Site icon Türkçe Malumatlar

Fedakar Türk Kadını Süyüm Bike

Türk tarihi, kahramanlık, yurtseverlik ve fedakarlıklarla dolu insanların çokluğu ile diğer milletlere örnek olabilecek üstünlüktedir. Bunlar arasında Kazan Türklerinin hazin, fakat kahramanlığı ile dillere destan olmuş hakkında uzun etütler yapılmış, eserler meydana getirilmiş bir siması vardır. Türkiye Türkçe’si ile “Sevim Prenses” demek olan Süyüm-Bikedir. Süyüm-Bike Nogay Hükümdarlarından Yusuf Beyin kızı idi. Güzelliği dillere destan olmuş, cömertliği, şefkati ve akıllılığı ile gönülleri fethetmiş ve herkesin sevgisini kazanmıştı. Babası Yusuf Bey tarafından Süyüm-Bike’ye büyük bir görev verilmişti. Kazan’a gidecek Can Ali Han ile evlenecek ve onu Rusların oyuncağı olmaktan kurtaracaktı.

Arzu etmediği halde Türk birliğini kurmak ve kurtarmak için kabul eden büyük bir kadındı. O Türk birliğinin zaruretine inanmış kültürlü bir insandı. Evleneceği zaman ise Türk devletleri birliklerini kaybetmişler, Astrahan Hanlığının can çekiştiğini, Kazan Hanlığının da çökmek üzere olduğunu, babasının hanlığı olan Nogay Hanlığında amcası İsmail Mirzanın çeşitli entrikalar çevirdiğini görmekteydi. O, Kazan Hanlığını, Astrahan Hanlığını, Nogay Hanlığını ve Kırım Hanlığını birleştirerek büyük bir Türk birliği oluşturup kuvvetli bir devlet kurmak istiyordu. Halbuki daha yakın bir tarihte Ruslar, Altınordu İmparatorluğuna vermek zorunda oldukları vergiyi, Kazan Hanlığına da vermeye devam etmişti. Fakat Kazan Hanlığı bir türlü kuvvet kazanamamış ve büyük devlet olamamıştı. Bu yüzden Moskova Knezliği için tehlike olmaktan çıkmış, hatta iç işlerine karışır olmuştu. 1480 yılında Moskova, Kırım Hanı Menligerey’in de desteğiyle bu vergiyi vermekten vazgeçmiş ve Türklerin hakimiyetinden de çıkmıştır.

Böylece 240 yıl süren Türk hakimiyeti Rusların üzerinden kalkmış ve bundan böyle Moskova tamamıyla “bağımsız” bir devlet haline gelmiştir. O tarihten itibaren sinsi bir politika güden Ruslar, Türk birliğini parçalamak ve yutmak için harekete geçerek kendi sınırlarını genişletme siyasetini tatbik etti. Süyüm-Bike’yi bu durumda önemli memleket işleri beklemekteydi. Daha çocuk yaşında iken 1533 yılında evlendi. Halk Can Ali Han’dan hiç de memnun değildi. Zaten III. İvan’da bu tarihte ölmüştü. Tahta çıkması gereken IV. İvan henüz çocuk yaşında idi. Bu durumdan faydalanan Kazanlılar 1535 yılında isyan ettiler. Rus Kinezi’nin buyruğundan çıkmadığı için üç yıllık bir saltanatından sonra taraftarları ile birlikte Can Aliyi öldürdüler. Can Ali’den sonra Kazanlılar Süyüm-Bike’nin de rızasını alarak Safa Giray’ı Kırımdan çağırarak Han yaptılar. Safa Giray, Can Ali’den önce de Kazan Hanlığını yapmıştı. Bu ikinci hanlığı devrinde Süyüm-Bike ile evlendi. Safa Giray, Ruslarla savaşarak başarılar kazandı. 1547 yılında bir oğlu dünyaya geldi. Adını Ötemiş Giray koydular.

