Timur’u Yenmek Büyük Şereftir!

O (Yıldırım Bayezid), kendisini kurduğu yeni devleti korumaya adamış bir hükümdar olarak telakki ediyordu. Timur karşısında geri çekilmesi veya onun tabiiyeti altına girmesi asla beklenemezdi. Kendisi ne de olsa büyük bir gazi sultandı, emek vererek kurduğu otoritesinin Timur’a bağlanmak suretiyle küçük düşürülmesini kabul edemezdi. Nitekim yakın müttefiki Sırp Despotu Stefan Lazarevic ile yaptığı konuşmada, Timur’un gücünü bildiğini, eğer onu yenerse hem Doğu’nun hem de Batı’nın kendi hükmü altına girmesinin yolunun açılacağını söylemişti. Hatta yanındaki veziri Ali Paşa’ya Timur’u yendikten sonra herkes tarafından yüceltilmesinin kendisine büyük bir şeref kazandıracağını, ona boyun eğerek küçük düşmektense savaşta yenilmiş olarak sonunu beklemenin daha mertçe bir iş olacağını ifade ederek, savaş için kararlığını göstermişti. Lazarevic’in hatıralarını kaleme alan çağdaş bir kaynak olarak Konstantin’in bu anlattıklarının doğru olma ihtimali çok yüksektir. Öyle anlaşılıyor ki, Bayezid’in önünde şerefi için gireceği ölüm kalım mücadelesinden başka yapacak bir şey kalmamıştı

Feridun M. Emecen, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluş ve Yükseliş Tarihi (1300-1600), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 4. Basım, Mart 2018, İstanbul, s. 91-92.

Bir Cevap Yazın