Şeyhülislam: Türklükten Utanıyorum!

Mustafa Sabri Efendi bir Osmanlı Şeyhülislamıdır. Ermeni dönmesi bir anneden ve sonradan Müslüman olmuş Rum dönmesi bir babanın oğludur. Türk yetkililer tarafından kendisine sarayda görev verildi, padişah ile bizzat görüştü, şeyhülislam makamına kadar terfi etti ama o ekmek yediği kaba ihanet etti. Önce Abdülhamid’in tahttan indirilmesini destekledi, sonra ise Arapların bağımsız olmasını savundu. Daha sonra da bu sefer İttihat ve Terakki karşıtı olmaya başladı. Açıkçası rüzgar nereye eserse yönünü oraya çeviren bir şeyhülislamdır. 1. Dünya Savaşından sonra Türkiye Devleti İngiliz ve Fransız işgali altında kalınca Türklüğe karşı kin ve nefretle saldıran bu şeyhülislam, Türklükten utanç duyduğunu defalarca dile getirdi. Milli Mücadeleye karşı çıktı. Türk olmanın dünyadaki en kötü şey olduğunu makalelerinde yazdı.

Türk ordusunun bağımsızlık savaşını kazandığı 1922’de, Mustafa Sabri Efendi ailesini alarak İngilizlerin temin ettiği bir yük gemisiyle Mısır’a gitti. Bir ara tekrar Yunanistan’a sığındı. Devşirme kökenli olduğu için Yunanistan gibi yerleri kendi vatanı görüyordu. Burada oğlu İbrahim ile birlikte ‘Yarın’ ve ‘Peyamı-ı İslam’ gazetelerini çıkardı. İtalyan gazetelerinde yer alan bir bildirisinde Türklere “Müslüman barbarlar” diye hakaret etti. Ankara Hükûmeti’nin Musul üzerinde hak iddia etmesinin gülünç olduğunu yazdı. Türk milliyetçiliğine karşı çıktı, Yunanistan’da çıkardığı Yarın gazetesinde 1927 yılında yazdığı şiirde Türklüğüne tövbe ettiğini, Türklükten istifa ettiğini söyledi ve bu satırları yazdı:

Yalnız Müslüman ve insan Olarak kalmak üzere, Türklükten, Şeref ve izzetimle istifa Ediyorum Allah’ın huzurunda!… Tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme. Beni Türk milletinden addetme

Mustafa Sabri Efendinin dedikleri bunlarla sınırlı değil. Arapları Üstün Irk, Türkleri ise Aşağı ırk olarak gören Mustafa Sabri Efendi şunları da dile getirdi.

Benim elimden gelse dünyadaki tüm Türkleri Arap yaparım, hatta diğer müslümanları da. Bunların vaktiyle Araplaşmadığına da çok kızarım. Arap Dili, Türk diliyle kıyas kabul etmeyecek derecede üstünlüğe sahip sahiptir ve bu yüzden, insanın, milliyetin küçüğüne sahip olup da onunla iftihar edeceğine büyüğüne sahip olarak onunla iftihar etmesi daha kárlı ve makul olur. Türklükle övünülmez, çünkü Türkün övülecek hiçbir şeyi yoktur ama Araplıkla övünülür. Bu yüzden Arap olmak şereftir!

Ayrıca bu hain, alçak adam, Türklüğü, Türk vatanını ve Türk Devletini savunan Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyin idamına onay vererek büyük bir şerefsizlik yaparak tüm Türklerin bedduasını aldı.

Bir Cevap Yazın