Sifiliz / Frengi Hakkında | Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Listesi

Sifiliz (Frengi) Hakkında

Bu hastalığa sebep olan Treponema Pallidum olarak adlandırılan bir mikroptur. Günümüzde bu enfeksiyonun sıklığı, tüm dünyada giderek artmakta, her 100,000 kişiden 20’si bu hastalığa yakalanmaktadır. Sıklığı özellikle büyük şehirlerde yüksektir.

Belirti ve Bulgular

  • Sifiliz üç evreli bir hastalıktır.
  • İlk evrede, cinsel organlarda ve çevresinde veya vücudun herhangi bir başka bölgesinde genellikle tek, bazen de birden fazla sayıda deride ağrısız yara oluşmaktadır. Bu yara ağrısız olduğu için bazen fark edilmeyebilir ve birkaç haftada kendiliğinden iyileşir. Bunun ardından hasta, ikinci evreye girer.
  • İkinci evrede mikrop vücuda yayılım gösterir, doku ve organlara yerleşir. Yüksek ateş, boğaz ağrısı, lenf bezlerinde şişlik ağrı ve halsizlik, bu evrenin başlangıcında görülebilen belirti ve bulgulardır. Avuç içleri ve ayak tabanları da dahil olmak üzere tüm vücudu kaplayan pembe renkteki deri döküntüsü sifiliz için tipiktir. Bu dönemde böbrek, karaciğer, sinir sistemi, kemik ve kıkırdaklar da tutulabilir. İkinci evreden sonra hasta, yıllar süren sessiz döneme girer. Sessiz dönemde hiçbir belirti ve bulgu yoktur; ancak laboratuvar testleri ile hastalık anlaşılabilir. Sifiliz uzun yıllar (bazen 15 yıl) boyunca sessiz (gizli) kaldıktan sonra, hasta üçüncü evreye girer.
  • Son dönemde kalp damar sistemi ve sinir sisteminde ciddi hastalık tabloları ortaya çıkar. Bu dönemde deri ve kemik başta olmak üzere, birçok organda “gom” adı verilen şişlikler de ortaya çıkar. Birçok cinsel yolla bulaşan hastalıkta olduğu gibi, sifilizde de hastalığın anneden bebeğe bulaşması söz konusudur. Ancak bu bulaşma, doğum sırasında değil bebek anne karnında iken gerçekleşmektedir. Konjenital sifiliz adı verilen bu durum, bebeğin daha doğmadan ölümüne sebep olabileceği gibi, hayatta kalan bebeklerin gözlerinde, dişlerinde, kemiklerinde, akciğerinde, salgı bezlerinde, karaciğerlerinde ve beyinlerinde birtakım hastalıklara da yol açabilir.

Tanı

Günümüzde tanı, laboratuvar testleri ile konulmaktadır.

Tedavi

Antibiyotik (Penisilin) tedavisi bu hastalığın her evresinde başvurulan ilk seçenektir ve genellikle hastalığı başarıyla tedavi etmektedir. Tedaviden sonra hasta, laboratuvar testleri negatifleşinceye dek, 3-6 aylık aralıklarla izlenmelidir. Testlerin negatifleşmesi bazen uzun zaman (birkaç yıl) alabileceğinden, bu konuda sabırlı olmak gerekir

Önleme

Tedavi süresince cinsel ilişkiden kaçınmak veya cinsel ilişkide kondom kullanmak bu hastalıktan korunmanın en emin yoludur. Ancak, sifilizdeki hastalıklı bölgeyle doğrudan temas eden kişi de bu hastalığa yakalanabileceğinden, kondom kullanımı her zaman koruyucu olmayabilir.

Bir Cevap Yazın