşa’dır. Kendisine araba hediye etmiştir. Nihal Atsız MHP lideri Türkeş ile de sıkı bir arkadaştı ancak Türkeş’in değişen fikirlerinden dolayı yolları ayrıldı. Daha doğrusu Nihal Atsız, Yunus Emre ve Mevlana hakkında söylediklerinden dolayı Türkeş ile arası bozuldu ve Türkeş kendisi ile konuşmayı kesti. Atsız, Yunus Emre’ye sapık ruhlu, Mevlana’ya ise eşcinsel demiştir.

Nihal Atsız Sabahattin Ali ve Nazım Hikmet gibi kişilerle de sık sık polemik yaşamıştır. Necip Fazıl ile de inişli çıkışlı diyalogları olmuş hatta bir dönem birlikte yargılanmışlar ve mahkemede hâkim karşısına çıkmışlardır.

Nihal Atsız pek çok kitap, makale yazmıştır ve yazdıkları sık sık yasaklanmıştır. Atsız sık sık Kemalistler, İslamcılar ve Komünistler ile sözlü münakaşalara girmiş, eleştiriler yapmıştır bunun neticesinde de dergileri yasaklanmıştır. Bundan dolayı bir dönem takma ad kullanmak zorunda kalmıştır. Öğretmenlik hayatında sık sık sürgün yemiştir, rahat yüzü görmemiştir. Askerdeyken Arap asıllı bir teğmene selam vermediği için ordudan kovulmuştur.  Kendisini ırkçı ve Türkçü olarak tanımlayan Nihal Atsız, eski Türk dini olan Kök Tengriciliğe inanmaktadır.

Atsız Irkçılığı Nazilerden mi öğrendi? Hayır. Atsız’ı gerçek manada ırkçı ve kafatasçı yapan kişi Doktor Rıza Nur’dur. Rıza Nur, daha ortada Nazi Partisi veya Faşist İtalya yokken ırkçılıkla ilgili makaleler yazıyordu ve bizzat milli eğitim bakanı olduğu zamanlar da ırkçılık yapıyor, Türk olmayanlara memurluk vermiyordu.

Bir Gazeteci Nihal Atsız ile konuşurken Atsız’a “Siz Gördüğüm En Büyük Irkçısınız” demiştir. Atsız ise “Teşekkür Ederim, iltifat ettiniz” diye cevap vermiştir.

Nihal Atsız’ın bazı bilinmeyen önemli sözleri;

* İlk düşüneceğimiz şey: Türkiye’de Türk Kültürü’nü hakim kılmak, yabancı tesirleri silkip atmaktır.

* Komünizm, ruh ve seciye bakımından soysuzlaşmış binlerce casusu bulunan bir Moskof emperyalizmidir.

* Biz bu Türk ahlakına tam olarak sahip bulunduğumuz zamanlarda yükseldik. Yabancıların ahlakını alarak bozulduğumuz zaman düşüp geriledik. Yükseldiğimiz zamanlar bu toprak, büyük milli davalar için kendilerini feda eden; yalan, iki yüzlülük bilmeyen, vicdanını satmayan insanlarla dolu idi. Niğbolu’da 60.000 Türk, birleşik Avrupa’yı yenerken; Yavuz, korkunç çölleri aşarken; Kanuni, boy ölçüşmek için Charles-Quint’in ordusunu ararken böyle yıkılmaz ruhlu bir topluma dayanıyordu. turkcemalumatlar.wordpress.com

* Yahudi krallarını peygamber diye Türk milletine telkin ederek milli mefahiri unutturmak suretiyle İsrailiyyatı hayat ve ahlak sistemi diye öne sürmek milli bir cinayettir.

*Cumhuriyet rejimi için en ufak rahatımı bile feda etmem.

* Ailelerde irsî hususîyetler olduğu gibi ırklarda da irsî hususîyetler vardır. Yüksek ırklarda bu hususîyetler müspet hususîyetlerdir. Bu müspet hususîyetler ancak aşağı ırklarla karışma neticesinde bozulur. Yüksek ırk pek çabuk bozulur. İki müsavi ırk olan Norveçliler ile İtalyanlardan yüzer çift evlense doğacak çocukların aşağı yukarı yarısı Norveçliye yarısı İtalyan’a benzer. Fakat yüz Türk’le yüz zenci evlense doğacak çocukların hepsi zenciye benzer. Çünkü zenci aşağı ırktır. turkcemalumatlar.wordpress.com Tesâlüpte onun hususîyetleri üstün bir yer tutacaktır. Zenciden daha üstün, Türk’ten daha aşağı olan öteki ırklarla yapılan karışmalarda da Türk ırkı üstün hasletlerinden yine kaybeder. Sayı ile bir örnek vermek gerekirse, şunu söyleyebilirim ki; yüz Türk’ün yüz zenci ile evlenmesinden doğacak çocukların hepsi zenci olursa; yüz Türk’ün yüz Yahudi yahut yüz Arap veya Kürt; yahut yüz Arnavut, Boşnak, Gürcü veya Rus’la evlenmesinden doğacak çocukların yüzde yetmişi, sekseni Türk’e benzemez. Bu benzemeyiş hem gövde yapısında, hem de karakterdedir.

