
“909 (1503) yılı: Şah İsmail, fatih olarak Fars bölgesine girdi ve şad bir şekilde saltanat merkezi Şiraz’da durdu. Sonra da Kazerun hatiplerini Ehli Sünnet ve’l-Cemaattan oldukları için öldürttü ve bütün mallarını, evlerini yağmaladı. Şiraz hükümetini de ocaklık olarak ”Keçel Bey” diye tanınan İlyas Bey Dülkadirlu’ya ikta olarak verdi. Böylece bu vilayet, 50 yıl kadar İlyas Bey’in ve çocuklarının idaresinde kaldı. Şah İsmail bundan sonra devam ederek ilerledi ve Gülhandan, Firuzguh, Esta kalelerini fethetti. Daha önce Rey hakimi İlyas Bey Aykutoğlu Ustacaluyu öldürmüş olan Hüseyin Keya Celavi’yi demir bir kafese koydurdu ve intahar edinceye kadar ona işgkence ettirdi. Ayrıca Şiiler, Hüseyin Keya’nın dostu olan Murad Bey Cahan Şamlu’yu öldürüp ibret olsun diye kebap yapıp yediler.
Bu hadiseler zamanı Horasan Hükümdarı Sultan Hüseyin Mirzanın oğlu Muhammed Hüseyin Mirza babasına küsüp incinerek Şah İsmail’in yanına geldi ve büyük bir sevgiyle karşılandı. Ayrıca Gilan Valisi Kar Keya Mirza Ali’nin kardeşi Sultan Hüseyin de Şah İsmayılın sarayına ulaştı ve son derece büyük bir sevgi ve alaka gördü ve muradına çatmış olarak ülkesine döndü”
Şeref Han Bitlisî, Şerefname, Ant Yayınları, 1971, c. 1 sf. 139