Genlere En Erken Bakış

Genlere En Erken Bakış

Bir süre önce ABD’de bir televizyon programında, henüz 7 haftalık hamile bir kadın bebeğinin cinsiyetini milyonlarca izleyiciyle birlikte öğrendi. Holly Osburn adındaki bu kadın, birkaç damla kan örneğini Baby Gen-der Mentor (Bebek Cinsiyet Rehberi) adlı bir ürünü piyasaya süren firmaya göndermiş. 275 dolara satılan bu testler sayesinde, 5 haftalık bir fetüsün cinsiyetinin annesinden alınan bir parça kan yardımıyla saptanabildiği söyleniyor. Boston’daki Tufts Üniversitesi Tıp Okulu’nda doğum öncesi genetik konusunda çalışmalar yapan Diana Bi-anchi’nin, “evde” fetüs DNA’sı testlerinin henüz bilimsel ve etik açıdan yeterli oldukları konusunda bir karar olmadığına vurgu yapmasına karşın, vücuda ciddi bir müdahale yapılmaksızın (noninvazif) gerçekleştirilen bu fetüs tanı testleri piyasada satılmaya başlanmış bile. Araştırmacılar farklı tiplerde birkaç fetüs hücresinin, anne adaylarının kanında bulunduğunu yaklaşık 30 yıldır biliyorlar. Gebelik sırasında annenin bir mililitre kanında, 2 ile 6 fetüs hücresi bulunabiliyor ve bunların bir kısmı doğumdan sonra da kanda kalıp, doğum sonrası doku onarımına ya da annedeki hastalıkların iyileşmesine katkıda bulunabiliyor. Bunun kanıtı, ilk olarak 1991’de Baylor Tıp Okulu’ndaki Joe Leigh Simpson Laboratuvarı’nda yapılan bir fetüs tanı çalışmasında ortaya çıkarıldı. Kullanılan CD71 adlı bir antikor, fetüs kökenli kırmızı kan hücrelerine tutunarak, onları annenin kan hücrelerinden ayırma işleminin başarıyla gerçekleştirilmesini sağlamış. Kromozom bozukluğundan kaynaklanan Down sendromunu saptayabilmek için, renkli sondaların kromozomlara tutunduğu fluoresans yerinde melezleme (FISH – Fluoroscence in situ hybridization) yöntemini kullanmışlar. Gebeliğin ilk üçte birlik döneminin (1 – 13. hafta arası) sonlarında ya da 2. Üçte birlik döneminin (13 – 26. hafta arası) başlarında anne adayının vücuduna bir iğne yardımıyla girilerek fetüs hücreleri toplanan bu tanı yöntemlerinde % 1’lik bir düşük riski bulunuyor. En erken ve en kolay gerçekleştirilen fetüs DNA testi, elbette etik soruları da beraberinde getiriyor. Örneğin kimi araştırmacılar, ailelerin istedikleri cinsiyette bir bebeğe sahip olamayacaklarını öğrendiklerinde bebeği düşürmeye çalışabileceklerine dikkat çekiyor. Benzer şekilde, kız çocuklara erkeklere oranla daha az değer verilen toplumlarda da bu tür risklerin artabileceğine dikkat çekiliyor. Etik tartışmalar her ne kadar cinsiyet seçimi konusunda yoğunlaşsa da, eğer fetüs DNA testleri fetüsün kanser ya da başka bir hastalığa yatkın genler taşıdığını açığa çıkarırsa zor kararların aileleri beklediği söyleniyor. ( özetlenerek yazılmıştır).

Kaynak: Yıldız, E. (2005) “Genlere En Erken Bakış” Bilim ve Teknik Dergisi Eylül 74-75

Bir Cevap Yazın