*Komünist, vicdanını Yahudi “Marks”a satmış olan vatansız serseri demektir. Amele diktatörlüğünün kurulduğu yerde cennete varılmış olduğunu zanneder. O, bazen bu zannında samimî olan bir aptaldır. Bazen de samimî değildir, aldatmak için böyle söyler. O zaman da kalleştir. Komünist, dünyada patronla işçi arasındaki hukuk müsavatsızlığını halletmek için ortaya atıldığını söyler. Bunun için de ilk yaptığı iş dinleri, milliyetleri, vatanları inkâr etmektir.

*Memlekette Türkçülerden başka sağlam ve gerçek milliyetçi yoktur. Şartla şurtla milliyetçilik olmaz. Bütün insanları Türklerle eşit tutan yahut bir kısım Türkleri başka bir millet gibi gören milliyetçiliğe de gülünür. Milliyetçilik her şeyden önce maşeri bir bencilliktir. Milliyetçiyim ama Arap veya Moskof kardeşlerimi de çok severim dedin mi, milliyetçi değil, kozmopolitsin demektir.

*Millete ve vatana bağlılık bakımından birkaç türlü vatandaş vardır. Bunların başında kahramanlar gelir. Hiçbir karşılık beklemeden kendisini her zaman millet ve vatan uğruna harcayabilenler, kahraman vatandaşlardır.

* Bizim ırkçılığımızı da Alman yardakçısı olduğumuza tanık diye gösteriyorlar. Yoldaşlar şunu iyi bilsinler ki Almanya cihan haritasından silinip Almanlığın kökü kazınsa bile biz yine ırkçı kalacağız. Alman ırkçılığı yalnız Yahudilere karşıdır. Anası veya babası Çek, Lehli gibi Alman düşmanı milletlerden olan fertleri Almanlar yabancı saymıyorlar. Bizim ırkçılığımız ise bütün milletlere karşıdır.

* Büyük adam, özel hayatında da yüksek ve temiz olan adamdır. Birtakım meziyetleri olan reziller, hiçbir zaman büyük adam değildir.

* Türkçülük ülküsünün bugünkü en büyük şahsiyeti Rıza Nur’dur.

* Doktor, siyaset ve devlet adamı, tarihçi ve Türkçü olarak Türk tarihinde ileri bir yeri olan Rıza Nur’un en kuvvetli cephesi Türkçülüğüdür. Doktor olarak, bilhassa Kurtuluş Savaşında, milletine değerli hizmetler yapan, sünnetçiliği ilmî bir şekle koyarak bu alanda orijinal eserler veren; geniş halk yığını ve gençler için yazdığı büyük Türk Tarihiyle Türkiye’de milliyetçilik, Türkçülük ve ırkçılık duygu ve düşüncelerini alevlendiren; Lozan’da ikinci murahhas olarak -Baş murahhas İsmet Paşa’nın dediği gibi- en büyük hizmeti yapan ve ondan sonraki bütün çalışmasını Türklüğe, Türkçülüğe veren ve ömründe en büyük övüncünün Türk yaratılmak olduğunu söyleyen Doktor Rıza Nur, meziyetleri ve eksikleri ile birlikte büyük çapta bir adamdı.

*Saçlarım benzermiş… Bu ahmakça iddia yıllardan beri birçok budalalar tarafından aleyhimde delil gibi kullanıldı. Hatta evimde Hitler’in resminin asılı olduğu bile söylendi. Ben, dışardan gelmiş hiçbir fikri kabul etmeğe tenezzül etmiyecek kadar milli gurur ve şuura sahip olduğumu, içtimai mezhebimin Türkçülük olduğunu vaktiyle yazarak ilan ettim. Daha ne yapabilirim? Saçım Hitlerinkine benziyormuş diye beni Hitlerci sanacak kadar budalalık gösteren binlerce, belki on binlerce zavallıya ayrı ayrı mektup yazamam ya…

