Türk Vergi Kanunlarının Yer Bakımından Uygulanmasına Egemen Olan İlkeler

Vergi Usul Kanunu’nda, vergi kanunlarının yer bakımından uygulama alanına ilişkin genel bir hüküm bulunmamaktadır. Özel vergi kanunlarında ise, o kanunda düzenlenen verginin yer yönünden uygulama alanını belirleyen özel kurallara yer verilmektedir. Nitekim Türk vergi kanunlarında hem kaynak hem de belirli ölçüde şahsîlik ilkelerine ilişkin hükümlerin yer aldığı görülmektedir. Belli başlı vergi kanunlarının yer yönünden uygulanma alanlarını belirleyen ilkeler şunlardır.

Gelir Vergisi Kanunu, Türkiye’de yerleşmiş olanları; resmî daire ve müesseseler veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup, adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşlarını, “tam mükellef ” olarak tanımlamaktadır (GVK.m.3). Tam mükelleflerin, hangi ülkede olursa olsun, elde ettikleri bütün gelirler toplanarak vergilendirilmektedir. Bu itibarla, Gelir Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesi, tam mükellefiyette ikametgâh esası ile tâbiiyet esasına dayalı şahsîlik ilkesini benimsemektedir.

Buna karşılık, Gelir Vergisi Kanunu’nun 7 ve 8’inci maddeleri, Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişileri, “dar mükellef ” olarak nitelendirmekte ve bunların yalnız Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları üzerinden vergilendirilmesini kabul etmektedir. Bu anlamda Gelir Vergisi Kanunu, dar mükellefiyette kaynak ilkesini benimsemektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, kanuni veya iş merkezinden biri Türkiye’de bulunan kurumlar tam mükelleftir. Tam yükümlü kurumlar, Türkiye’de elde ettikleri kazançlarla birlikte Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tümü üzerinden vergilendirilmektedir (KVK.m.3/(1)). Bu itibarla, Kurumlar Vergisi Kanunu tam mükellefiyette, kanuni merkez veya iş merkezi esasına dayalı şahsîlik ilkesini benimsemektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesinin (2)’nci fıkrasına göre, kanuni ve iş merkezinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayan kurumlar “dar mükellef” durumundadır. Dar mükellefiyette, dar mükellef kurumların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları vergilendirilmektedir. Bu itibarla, Kurumlar Vergisi Kanunu dar mükellefiyette kaynak ilkesini benimsemektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesi, Türkiye’de yapılan mal teslimi ve hizmet ifası ile Türkiye’de mal ve hizmet ithalatını vergilendirmektedir. Kanun’un 6’ncı maddesine göre, işlemlerin Türkiye’de yapılması, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin ise Türkiye’de yapılmasını, değerlendirilmesini veya hizmetten Türkiye’de yararlanılmasını ifade etmektedir. Bu konuda, Katma Değer Vergisi Kanunu mülkîlik (kaynak) ilkesini benimsemektedir. Ancak, bu ilke ihracat istisnası (KDVK. m.11-12), taşımacılık istisnası (KDVK.m.14); diplomatik istisnalar (KDVK. m.15) ile yumuşatılmaktadır.

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesi, veraset ve intikal vergisinin uygulanma alanını hem mülkîlik hem de şahsîlik ilkelerine göre belirlemektedir. Nitekim, Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla ya da herhangi bir surette ivazsız olarak bir kişiden diğer bir kişiye intikalini vergilendirmek mülkîlik (kaynak) ilkesini benimsemektir. Buna karşılık, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişilerden ya da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişilere veraset yoluyla ya da ivazsız olarak malvarlığı değerlerinin geçişini vergilendirmek ise tâbiiyete/vatandaşlığa dayalı şahsîlik ilkesine ağırlıklık tanımaktır

Emlâk Vergisi Kanunu, Türkiye’de bulunan binalar ile arazi ve arsaları vergilendirmektedir (EVK. m. 1, 12). Bu itibarla, Emlâk Vergisi Kanunu en belirgin biçimiyle mülkîlik (kaynak) ilkesini benimsemektedir. Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu Türk sicillerine kayıtlı motorlu kara, hava ve deniz taşıtlarını vergilendirdiğinden (MTVK.m.1), sicil esasına dayalı olarak mülkîlik (kaynak) ilkesini benimsemektedir.

Damga Vergisi Kanunu, kural olarak, Türkiye’de düzenlenen ya da yabancı ülkelerde düzenlenerek Türkiye’de resmî dairelere ibraz edilen veya hükümlerinden yararlanılan kağıtları vergilendirerek mülkîlik (kaynak) ilkesini benimsemektedir (DVK.m.1)

Gümrük Vergisi Kanunu’na göre, gümrük vergisi, Türkiye’ye ithalatta alınan bir vergi olduğundan (GK. m. 181 vd.), mülkîlik ilkesine dayanmaktadır.

Bir Cevap Yazın