Eskiden vezir, paşa, sadrazam gibi büyük adamlarla zenginlerin gösterişli konakları olurdu. Bu konakların kadınlar tarafına haremlik, erkeklerin bulunduğu tarafa ise selamlık denirdi. Haremlik selamlık sözü de buradan gelmektedir. Haremlik ile Selamlık yani erkekler tarafı ile kadınlar tarafı arasında kalan bölmede bir eksen gibi etrafında dönen, silindir şeklinde kapaksız bir dolap yerleştirilirdi. Bu dolabın kapağı yoktur. Yarısı açık, yarısı kapalı olan bu dolabın içinde geniş raflar bulunurdu. Kadınlar kısmında pişirilen yemekler, bu dolap aracılığı ile selamlık kısmına servis edilirdi. Kadınlar, dolabın raflarını yemeklerle doldurduktan sonra, döndürerek açık tarafını erkekler kısmına çevirirlerdi. Raflar boşalıp yerlerine boş tabaklar konunca da, erkeklerce kadınlar tarafına çevirilirdi. Böylece kadınlarla erkekler birbirlerinin yüzlerini görmeden servis yapılırdı.

İşte bu dolapların zaman zaman gönül işlerinde kullanıldığı da olurmuş. mesela, delikanlının biri sevdalısına kimselere çaktırmadan mektup, gül falan verecek olsa dolabı kullanırmış. haremlik bölümünden bir mendil mi gönderilecek, yine dolap aracılığı ile iletilirmiş. “dolap çevirme” deyimi o devirlerden kalmaymış.
Orta Asya’da kadını ile beraber , ava çıkan, at koşturan Türkler zamanla İslam’ın tesiri ile bu geleneklerinde vazgeçerek kadınları saklanıp kapatılması gereken bir varlık olarak görmeye başlamışlardır.