Site icon Türkçe Malumatlar

Yazılı Kompozisyonun Oluşturulması

Kompozisyon yazmada izlenecek adımlar; konunun seçilmesi, konunun sınırlarının çizilmesi ve konuyla ilgili ana düşünce ile yardımcı düşüncelerin belirlenmesi olarak sıralanabilir. Şimdi bu adımları sırasıyla ele alalım.

Konu

Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum konu olarak adlandırılır (TDK, 2011a: 1475). Kompozisyonda ise üzerinde yazı yazılan her şey konudur. Bir özdeyiş, bir atasözü, bir deyim, birkaç dize, bir olay hatta bir sözcük konuyu oluşturabilir. Kompozisyon yazmak üzere bunlardan biri bir konu olarak verilebileceği gibi konunun doğrudan doğruya belirlenmesi de istenebilir.

Üzerinde kompozisyon yazmamız için bize bir özdeyiş, bir dize veya bir atasözü verilmişse öncelikle bununla ne anlatılmak istendiğini kavramamız gerekir. Bize verilenleri dikkatlice okumalı, düşünmeli ve yorumlamalıyız. Özdeyişte, dizelerde veya atasözünde geçen sözcüklerin gerçek anlamlarıyla mecaz anlamlarını göz önünde bulundurarak konuyu kavramaya çalışmalıyız.

Örneğin Yunus Emre’nin

Söz ola kese savaşı
Söz ola yitüre başı
Söz ola ağulu aşı
Bal ile yağ ide bir söz

dizeleri üzerine bir kompozisyon yazmamız istendiğini düşünelim. Öncelikle her sözcüğü anlamaya çalışarak okumamız gerekir. Birtakım ses değişikliklerini göz önüne alarak dizeleri okuduğumuzda yitüre sözünün yitirte, yitirtir; ide sözünün de ede, eder olduğunu hemen kavrarız. Ancak ağulu sözünü bilmeyenler çıkabilir. Türkçenin tarihsel dönemlerinde ve bugün de kimi bölge ağızlarında agı ~ ağu ~ ağı biçimlerinde kullanılan bu söz zehir anlamındadır. Bu türden sözcüklerin karşılığı soruyla birlikte de verilebilir. Eğer karşılığı verilmemişse anlamını bilemediğimiz sözcükleri sözlük yardımıyla anlamaya çalışmalıyız. Böylece Yunus Emre’nin yüzyıllar ötesinden nasıl seslenmekte olduğunu, bize iletmek istediğini kavramış oluruz. Artık kolayca anlaşılacağı gibi Yunus Emre, ağızdan çıkan bir sözün savaşı durdurabileceği gibi başın gitmesine yol açabileceğini; bir sözün de zehir gibi yemeği yağ ile bal hâline getireceğini dile getirmektedir. Kısacası bu dizelerde, kullandığımız her sözcüğe dikkat ederek konuşmamız salık verilmekte, tatlı dilin önemi vurgulanmaktadır.

Yunus Emre’nin dizelerinde ortaya çıkan anlamla eşdeğer bir de atasözümüz vardır: Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır… Bu atasözünde mecazlı bir anlatım ve benzetmeyle tatlı dilin, olması düşünülemeyecek işleri bile gerçekleştirebileceği bildirilmektedir.

Kimi zaman atasözündeki sözcüklerin hiçbirisi gerçek anlamıyla kullanılmamış olabilir. Örneğin deve boynuz ararken kulaktan olmuş atasözümüzde ne kendisine boynuz arayan ne de bu sırada kulağını yitiren bir deve vardır. Bu atasözüyle anlatılmak istenilen, elindekiyle yetinmeyip daha çoğunu isteyenin elindekini de yitirebileceğidir. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyimindeki gibi… Her ikisinin de konusu önce elindekinin değerini bilmek ve onu korumaya çalışmaktır.

Olgular, veriler, sorunlar da kompozisyonun konusunu oluşturabilir. Örneğin son birkaç yılın verileri göz önünde bulundurularak Türkiye’de işsizlik sorunu, atıkların yol açtığı çevre felaketleri, trafik kazalarının ülke ekonomisine zararları, bilinçsizce televizyon izlemenin çocukların yetişmesindeki olumsuz etkileri gibi hemen her konu kompozisyonun konusu olabilir.

Konunun Sınırlandırılması

Hiç kuşkusuz, yukarıda örneklendirilen konular bir kitapta, bir tezde, bir araştırmada ele alınabilecek kadar geniş kapsamlıdır. Aslında pek çok konu, çeşitli yönleriyle ele alındığında, verilerle desteklendiğinde geniş kapsamlı bir çalışmaya dönüşür. Oysa bizden istenilen birkaç sayfalık kompozisyon yazmamızdır. İşte bu durumda konunun çerçevesinin belirlenmesi ve sınırlarının çizilmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Başarılı olabilmek için konuyla ilgili üzerinde durulacak noktaları önceden belirlemek gerekir. Konunun sınırlandırılması yalnızca kompozisyon yazmada değil, bütün çalışmalarda dikkate alınması gereken bir özelliktir. Çalışmanın derecesine, araştırma süresine, tasarlanan kapsama göre konu sınırlandırılmalıdır. Örneğin sağlık konusunda bir kompozisyon yazmak, sona ulaşamayacak bir işe girişmektir. Bu kadar geniş bir konu, başarısız bir kompozisyonun yazılmasına yol açar. Sağlığın insan hayatındaki önemi, sağlıklı yaşamanın koşulları, sağlığı korumanın yolları gibi daha dar kapsamlı konular, başarılı kompozisyon yazmanın adımlarından biridir. Sınırlandırılan konunun hangi temeller üzerinde yükseleceği, dayanacağı görüşler ve düşünceler ile bu düşüncelerin hangi temel düşünce etrafında yoğunlaşacağı kompozisyon için buluş yapma aşamasını oluşturur.

Exit mobile version