* Irkçı değil misin? Irkçılığa düşman mısın? Öyleyse sen günün birinde Atenagoras’ı Türkiye Cumhurbaşkanı görmekte sakınca bulmazsın. Belki de Batı Hıristiyan dünyasının sevgisini ve yardımını kazanırız diye düşünürsün. Sen bir Yahudi sarrafın maliye bakanı olmasına ses çıkarmazsın. Kendi kesesini doldurmasına ve İsrail’e transferler yapmasına rağmen bütçeyi kabartacağı için sevinç bile duyarsın. Hattâ Kürt devleti kurmak için bunca Türk’ün kanına giren Şeyh Said’in torunlarından birinin başbakan veya devlet bakanı olmasına da ses çıkarmazsın. Sen yalnız Türkçülüğe karşı çıkar, Türk ırkçılığını yerer, Turancılığa düşmanlık edersin. Çünkü sen ya Türk ırkına yüzyıllarca kölelik etmiş bir milletin mensubu yahut da beyni işlemeyen, yobazlaşmış, okuduğunu sindirememiş bir budalasın.

* Tanrı insan idraki dışındadır. Kur’an, Muhammed’in talimatıdır. Bunun birçok delilleri vardır. Bir tanesi birçok yerinde aya, güneşe, fecre, atların köpüren ağızlarına yemin ve and verilmesidir. Yemini kim eder? İnsan eder ve kendisinden daha üstün bir varlığın adına eder, Tanrı yemin eder mi? Tanrı’dan daha üstün bir varlık olmadığına göre kendi yarattığı aya, güneşe neden yemin etsin? Görülüyor ki bu yeminler Muhammed’in gönlünden ve beyninden doğmadır ve hatta Araplar arasında İslamiyetten önceki zamanların usul ve adabınca edilmektedir.

* Nâzım Hikmetof Yoldaş! Sarı suratlı afyonkeş Çinlilerle kara suratlı yamyam Habeşlerin davasını güdüyorsan haydi oraya… Yolun açık olsun. Babıali caddesinde Habeş davası müdafaa olunamaz. Senin beğenmediğin burjuvalardan yüzlerce kişi Habeş davasını kanlarıyla korumak için kızgın kum çöllerine koştular. Sende o yürek nerede? Şimdiye kadarki susuşumuzu sakın güçsüzlüğümüze ve çekindiğimize verme. Deli Petro gibi bayrak açıp gelseniz bile bizi karşınızda Baltacılardan mürekkep bir ordu halinde bulursunuz. Hem bu sefer her biriniz için Katerin gelse de elimizden kurtulamazsınız.

* Temiz ve üstün olan şeylerin çabuk bozulması tabii bir kanundur. Bir bardak saf suyu bozmak için deniz suyundan bir kaşık yeterse, çirkeften bir damla yeter de artar bile. İşte ırkçılık budur. Yani Türk’lerin maddî ve manevî hasletlerinin bozulmaması için onun yabancı kanlarla karışmamasını isteyen millî bir düşüncedir. turkcemalumatlar.wordpress.com Gerçi Anadolu’yu açan atalarımız büyük şehirlerde yabancılarla biraz karışmışlardır. Fakat ırk bilgisinin verilerine göre bir topluluk yalnız belli bir zamanda karışır da sonra bu karışma devam etmezse, kendi kendisini tasfiye ederek bir müddet sonra eski hâline döner. “Üç göbekten beri Türk olanlara Türk derler” diyen Kâzım Alöç’ün bana isnat ettiği söz buradan çıkıyor. Duruşma sıralarında da söylediğim gibi su katılmamış Türk olmak için üç göbekten beri Türk olmak lâzımdır. Bunu söyleyen de ben değilim, ilimdir. Almanlar Yahudi’lere, Amerikalılar da zencilere karşı ilmin bu kanununu tatbik ederek üç göbek ilerisine kadar kanında Yahudilik veya zencilik bulunan insanları kendi milletlerinden saymamaktadırlar.

Vasiyeti: “Yağmur Oğlum! Bugün tam bir buçuk yaşındasın. Vasiyetnameyi bitirdim, kapatıyorum. Sana bir resmimi yadigâr olarak bırakıyorum. Öğütlerimi tut, iyi bir Türk ol. Komünizm bize düşman bir meslektir. Bunu iyi belle. Yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. Ruslar, Çinliler, Acemler, Yunanlar tarihi düşmanlarımızdır. Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler, Fransızlar, Araplar, Sırplar, Hırvatlar, İspanyollar, Portekizliler, Rumenler yeni düşmanlarımızdır. Japonlar, Afganlılar ve Amerikalılar yarınki düşmanlarımızdır. Ermeniler, Kürtler, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Lazlar, Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler içeri(de)ki düşmanlarımızdır. Bu kadar düşmanla çarpışmak için iyi hazırlanmalı. Tanrı yardımcın olsun!”

Exit mobile version