Osmanlı-Türk Tarihi: Tımar Sistemi

Osmanlı Devleti’nde tımar sistemi sadece askerî bir sistem olmayıp toprağa dayalı olarak ekonominin temelini oluşturan bir sistemdir. Bu sistemin sosyal yönü de vardır. Osmanlı toplum yapısı içinde vergi ödeyen ve vergi ödemeyerek askerî yararlılık gösteren bir yapı biçimindedir. Tımar sistemi, Osmanlı Devleti’nde askerî-idari teşkilatlanmanın yanında mirî arazi sisteminin işleyişinde, köylü ve çiftçilerin ödeyecekleri vergilerin belirlenmesinde, tarımsal ekonominin yönetiminde belirleyici bir etken olmuştur. Devlet, reaya denilen halktan her yıl alacağı öşür vergisini kendisi tahsil etmeyerek askerî hizmet karşılığında tımarlı sipahiye tahsis etmiştir. Tımarlı sipahi bu vergi karşılığında savaş zamanında cebelü denilen askerlerle savaşa katılmak zorunda olmuştur.

Tımar, devlet görevlilerine hizmetleri karşılığında belli bir bölgenin vergi toplama yetkisinin devredilmesidir. Bu sistemin temel amacı seferler için asker beslemektir. Tımar sistemi, sadece askerî ihtiyaçları düzenlemekle kalmamış aynı zamanda eyaletlerin yönetimiyle beraber devletin ekonomik, sosyal ve tarım alanlarındaki politikalarının da temelini oluşturmuştur.

Osmanlı Devleti’nde yönetici sınıf dışında kalan tüm tebaa, reaya olarak kabul edilmiştir. Reaya, yönetici sınıftan farklı kurallara tabi ayrı zümreyi oluşturmuştur. Reaya bulunduğu toprağı terk edemez. Tımarlar fonksiyonlarına göre has, zeamet ve tımar olarak bölümlere ayrılmıştır. Has, geliri 100.000 akçeden fazla olan topraklardır. Bu topraklar padişaha ait olan topraklardır. Zeamet, geliri 20.000 akçe ile 100.000 akçe arasında olan topraklardır. Bu topraklar devletin üst düzey yöneticilerine aittir. Tımar topraklar ise geliri 20.000 akçeye kadar olan topraklardır. Genellikle tarım ile uğraşan köylü, çiftçi kesime verilmiştir. Osmanlı eyalet sisteminin temelini oluşturmuştur. Bununla birlikte eyalet askerleri içinde en önemli bölümdür. Osmanlı merkez kuvvetlerinden olan Yeniçeri Ocağı ile taşradaki eyaletlerdeki tımarlı sipahiler benzer görevleri yerine getirmişlerdir.

Tımar sistemi sayesinde Osmanlı Devleti, ekonomik olarak oldukça iyi duruma gelmiştir. Toprağın sürekli olarak ekilip dikilmesi sağlanmış, üretim tüketim dengesi kurulmuştur. Bu denge sayesinde üretimde süreklilik sağlanmıştır. Elde edilen ürün karşılığında asker yetiştirilmesi devletin savaşa hazır konumda asker bulundurmasını sağlamıştır. Hazineden para ayrılmadan askerin teçhizatıyla birlikte savaşa katılması devleti ekonomik olarak daha iyi duruma getirmiştir. Osmanlı ordu sisteminde Tımarlı Sipahiler ile Yeniçeri Ocağı birbirlerine karşı denge unsuru olmuşlardır.

Bir Cevap Yazın