Site icon Türkçe Malumatlar

Türk Dili II | Ünite 8 Özet

Doğru, güzel ve etkili konuşmada sesin fizyolojik niteliği ve niceliği ile ilgili temel kavramları tanımlayabilmek

Ses aygıtlarının yardımıyla oluşan titreşimler, duyma organları tarafından algılanan fiziksel nicelikler olan konuşma seslerinin oluşumu ve konuşmaya dönüşmesi sürecinde önemli olan ve tanınması gereken bazı fizyolojik süreçler bulunmaktadır. Sesin boğumlanması, sıklığı, tonu, ezgisi, vurgusu, durakları, tınısı, yeğinliği, pesliği veya tizliği, işitilebilirliği, esnekliği, akıcılığı ve hoşagiderliği hep bu oluşum ve konuşmaya dönüşme süreçlerinin fizyolojik yönleri ile ilgilidir. Sözlü iletişimde bu fizyolojik özelliklerin yanı sıra konuşmanın bir de içeriği ve sunumu ile ilgili dikkate alınması gereken özellikleri bulunmaktadır.

Doğru, güzel ve etkili konuşmada olması gereken temel içerik özelliklerini betimleyebilmek Doğru ve güzel konuşmada sesin fizyolojik özelliklerinin yanı sıra başka özeliklere de sahip olmayı gerektirir. Konuşmanın içeriği ile ilgili bu özelliklere göre konuşmacı, konuyu ve içerikteki mesajı dinleyiciye açık, büyük ölçüde dolaysız bir şekilde ulaştırmalı, yapmacık sözcüklerden ve vurgulardan kaçınmalı, dinleyicinin ilgisini konuşma üzerine çekebilmek için bazı tekniklerden, araçlardan, bilgilerden yararlanmalı, anlatacağı konuya önce kendi inanmalı sonra da kararlı ifade ve tavırlar, ortaya koyacağı deliller, iyi seçilmiş örneklerle dinleyici üzerinde inandırıcı olmalı, dinleyiciye mesajı, bilgiyi en doğru ve etkili biçimde aktarabilmek için kültürel ve bilgisel donanıma sahip olmalı, ortaya koyacağı konuşma ile ilgili olarak gerekli ve yeterli ön çalışmayı yapmalı, özellikle dinleyici kitle karşısında gerçekleştirilen sunumlarda içeriğe uygun yöntem ve plan belirlemeli, gerekli durumlarda konuşmayı destekleyecek basılı ve görsel yardımcı araçlardan yararlanmalı, içeriğe, hedef kitlenin niteliklerine göre uygun üslupla konuşmasını yapmalıdır.

Sözlü iletişimde beden dilinin önemini açıklayabilmek

Konuşma sürecinde ses, konuşma içeriği ve sunum araçlarının kullanımının yanı sıra el, kol, baş, yüzdeki her bir uzuv ve diğer vücut azalarının hareketleri de dinleyicinin algısını etkilemektedir. Bu hareketlerin dinleyici tarafından belirli şekillerde anlamlandırıldığı görülür. Bütün olarak beden dili şeklinde ifade edilen vücudun bu hareketlerinde, yüz ile ile ilgili olan mimikler ve diğer vücut hareketleri olan jestlerin doğal halleri ve içerik ile uyum içinde ortaya çıkması gerekir. Vücudun bu türden hareketleri ile konuşmanın uyumu dinleyici üzerinde oluşturulmak istenen etki için çok önemlidir ve bu anlamda konuşmayı bütünleyen bir özellik taşır. Beden dili ile konuşma arasındaki uyumu, konuşmacının heyecanı, hazırlıksızlığı, planlanan ancak doğallığını kaybeden abartılı hareketleri bozabilir. Konuşma dışı olan ancak konuşmayla uyumlu olması gereken bu vücut hareketlerinin belirli kültür ortamlarında ortak algılar oluşturması dolayısıyla her hareketin bütün toplumlarda aynı algıyı ortaya çıkarmayabileceği hesaba katılmalıdır.

