Doğurganlık, bereket ile bağdaştırılan bir terimdir. Doğrudur da, doğurganlık, adı üzerinde doğurmaya, üremeye yatkınlıktır. Bunun sonucunda anne olmak da, baba olmak da, doğurganlığın, gücün (hem fiziksel hem duygusal anlamda) de etkisi ile, bebeği ile ilgili her şeyi keşfetmek, onu sevgiyle büyütmektir ve evrimsel süreci devam ettirmektir. Böylece kendisi gibi doğurgan ve her anlamda sağlam birey meydana gelir. Doğurganlık her iki cinsiyet için de çok önemli bir kavramdır. Bu hem çiftlerin psikolojisini, hayallerini, hem de bedenlerini etkileyen bir durumdur.
Doğurganlığın Ve Anne Olmanın Bilimselliğinden ve Stresin Buna Olan Etkilerinden Bahsedelim Biraz,
2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre “Psikolojik stres, reaktif oksijen türlerinin (ROS) ve dolayıyla oksidatif stresin (OS) üretilmesini teşvik ederek üreme sağlığını (doğurganlığı) bozmaktadır. Artan işletim sistemi yumurtalığın fizyolojisini, oosit kalitesini etkileyebilir ve kadın üreme sağlığı bozukluklarına neden olabilir.” Başka bir deyişle, stres yumurtalıklarınızı ve yumurtalarınızın kalitesini etkileyebilir. Ek olarak, stres kadın cinsel dürtüsünü etkileyebilir. Uzun süreli stres, kiloda değişikliklere de yol açabilir ve bu da kadınlarda aylık hormon döngülerini etkileyebilir. Stres Döngüleri ve Kısırlık Genellikle, insanlar hamile kalmaya çalışırken, deneme kaygısı strese yol açar. Doğurganlığınızla ilgili sorular kaygı seviyenizi yükseltebilir. Yani iki durum da birbirini etkiler. Stres doğurganlığı, doğurganlık stresi
Erkek Doğurganlığı ve Baba Olmak
Bunun yanında doğurganlık, bazı kişilerin düşünceleri üzerine sadece kadınlarda var olan bir durum değildir. ”Erkek Doğurganlığı” diye bir terim bulunmaktadır. Bu terimlerin bilimsel olarak anlamlarına bakacak olursak, Erkeklerde duygusal stres sperm üretmek için gerekli hormonların azalmasına neden olur. Devam eden stres sperm sayısını bile olumsuz etkiler. Ayrıca, araştırmalar erkekler şiddetli depresyondan muzdarip olduğunda doğurganlık oranlarının daha düşük olduğunu göstermiştir. Depresyon bazen stresi takip eder. Erkeklerde depresyon veya stres de şunları içerebilir:
- Boşalmanın azalması da dahil olmak üzere cinsel işlev bozukluğu.
- Seks dürtüsünün azalması.
- İktidarsızlık.
Buradan birnevi, aşırı stres altında olmak gibi durumların doğurganlığı etkilediğini söyleyebiliriz. Mutlu ve stresten uzak, sağlıklı, doğurgan erkekler üzerlerine alınmasınlar. Aynı durum kadınlar için de geçerlidir.