Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran ve Tangalı Sunucu Ela Cebecinin Ters (ANAL) ilişki yaşadığı iddia ediliyor. Tangalı Sunucu Ela Cebeci’nin Telefon kayıtlarına erişildiğinde iğrençlik seviyesi gittikçe artıyor. Başka bir tanık Ela Cebeci’nin başta milletvekilleri ve bürokratlarla birlikte olduğunu söyledi. Bu sayede de bu kadar kısa sürede şöhret sahibi olduğu iddia ediliyor. Sadettin Saran Ela Cebeci’ye “Popon acıdı mı?” diye mesaj atıyor. Ayrıca Sadettin ve Ela evde buluşup ot çektiği iddia ediliyor. Sadettin saran ise o yazışmaların bir film repliği olduğu, kendi aralarında şakalaştığını söylüyor. Yani aslında ot çekmemişler ve cinsel ilişkiye girmemişler…
Son dakika diye servis edilen ama aslında klasik bir “her şey şakaydı” masalı…
Uyuşturucu soruşturması kapsamında ifade veren Sadettin Saran, üzerine atılı suçlamalar nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Hakimlik de “tamam o zaman, bir süre ülke dışına çıkma” dedi. Saran işlemler bitti, adliyeden çıktı. Hikâye burada başlıyor ama asıl komedi ifadelerde.
Savcılıkta yaklaşık üç saat süren ifadede Saran’a, Ela Rümeysa Cebeci ile olan mesajları, ses kayıtları, imalar, göndermeler, “bahçeden topla”, “ekmiştin”, “birkaç dal” gibi ifadeler tek tek soruldu. Cevaplar mı? Tam bir savunma klasiği: Şakaydı, metafordu, film repliğiydi, yanlış anlaşıldı, şaraptandı, lavantaydı, sinekti…
Mesajlarda geçen “Sende var mı?”, “Pazar teyitleşelim”, “yol birkaç dal” gibi ifadeler sorulunca Saran, bunun bir filmden esinlenilmiş masum bir espri olduğunu söyledi. Karşı tarafın “Ben Escobar mıyım?” cevabı da tesadüf olmalı tabii. Ne de olsa herkes günlük hayatta Pablo Escobar’la şakalaşır.
“Kafam güzel” mesajı mı? O da uyuşturucudan değil, fazla şaraptan. Kendisi yarım kadeh içmiş, karşı taraf biraz coşmuş. Üstüne bir de puro, elektronik sigara, ortam sohbeti… Yani ortada madde yok, sadece keyifli bir akşam var. Fazla keyifli ama masum.
Ses kayıtlarında geçen “yavaş yavaş”, “ayıarında bırak” gibi uyarılar da yanlış anlaşılmış. Meğer konu agresiflikmiş, medya kulisiymiş, Habertürk’ten insan çıkarılıyormuş. Ne tesadüfse konuşmalar hep aynı eksende dönüyor ama hepsi bağımsız ve zararsız.
“Bahçeden topla getir”, “ekmiştin”, “arazi al satışı yaparsın” gibi mesajlar da yine sinema esprisiymiş. Metafor, sembol, sanat… Uyuşturucu çağrışımı yapan her cümle ya filmden ya hayal ürünü ya da fazla yaratıcı bir şaka. Tesadüflerin bu kadarı da ancak senaryoyla olur.
Evlerde bulunan maddeler mi? Onlar da uyuşturucu değil. İstanbul’daki evdeki kavanoz kızının ilaçlarıymış. Assos’taki evde çıkanlar lavanta, adaçayı, kahve… Sinek kovmak için yakılmış. Yani mesele uyuşturucu değil, doğal aromaterapi. Bahçe, sinek, lavanta… Bir wellness kampı neredeyse.
Ancak küçük bir detay var: İncelemeye gönderilen maddelerden uyuşturucu kalıntısı çıktı. İşte burada masal biraz bozuluyor. “Uyuşturucu değil” denilen maddeler, ilk testte uyuşturucu çıkınca sorular yeniden soruluyor.
Saran’ın savunmasının özeti net:
– Mesajlar şaka
– Konuşmalar metafor
– Maddeler lavanta
– Kafam güzel şarap
– Bahçe sinematik
– Bağımlılık sadece spor
Kısacası ortada uyuşturucu yok ama nedense her şey onun etrafında dönüyor. Eğer bu savunmalar doğruysa, Türkiye’de artık en tehlikeli şey sinema replikleri, bahçe sohbetleri ve lavanta.
Hukuk ne karar verir bilinmez. Ama kamuoyuna sunulan bu açıklamalar, “akıl almaz tesadüfler” kategorisinde şimdiden yerini aldı.
Ela Rümeysa Cebeci’nin eğitim hayatı ve geçmişi hakkında kamuoyunda çokça merak edilen konulardan biri de İmam Hatip mezunu olup olmadığıdır. Bu konudaki bilgileri resmi biyografisi ve kendi beyanları üzerinden detaylandıralım:
Tangalı Spiker Ela Rümeysa Cebeci’nin Eğitim Hayatı ve İmam Hatip Meselesi
Ela Rümeysa Cebeci, İmam Hatip Lisesi mezunudur. Kendisi Bahçelievler İmam Hatip Lisesi’nden mezun olmuştur. Bu bilgi, kendisinin çeşitli mülakatlarında ve özgeçmiş bilgilerinde yer alan bir detaydır.
Lise eğitiminin ardından akademik kariyerine iletişim ve sanat alanlarında devam etmiştir. Eğitim süreci oldukça kapsamlıdır:
- Lisans Eğitimi: İlk olarak Nişantaşı Üniversitesi’nde eğitim almıştır.
- Akademik İlerleme: Ardından Bahçeşehir Üniversitesi‘nde “İleri Oyunculuk” üzerine yüksek lisans yapmış, sonrasında ise Yeditepe Üniversitesi‘nde eğitim hayatını sürdürmüştür.
- Yurt Dışı Deneyimi: Sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda Londra’da da iletişim ve medya üzerine eğitimler alarak vizyonunu genişletmiştir.
Kariyer Yolculuğu
İmam Hatip mezuniyetinin ardından medya dünyasına adım atan Cebeci, çok yönlü bir kariyere sahiptir:
- Oyunculuk: Kariyerinin ilk yıllarında “Kanıt”, “Nuri” ve “Şevkat Yerimdar” gibi popüler dizilerde rol almıştır.
- Sunuculuk: Oyunculuktan ziyade asıl çıkışını habercilik ve sunuculuk alanında yapmıştır. TGRT Haber ve TV100 gibi kanallarda sabah haberleri ve güncel programlar sunarak geniş kitlelerce tanınmıştır.
- Sosyal Medya ve Radyo: Radyo programcılığı yapmış, aynı zamanda sosyal medyada yaşam tarzı ve sağlık üzerine yaptığı paylaşımlarla ciddi bir takipçi kitlesine ulaşmıştır.
Oytun Erbaş Tartışması ve Gündem
Son dönemde Doç. Dr. Oytun Erbaş ile yaşadığı “şizofrenik davranış” tartışması, Cebeci’nin geçmişini ve profesyonel tavırlarını tekrar gündeme getirmiştir. Erbaş, katıldığı programdaki tavırlarını eleştirirken, Cebeci ise bu iddialara karşı profesyonel duruşunu ve eğitimli kimliğini vurgulayan açıklamalarla yanıt vermiştir.
Özetle: Ela Rümeysa Cebeci, dini eğitim veren bir liseden (İmam Hatip) mezun olan dindar bir kişiliktir. Muhafazakarlıkla övünür.