Genel Vergi Hukuku: Şahsîlik İlkesi

Genel Vergi Hukuku: Şahsîlik İlkesi

Vergi kanunlarının yer bakımından uygulanmasında benimsenen ikinci ilke, egemenlik alanını değil, vatandaşlık bağını vergi kanunlarının uygulama alanının sınırlarını belirleme ölçüsü olarak almaktadır. Bu ilkeye göre, bir vatandaşın hem kendi ülkesinde hem de yabancı ülkelerde gerçekleştirdiği tüm işlemlerden ve yaptığı tüm faaliyetlerden vatandaşı olduğu devletin kanunlarına göre vergi ödemesi gerekmektedir. Bu ilkeye, kanunların şahsîliği ilkesi denilmektedir. Ancak, vergi kanunlarında şahsîlik ilkesi daha yaygın bir biçimde tâbiiyete değil, ikametgâha (yerleşme yerine) göre uygulanmaktadır. Vergilendirmede kaynak ilkesinin yanında, vergi yükümlüsünün tâbiiyeti ve/ya da ikametgâhının bulunduğu yerin de gözönünde tutulması hâlinde, vergi kanunlarının mülkîliği ilkesi, bu ölçütlere de başvurulduğu oranda genişlemekte ve kişisellik kazanmaktadır. Şahsîlik ilkesi, vergilendirmenin ilgili olduğu işlemlerin cereyan ettiği yere göre değil, mükelleflerin vergilendiren devlet ile hukuki bağına, yani tâbiiyetlerine ve/ya da ikametgâhlarına göre vergilendirilmelerini ifade etmektedir. Bu bakımdan, şahsîlik ilkesi kendi içinde “tâbiiyet” ve ikametgâh” ilkeleri olarak ikiye ayrılmaktadır.

Bir Cevap Yazın