Babailer İsyanı (1240)

Türklerin İslamlaşmasında kendisini sûfiliğe adamış görünen mistik yönelimli dervişler bulunmaktadır. Bu dervişler toplum nazarında kendini ön planda görmektedirler

Türk beylerinin yanında “dede” ya da “baba” adı verilen olağanüstü güçlere sahip manevi şahsiyetler bulunurdu. Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması esnasında Baba İlyas Horasanî; Elbistan, Maraş ve Kefersud yöresine Türkmenlerle beraber gelmiş bir halk bilgesi, derviş idi. Baba İlyas Horasanî 13. yüzyılın ilk çeyreğinde Elbistan yöresinde faaliyet gösteren Vefâî Tarikatına mensup Türkmen şeyhi Dede Karkın’ın müridi olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Dede Karkın, Baba İlyas Horasanî’yi Samsat civarındaki Kefersud köyünde görevlendirmiştir.

Baba İlyas Horasanî, zamanını bölgedeki Türkmen obalarını gezmekle geçirmiş, faaliyetlerini Türkmenlerin dinî, sosyal ve ekonomik problemleri üzerinde yoğunlaştırmıştır. Halkın sıkıntılarını çözmek için “büyü ile telkin yöntemini” kullanmış, yazdığı muskalarla fertler arasındaki soğukluğu yakınlaşmaya, düşmanlığı da dostluğa çevirmekte büyük bir başarı göstermiştir. Halkı etkilemek ve kendisine bağlamak amacıyla her türlü yöntemi uygulamıştır. Faaliyetlerinde samimi olduğunu göstermek için dilini ve gözyaşlarını ustalıkla kullanmıştır.

Baba İlyas Horasanî’nin faaliyetlerini gerçekleştirmesinde siyasi ve sosyal ortamın etkisi bulunmaktadır. Baba İlyas, etrafında kendi düşünce ve inanç sistemine uygun ve yatkın, kolayca etki altına alabileceği kalabalık bir Türkmen kitlesine hitap etmektedir. Bu kitleyi kolayca harekete geçirmesinde Türkmenlerin sade ve samimi Müslüman olmakla beraber eski Türk inanç ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olmaları da etkili olmuştur. Türkmenler, Şii inancından ve Batınî fikirlerle Hristiyanlık ve Mazdekçilik gibi inanç sistemlerinden etkilenmişlerdir.

Baba İlyas Horasani, bölgedeki gezileri ve incelemeleri sırasında Türkmenlerin ve Harezm Türklerinin Selçuklu idaresine karşı büyük bir tepki ve muhalefet içinde olduklarını görmüştür. Bu durum Baba İlyas Horasanî’de “şeyhlikten şahlığa yükselmek” gibi yeni bir fikir uyandırmış, bölgedeki faaliyetlerini tamamen siyasi bir alana kaydırmıştır. Baba İlyas Horasanî, düşüncesini gerçekleştirmek için gerekli olan kitle gücüne sahip olmuştur. Ayrıca Selçuklu yönetimindeki tablo Baba İlyas’ın faaliyetlerini gerçekleştirmesine olanak sağlamıştır. Bu dönemde Selçuklu tahtında Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev bulunuyordu. II. Gıyaseddin Keyhüsrev, zayıf ve yetersiz bir yönetim anlayışı uygulamakta olup hayatında olumsuzluklar bulunmaktaydı. Gıyaseddin Keyhüsrev’in zevk ve eğlenceye dalması devlet ve memleket meseleleriyle uğraşmaması devlet yönetiminde otorite boşluğuna neden olmuştur. Bu otorite boşluğu Selçuklu devlet adamlarında iktidar mücadelesinin yaşanmasına zemin hazırlamıştır. Böyle bir tablo Baba İlyas Horasanî’nin siyasi emellerini gerçekleştirmesi için bulunmaz fırsat olmuştur. Baba İlyas Horasanî, Selçuklu yönetimine karşı olumsuz propaganda başlatmıştır. Selçuklu idaresini bütün kötülüklerin sorumlusu olarak göstermiştir. Kendisini de bir kurtarıcı olarak sunmuştur. Bu olumsuz propaganda ekonomik sıkıntı içinde bulunan ve dinî heyecan içinde olan Türkmenler üzerinde etkili olmuştur. Baba İlyas, amacına ulaşabilmek için dinî meseleleri bir kenara koymuştur. Bütün gücünü ve mesaisini siyasî planını gerçekleştirmek için harcamıştır. Halkın içinde propaganda faaliyetlerini yürütmüş, gidemediği yerlere güvendiği adamlarını göndermiştir. Babaî dervişlerinin fikir ve görüşlerinden etkilenen Türkmenler, kendilerini siyasi iktidara Baba İlyas’ın taşıyacağına inandılar.

