Site icon Türkçe Malumatlar

Temel Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Ünite 8 Kitap Özeti

Hayvanlarda zehirlenmelere neden olan başlıca mineralleri listeler

Hayvanlarda akut, subakut ve kronik zehirlenmeler ile önemli ölçüde çevre ve besin kirlenmesine yol açabilen mineral maddelerin başlıcaları; arsenik, bakır, civa, flor, kadmiyum, kurşun, molibden, selenyum gibi metallerdir. Bu metallerden bazıları son derece zehirli iken, bazıları karsinojenik etkili ve bazıları da mutajenik ve teratojenik etkilere sahiptir

Nitrat-nitrit ve tuz zehirlenmeleri hakkında bilgi verebilir

Nitrat ve nitrit zehirlenmesinde klinik belirtiler 30 dakika ile 4 saat içinde başlar ve çeşitli derecelerdeki hipoksi belirtileriyle seyreder. Nitratın irkiltici olması sebebiyle, belirti olarak başlangıçta karın sancısı, kusma ve sürgün görülürken; ilerleyen durumlarda solunum güçlüğü, siyanoz, nabzın hızlanması ve zayıflaması gibi solunum ve dolaşım sistemi yetmezliği belirtileri ile hareketlerde düzensizlik, çırpınmalar, koma ve en sonunda da ölüm görülür. Tuz zehirlenmesi ise tüm hayvanlarda görülebilir, fakat kanatlı ve domuzlar tuzla zehirlenmeye daha duyarlıdırlar. Tuz zehirlenmesi akut ve kronik tipte olabilir. Fazla miktarda tuzun alınmasını takiben 1-2 saat içerisinde zehirlenme belirtileri başlar ve bu belirtiler daha ziyade merkezi sinir sistemine ilişkindir. Tuz zehirlenmelerinde görülen belirtiler otonomik, motor, davranış ve sinirsel belirtiler olarak da sıralanabilir.

Genellikle Türkiye’de yetişen/yetiştirilen ve çiftlik hayvanlarında zehirlenmelere neden olan bitkiler ve bitkisel maddeleri sıralayabilir

Türkiye’de yetişen ve çiftlik hayvanlarında zehirlenmelere neden olan bitkisel zehirlerden başlıcaları; alkaloitler, glikozitler, saponinler, glukosinolatlar, fenolik bileşikler, ışığa duyarlı kılan maddeler, östrojenik etkili bileşikler ve zehirli yağ asitleridir. Bu maddeleri içeren ve hayvanlarda zehirlenmelere neden olan bitkilerin bazı önemli temsilcileri de; baldıran (koniin), haşhaş (opioidler), acı çiğdem (kolşisin), kargabüken (striknin), tütün (nikotin), güzelavratotu (atropin), yüksükotu (digitoksin), acıbadem (hidrojen siyanür), karamuk (saponin), patates (solanin), kolza (glukosinolat), pamuk (gossipol), meşe (tanen), soya fasülyesi (genistein) ve alfalfa (koumestrol)’dır.

Bitkilerde bulunan ve zehirlenmelere neden olan bazı önemli alkaloitler, glikozitler ve fenolik bileşikler hakkında bilgi verebilir

Alkaloitler, asitlerle tuzlar şekillendirebilen ve bitkilerde yaygın şekilde bulunan azotlu bazlardır ve bu maddelerin çoğu merkezi sinir sistemi ile otonom sinir sistemi aracılığıyla etkisini gösterirken; pirazolidin alkaloitleri karaciğer zehiri olarak etki gösterir. Alkaloitler; asetat türevi alkaloitler (koniin, N-metilkoniin), benziltetrahidroizokuinolin alkaloitler (morfin, kodein, tebain, aristoloşik asit, berberin, şelidonin, hidrastin, bikukulin, papaverin), opioidler (morfin), fenilizokuinolin alkaloitler (kolşisin, demekolşin), terpenoid indol alkaloitler (rezerpin, deserpidin, ajmalin, yohimbin, vinblastin, vinkristin, striknin, brusin, toksiferin), piridin alkaloitler (nikotin, anabasin, anatabin, arekolin, risinin, termalin), purin alkaloitler (kafein, teofilin, teobromin), tropan alkaloitler (atropin, skopolamin, hiyosiyamin) diye sınıflandırılabilirler. Glikozitler, hidroksil veya sülfidril grubu içeren maddelerin şeker kalıntılarıyla oluşturdukları bileşiklerdir. Bitkilerdeki glikozitlerin hepsi ön-madde halindedir ve enzimatik veya alkali hidrolizle yapılarından glikoz veya glikoz-asetik asit ayrılarak esas glikozit serbest kalır. Glikozitler; kalp glikozitleri (digitoksin, digoksin, gitoksin, gitalin, strofantin, lanatosit), siyanogenetik glikozitler (siyanhidrik asit), saponinler (saponin, githagenin, saporubrin, eskulin, dioscin, glisirrhizin), solanin ve benzeri glikozitler (solanin, kakonin, solasonin, tomatin), glukosinolatlar (irkiltici yağlar, guvatır yapıcı maddeler, sisteinsülfoksitler) diye sınıflandırılabilirler. Bitkiler aleminde 800’den fazla fenolik bileşik bulunur ve bu maddelere etçil hayvanlar, otçul hayvanlardan daha duyarlıdırlar. İnsan, sıçan gibi hem etçil hem de otçul canlıların fenolik bileşiklere duyarlılığı ise orta derecededir. Fenolik bileşiklerin başlıcaları; kaffeik asit, ferulik asit, ellagik asit, gallik asit, flavonoidler, antosiyanidin, gossipol, kumarinler, miristisin, urishioller ve katekolaminler’dir.

Zehirli yağ asitleri, ışığa duyarlı kılan ve östrojenik bitkileri listeleyebilir

Zehirli yağ asitlerini içeren bitkilerin başlıcaları; yabani şalgam, kolza ve pamuk’tur (özellikle de bu bitkilerin tohumlarından elde edilen yağ ve küspeler zehirli yağ asitleri yönünden önem taşır). Işığa duyarlı kılan bitkilerin başlıcaları; karabuğday, çemenotu, korunga, zakkum, sarıkantaron, kürdanotu’dur. Östrojenik bitkilerin başlıcaları; alfalfa, üçgül, bezelye, soya fasulyesi, anason, kahve, lahana ve rhubarb’dır.

Exit mobile version