Rıza Nur: Bu Cumhuriyette Türk’ten Başka Hiçbir Irk Olmayacak!

Rıza Nur kendisini ırkçı ve Türk üstünlükçü olarak tanımlar. Eski Türk dinine (GökTanrıya) inanır. Ancak Türklüğünü unutmayan müslüman Türklere de saygısı olduğunu ve İslamın Türkleştirilmesi gerektiğini savunur. Eski Türk dini ve Türkleşmiş bir İslam dışında bütün dinleri reddeder ve bunların Türkiye’de hayat bulmasını istemez. Rıza Nur’a göre tüm kiliseler yakılmalı ve yok edilmelidir.

Çünkü; Rıza Nur Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarındaki tüm savaşları ve Cumhuriyet Türkiyesinin ilk yıllarındaki bütün savaşları görmüş ve onlara katılmıştır. Bu savaşlar sırasında Türk olmayan ırkların İmparatorluğa ve Cumhuriyet’e karşı ayaklandığını görünce ırkçı fikirleri daha da arttı. Sonunda ideal bir Türk Cumhuriyetini kafasında yorumladı.

“Vatanımızda başka ırkta, başka dilde, başka dinde adam bırakmamak en esaslı, en adil, en hayati iştir. Bu topraklar artık tamamen Türklerin Vatanıdır!”

Doktor Rıza Nur Hayat ve Hatıratım

Rıza Nur’a göre cumhuriyet tamamen Türkler tarafından yönetilmeli ve azınlık diye bir kavram olmamalıydı. Ancak bu konuda Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) ile anlaşamadı çünkü Kemal Paşa kendisine itaat eden Türk olmayan kişilere önemli mevkiler veriyordu. Avukat, Hakim olan Çerkez, Arnavut gibi ırktan insanlar çok vardı. Rıza Nur’a göre bu Türk olmayan dalkavuklar Türkiye’yi felakete sürükleyecekti.

Rıza Nur’a göre müslüman Kürt ile hristiyan Ermeni arasında da fark yoktu. Hatta ikisini aynı ırk olarak görürdü.

Kürtler ve Ermeniler kültür ve ırksal olarak birbirine çok benzemektedir. Ermeniler pek çok defa batılıların kışkırtması ile isyan etti. Kürtler de bunu yapmaktadır. Korkarım ki ilerde büyük bir örgüt kurup Türkiye’nin başına bela olabilirler. İngilizler Kürtlerle özel olarak ilgilenmektedir. Kürtlerin şimdiden kafasını ezmeliyiz yoksa ilerde çok uğraşırız ve bunun altından kalkamayız.

Doktor Rıza Nur – Türkiye Milli Eğitim Bakanı

Rıza Nur Kürt meselesinde radikal kararlar alınması ve hızlı bir şekilde çözülmesi gerektiğini savunmaktadır. Aksi halde ilerde Türkiye’nin başını ağrıtacağını söylemektedir. Gerçekten de burada Rıza Nur’un bu konuda neden acele edilmesi gerektiği anlaşılır niteliktedir. Rıza Nur’un gerçekleşmesini istemediği her şey günümüz Türkiye’sinde gerçekleşti. Hatta Türkiye’yi yönetenler Türk bile değil. Rıza Nur’un sevmediği tüm ırklar şu an Türkiye’yi yönetiyor.

Rıza Nur görev aldığı sürece boyunca memuriyette ne kadar Arnavut, Çerkez, Boşnak, Kürt varsa bunları devlet işlerinde kovdu ancak. Ancak Mustafa Kemal Paşa’ya yakın olan dalkavukları kovamadı. Kürt olan İsmet İnönü’nün başbakan olmasını içine sindiremedi. Özellikle Avrupa’dan ithal edilen kültür ve pek çok sebepte üst üste binince Rıza Nur Cumhuriyet’in ileri gelenleri ile anlaşamadı ve idam edilebilir diye Türkiye’yi terk etti. Rıza Nur’a göre Türk olmayanlara memuriyet vermek Türkiye Cumhuriyetinin yapacağı en büyük hataydı. Zaten Kürt kökenli İsmet İnönü, Atatürk’ün ölümünden sonra Türkçüleri tabutluklara attırmasıyla bilinir. Türkçülük ve Irkçılık 1944 davalarında sonra büyük yara aldı ve bir daha toparlanamadı.