Konuşma türlerini ayırt edebilmek

Sözlü anlatımda konuşmacının belirli bir hazırlık yaparak yine belirli bir dinleyici kitlesine yönelik gerçekleştirdiği hazırlıklı konuşmaların yanı sıra belirli bir araştırmaya, plana, programa gerek duymadan gerçekleştirdiği günlük, hazırlıksız konuşmalar vardır. Günlük hayatın içinde pek çok kez yapılan, genel olarak belirli bir araştırma, hazırlık ve plan çerçevesinde belirli bir dinleyici kitle karşısında gerçekleştirilmeyen selamlaşma, hatır sorma, tanışma ve tanıştırma, kutlama, baş sağlığı, özür dileme, adres sorma ve söyleme gibi sosyal gerekçelerle ortaya konulan konuşmalar hazırlıksız konuşmalardır. Belirli bir dinleyici kitlesine yönelik planlı, programlı şekilde gerçekleştirilen konuşmalar ise hazırlıklı konuşmalardır. Dinleyici kitle karşısında gerçekleştirilen bu konuşmaların bazıları tek bir konuşmacı, bazıları da bir grup konuşmacı tarafından yapılmaktadır. Nutuk, konferans, açık oturum, panel, forum, sempozyum, kurultay, seminer, münazara, röportaj, mülakat, açış konuşması hazırlıklı olarak yapılan ve dinleyici kitle karşısında gerçekleştirilen konuşmalardır.

Başarılı bir sunum için dikkat edilmesi gereken temel ilke ve teknikleri değerlendirebilmek

Sunumla ilgili sürecin ilk aşaması hazırlıktır. Konuşma yapacak kişi bu aşamada sunumun içeriğini, ortamını, hedef kitlenin niteliklerini ve beklentilerini, sunumun yardımcı araçlarını dikkate alarak hazırlık sürecini tamamlamalı, sunum öncesinde bütün bunlarla ilgili son kontrollerini yapmalıdır. Sunum sırasında konuşmacı, sesini ortamda herkese sağlıklı bir biçimde ulaştırdığından emin olmalı, açık, anlaşılır ve hedef kitlenin nitelikleri ile uyumlu bir üslupta sunumunu yapmalı, dinleyicinin dikkatini konuşma üzerinde canlı tutabilmek için dikkat eğrisini gözeterek gerekli durumlarda örnekler, anekdotlar, basılı veya işitsel-görsel yardımcılardan yararlanmalı, yer yer sunumun o bölümüne kadarki kısımlarına dair özetlemeler yapmalıdır. Sunum sona ererken dinleyicinin dikkatinin yoğun olduğunu hesaba katarak konuşmanın son bölümünü kararlı, akılda kalıcı, varsa eylem talebini ifade ederek ortaya koymalı, konuşmanın sona ereceğini hatırlattıktan sonra konuşmasını gereksiz yere uzatmamalıdır. Soru cevap bölümü varsa öncelikle konuşmacı buna yönelik hazırlık yapmalı, kendisine yöneltilebilecek soruları belirlemeye ve bu sorulara cevaplar verebilmeye çalışmalı, soru-cevap bölümünde de soruyu doğru anladığından emin olmalı, orada bulunanların rahat soru sorabilmeleri için onları rahatlatıcı bir tavır ve yaklaşım içinde olmalı, sorunun önemli noktaları ile ilgili notlar almalı, sorulara açık biçimde cevaplar vermeli, cevap verirken sadece soruyu soran kişiye değil orada bulunanların tamamına yönelik bir tavır ve tutum içinde cevaplar vermeli, karşılıklı diyaloğa dönüşen soru-cevaplardan kaçınmalıdır.

Türkçenin sözlü iletişimde dikkate alınması gereken söyleyiş özelliklerini açıklayabilmek

Konuşmacının Türkçenin söyleyiş özelliklerini tanıması, gerek Türkçe gerekse başka dillerden alınan söz ve biçimlerin Türkçede nasıl söylendiğini bilmesi gerekir. Diğer taraftan konuşmanın aralarına sıkıştırılan, kullanılmadığında bir eksiklik oluşturmadığı gibi kullanıldığında konuşmacının donanımsızlığından kaynaklandığı kabul edilen, konuşmacının dikkat eksikliği ile de çok yakından ilişkili olduğu bilinen ıı, hı, şey, yani, falan, evet, tamam mı, oldu, işte, artı, dermişim, ondan sonra, neyse, efendime söyleyim, anlatabildim mi vb. asalak ses ve sözlerden kaçınılmalıdır.

Exit mobile version