Türkmenler, bu dervişlere inandılar. Kendilerini siyasi iktidara Baba İlyas’ın taşıyacağına inandılar. Baba İlyas’ın güvendiği adamlarının başında Baba İshak gelmektedir. Selçuklu yönetiminin Baba İlyas Horasanî’nin faaliyetlerinden habersiz olduğu düşünülemez. Baba İlyas Horasanî ve dervişleri bütün faaliyetlerini din ve tarikat adına büyük bir gizlilik içinde yürütmüş ve Türkmenleri isyan etmeye yöneltmişlerdir. Selçuklu yönetimine karşı muhalif bir anlayış sergileyen Baba İlyas Horasanî ve dervişleri, siyasi amaçlarını gerçekleştirmek için sosyal çatışmalar çıkararak dinî ayrışmaları körüklemişlerdir. Baba İlyas Horasanî’nin bütün dervişleri Türkmenleri gizlilik içinde isyan etmek için hazırlamışlardır. Babaî dervişlerinin etkisi ve kontrolü altına giren Türkmenler, mallarını satarak at ve silah satın aldılar. Nihayet 1240 yılının yaz mevsiminde de Baba İlyas Horasanî’nin emri ile harekete geçtiler.

Babaî dervişlerinin ilk hedefi Malatya olmuştur. Malatya civarında şiddetli çarpışmalar yaşanmıştır. Babaî dervişleri ve Türkmenler, Malatya civarında kazandıkları başarıların ardından Elbistan istikametine hareket etmişlerdir. Elbistan civarında Babaîler, yağma ve tahribatlar gerçekleştirmişler, kendilerine direnen herkesi düşman kabul etmişlerdir. Babaî dervişleri ve Türkmenler önlerine çıkanları yakıp yıkmışlar, yağma etmişlerdir. Sivas önlerine gelen Türkmenler, şehri kısa bir saldırının ardından almışlardır. Sivas’ı yağmalamışlar, buradaki Selçuklu cephanelerini ele geçirmişlerdir. Babaî dervişleri ve Türkmenler için Amasya yolu açılmıştır. Baba İlyas Horasanî sahte peygamberlik rolünü burada da oynamıştır. Kısa sürede Amasya ve çevresine hâkim olmuştur. Amasya Kalesi önünde günlerce süren çatışmalar sonucunda Baba İlyas Horasanî yaralanmıştır. Yaralı bir hâlde olan Baba İlyas Horasanî, Selçuklulara esir düşmüştür. Selçuklular, Babaî dervişlerinin ve Türkmenlerin umudunu kırmak ve onları davalarından vazgeçirmek için Baba İlyas Horasanî’yi cezalandırmıştır. Bu durum Babaî dervişlerinin ve Türkmenlerin isteklerini daha da artırmıştır. Baba İlyas Horasanî’den sonra Türkmen kitlelerinin başına Baba İshâk geçmiştir. Babaî dervişlerinin Anadolu coğrafyasında ilerlemeleri siyasi gücü elinde bulunduran Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev’in Kayseri’yi Babaîlere teklif etmesine neden olmuş ancak Babaîler bu teklifi kabul etmemişlerdir. Selçuklu ordu birlikleri ile Türkmenler Malya Ovası’na(Kırşehir) gelerek burada savaş düzenine girdiler. Yapılan savaşta Selçuklular Türkmenlere karşı üstünlüğü ele geçirdiler. Baba İshâk, Selçuklu komutanları tarafından esir alınarak cezalandırılmıştır.

Bir Cevap Yazın