Cüzzam Nasıl Bir Hastalıktır?

Resimdeki insanlardan bir zamanlar anadoluda yüzbinlercesi vardı.Cüzzam derler bunun adına. Hansen hastalığı (HD) olarak da bilinen cüzzam, Mycobacterium leprae veya Mycobacterium lepromatosis bakterileri tarafından uzun süreli bir enfeksiyondur. O kadar pislik bir hastalıktı ki önce derinizde lekeler oluşturup sizi ölümüne kaşındırırdı. Sonra o lekeler ödemlere dönüşürdü. Acı çektirirdi hastalık taşıyıcılarına. Ve o kadar korkunç gözükürdü ki hastalara bakıcılar yemek verirken bile iğrenir, kapı arasından itelerlerdi yemeği. Herkes sizden iğrendiği için yalnız kalır ve o acıyı yalnız başına karantina altında çekerdiniz. Enfeksiyon sinirlere, solunum yollarına, cilde ve gözlere zarar verebilir. Bu sinir hasarı, bir kişinin ekstremitelerinin tekrarlayan yaralanmalardan veya fark edilmeyen yaralar yoluyla enfeksiyondan kaynaklanan kısımlarının kaybına yol açabilen ağrıyı hissetme yeteneğinin olmamasına neden olabilir. Enfekte bir kişi ayrıca kas güçsüzlüğü ve görme bozukluğu yaşayabilir Yetmezdi uzuvları tamamen kaplayıp uzuvlarınızı kullanamaz hale getirirdi. En sonunda da yavaş yavaş ve sizi süründürerek öldürürdü.

Günümüzde cüzzam korkulacak bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Tanı koyulduğunda tedavisi kesin olarak yapılabilmektedir. Birçok hastalıkta olduğu gibi erken tanı önemlidir. Erken tanı yapıldığı durumlarda hiçbir kalıcı sakatlık oluşmadan tedavi mümkündür. Tedavi bakterinin duyarlı olduğu antibiyotikler ile yapılır. Dapsone (diaminodipheynlsulfone, DSS), sulfonlar, rifampisin ve ethionamid gibi ilaçlar kullanılabilir. Hastalık yetişkinlere bulaşmaz. Ancak hastalara yakın çevredeki çocukların hastalıktan korunması düşünülebilir. Bunun için BCG aşılamaları ve 2 yaşından küçüklere haftada 5 mg ve 2 yaştan büyüklere de haftada 10 mg Dapsone adlı ilaç verilebilir. Çocukların hastalık olan çevreden uzaklaştırılmaları en uygun tedbirdir. Cüzzam, ihbarı zorunlu bir hastalık olup, tedavi devlet eliyle ve ücret alınmadan yapılmaktadır. Cüzzamın tıbbi tedavisi kadar cerrahi tedavisi, fizik ve psikiyatrik tedavisi de çok önemlidir. Türkiye’de 2002 yılı rakamlarına göre 2500 lepralı hasta bulunmaktadır. Hastalığa Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde daha sık rastlanmaktadır.

Bir Cevap Yazın