Kazanlılar bu devirde hür ve mesut yaşamakta olup kendi millî benliklerine kavuşmuşlardı. 1549 da Safa Giray Han’ın henüz 42 yaşında iken aniden ölmesi ile Kazanlıların durumu kötüleşti. Safa Giray ölmeden önce Süyüm-Bike’yi naip ve vasi tayin etmişti. Uzun müzakerelerden sonra henüz iki yaşında olduğu için hanın yerine annesi Süyüm-Bike memleketin idaresini eline aldı. IV. İvan çocuk yaşında iken, Moskova beyleri kendi aralarında taht kavgası yaptıkları için Kazan Hanlığını unutmuşlardı. Fakat 1547 yılında 17 yaşına basan IV.İvan Çar ilan edildi. İvan güçlü bir hükümdar olmak arzusunu belirtmiş ve böylece Rusya’da Çarlık devri başlamıştır. Rus Çarı etrafındaki papazların ve müşavirlerinin teşviki ile Kazan’ı istila etme siyasetine girişti. Kazan Hanlığı tahtında 2 yaşında Ötemiş Giray’ın bulunması Moskova Çarı İvan’a beklenen fırsatın geldiği intibaını verdi. Kazanı almak için harekete geçti. IV. İvan 13 Şubat 1550 de Kazan önlerine geldi. Savaş ve kuşatma, Kazanlıların kahramanca savunmaları ve havaların kötü gitmesi üzerine durdu. 25 Şubat 1550 günü Ruslar geri çekildi. Süyüm-Bike bu savaşta bahadır bir erkek gibi hareket etti. Askerlerin önüne geçti, düşmanla omuz omuza savaştı. Kadın kılığında bir aslan heybeti taşıyan bu güzel hükümdarın savaşla yenilemeyeceğini anlayan Ruslar geri çekilmekle beraber başka yollar aramaya başladılar. IV. İvan 1551 de tekrar Kazan’ı muhasara etti. Süyüm-Bike Kazan ve oğlu için büyük endişe duymaktaydı. Kazan’ın akıbetinin korkunçluğunu hissetmekte ve bu şehri kurtarmak için çareler aramaktaydı. Osmanlı Devletinden yardım istemiş ise de vaat edilen yardım gelmemiş yardım kağıt üzerinde kalmıştır. Süyüm-Bike’nin Osmanlılardan yardım için gönderdiği elçiler Ruslar tarafından tuzağa düşürülerek öldürüldüler. Artık Kazan’ın kurtuluş ümidi kalmamıştı.

Kazan halkı barış istiyordu. Bunun üzerine Rus Çarına elçi gönderildi. İvan’ın barış şartları çok ağırdı. İvan; 1.Süyüm-Bike, oğlu ve maiyetinin kayıtsız şartsız Moskova’ya esir edilmek suretiyle teslimini, 2. Kazandaki Rus esirlerinin serbest bırakılması, 3.”Taw Yağı”nda Moskova’nın tanımasını istiyordu. Kazan beyleri büyük bir gaflet içinde bulunarak bu şartları kabul ettiler. Süyüm-Bike’nin vatanını kurtarmak için yapamayacağı fedakarlık yoktu. Fakat bu karar onu çok üzdü. Son bir defa Safa Giray’ın mezarının başına giderek orada onunla helalleşti. Bazı kaynaklar Süyüm-Bike’nin Safa Giray’ın mezarı başında ve ayrılırken şu sözleri söylediğini belirtir. “Kazan, ey kanlı, kaygulu şehir, başından tacın düştü. Şimdi kul oldun. Senin büyüklüğün mazide kaldı”.

Süyüm-Bike 11 Ağustos 1551 de Kazan’dan ayrılıp 5 Eylül de Moskova’ya vasıl oldu. Bundan sonra vatan ve çocuğunun hasretini çekerek, cehennem hayatı yaşamaya başladı. Ruslar kendisine büyük işkenceler yaptı. Süyüm-Bike’nin esir edilişi gerçekte bir kadının esir olarak götürülüşü değil, bir millete esaret zincirinin vurulması demektir. Bunu Kazanlılar iş işten geçtikten sonra anlamışlardı. Kazan beyleri, yaptıkları büyük hatanın ne kadar kötü olduğunu kavradılar bunun üzerine Kazan’ı idare eden Rus sözcüsü olan Şahali Allahyar oğlunu başlarından uzaklaştırmışlar ve yerine Nogay Ordasından Yadigar Kasım oğlunu Han yaparak Ruslara karşı son damla kanlarına kadar savaşacaklarına dair ant içmişlerdir. IV. İvan Kazanlıların bu davranışına kızarak harekete geçti. 40 günlük muhasaradan sonra 2 Ekim 1552 de iç kaleye girmeye muvaffak oldu. Kazan’ın düşmesini duyan Süyüm-Bike can evinden vurulmuşa döndü.

Gözyaşları seller gibi aktı, yıkılan yurdu için günlerce yas tuttu. Bütün fedakarlık ve kahramanlıklarına rağmen her şeyden üstün tuttuğu Kazan şehrini kurtaramamış olan bu büyük fakat bahtsız kadın vatan ve oğlu Ötemiş Giray’ın hasretine dayanamayıp çok geçmeden ölmüştür. Fakat nerede ne zaman öldüğü kesin bilinmemektedir. 1554 yılında Kasım şehrinde vefat ettiği tahmin edilmektedir. Ötemiş-Giray ise Moskova’ya gelir gelmez annesinden alınmış, zorla Hristiyan yapılmış, kendisine vaftiz töreni tertiplenmiş ve üstelik de adı Aleksander olarak değiştirilmiştir. Kazan’ın bedbaht çocuk hükümdarı da bu işkencelere daha fazla dayanamamış ve 8 yaşında iken ölmüştür. Kazanlıların başkentini kurtarmak için gösterdikleri kahramanlık ve Süyüm-Bike’nin fedakarlığı, Türk milleti için birlik ve var olmak için yapılan mücadelede ders alınacak gerçek bir örnektir. Vatan müdafaasında canlarını seve seve veren Kazan Türklerinin ve Kahraman Türk kadını Nogay kızı Süyüm-Bike Hatun’un ruhları şad olsun.

Exit mobile version