Avrupa Tarihi: Berlin Konferansında Ermeni Meselesi ve Makedonya Sorunu

Ermeni Meselesi

Osmanlı Devleti’nde Ermenilerin yaşadıkları toprakların stratejik değerini göz önünde bulunduran İngiltere, XIX. yüzyılın sonlarına doğru Ermenilerle ilgilenmeye başlamıştır. 93 Harbi’nden sonra Ermenileri kullanma girişiminde bulunan Rusya, önce Ayastefanos ardından da Berlin Antlaşması’yla Ermeniler lehinde kazanımlar elde etmiştir. Böylece Ermeni Meselesi, uluslararası bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Doğu Anadolu’nun bir kısmının Rusya’nın eline geçmesi de bölgedeki Ermeniler üzerinde Rus etkisini artırmıştır. Rusya’nın bu tutumundan rahatsız olan İngiltere, Ermenileri Rus nüfuzundan çıkartmak istemiş ve Berlin Antlaşması’yla Ermeniler’e bağımsızlık yolunu açmayı planlamıştır. Bu durum, Doğu Anadolu’da bağımsız bir devlet oluşturmayı amaçlayan Ermeni örgütlerinin ortaya çıkmasına ve bu örgütlerin her türlü kanlı eylemlerde bulunmasına yol açmıştır.

Makedonya Sorunu

1878 Berlin Kongresi’nden sonra Bulgaristan, Makedonya Sorunu’nu uluslararası bir sorun hâline getirmeye çalışmıştır. Avrupalı devletler de bu sorunu, Şark Meselesi’nin bir parçası olarak görmüştür. Sınırların tam çizilememesine rağmen Makedonya coğrafyasında çeşitli din, dil ve ırklar bir arada yaşamıştır. Bu nedenle Makedonya, XIX. yüzyılın ilk yıllarından itibaren milliyetçilik akımının etkisiyle pek çok sosyo-ekonomik sıkıntıya sahne olmuştur. Makedonya için özellikle 1878-1910 yılları arasında Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Romanya siyasi propaganda yürüterek silahlı çatışmalara girmiştir. Bu nedenle Makedonya, Osmanlı Devleti’nin ve Avrupa’nın en sorunlu bölgesi hâline gelmiştir. Komite ve çetelerin bu bölgedeki eylemleri, Makedonya Sorunu olarak adlandırılmıştır. 1912 yılında Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ; Osmanlı Devleti’ne karşı Balkan Birliği’ni oluşturmuştur. Bu birlik Balkanlardaki Osmanlı egemenliğine son vermeyi amaçlamış ve 1912’de Osmanlı Devleti’ne karşı savaş açmıştır.

Bir Cevap Yazın