Uygarlık ve Uygarlık Tarihi Öncesi

Uygarlık ve Uygarlık Tarihi Öncesi

Uygarlık, insanlık tarihi boyunca sağlanan gelişme ve ilerlemelere bağlı olarak toplumlarda ulaşılan maddi ve manevi varlıklarla, bilim, sanat ve kültürel anlamda ulaşılan aşama ve değerlerin tümüdür. Değişik toplumların, gelişmişlik düzeyleri arasındaki farklar, uygarlıklar arasında da belirgin farkların bulunduğunu ortaya koymakta ve buna bağlı olarak “uygarlık” sözcüğü pek çok dilde olduğu üzere, medeniyet ya da kentlilik ile eşdeğer kabul edilmektedir. Uygarlık Tarihi; yaygın anlamı ile insan toplulukların bilinen en eski dönem- lerinden günümüze kadar yaşadıkları olayları, sosyal ve kültürel anlamdaki deği- şiklik, kazanım ve gelişmeleri ele alıp inceleyen bir bilim dalı olarak kabul edilebi- lir. Tarih sayfaları içinde yer alan diğer olaylarda olduğu gibi, uygarlık tarihinin de, günümüzden uzaklaşıldıkça, eski dönemlere inildikçe bilinmeyenleri artmakta ve giderek gizemli bir hal almaktadır. Dünya üzerinde, tarih sayfalarına yansıyan önemli uygarlıklar, yaşam alanla- rının özelliklerine göre birbirinden farklı deneyimler yaşamışlar ve bu deneyim- lerini kullanarak gelişme serüvenini sürdürmüşlerdir. Eski Mısırdan, Sümerlere, Hititlerden, Friglere ya da Urartulardan, Lidya ve İyon uygarlıklarına kadar Ön Asya, Ortadoğu ve Anadolu bölgelerinde yeşeren uygarlıklar, akarsu boylarından çöllere, ormanlardan dağlık arazilere, iç ovalardan denizlere ve adalara kadar çok farklı coğrafi ortamlarda sürdürdükleri yaşantıları sırasında birbirinden farklı ve önemli gelişmeler sağlamışlardır. Yazının bulunmasından, tarım sistemlerinin gelişmesine, bu gün bile gizemini koruyan mimari eserlerden, ulaşım alanında sağlanan ilerlemelere ve bilim dünyasında, özellikle matematik ve astronomi ala- nındaki gelişmelere kadar bir dizi önemli aşama kaydedilmiştir. Toplumlar arasındaki mesafelerin kısalması, farklı kültürlerin birbirini tanı- ması ve bilimsel gelişmelerin etkisi, uygarlık tarihine Eski Yunan ve Roma uygar- lıkları gibi, yeni ve güçlü halkaların eklenmesini sağlamıştır. Uygarlık tarihinin sayfalarında yer alan eski topluluklar bile günümüzden en fazla 5000–6000 yıl önce ortaya çıkmaya başlamışlardır. Gelişmişlik ve özel- likle kentlilik sürecinin en ilkel aşamaları kabul edilebilecek bulgular ise, en fazla 10000–12000 yıl öncelerine tarihlenmektedir. Buna göre, insan topluluklarının uygarlaştığı ve uygarlık tarihinin yazıldığı süreç, 2-3 Milyon yılı bulan insanlık tarihinin çok küçük bir bölümünü oluşturmaktadır.

Kuşkusuz, ateşin kontrol altına alınmasından, tekerleğin bulunmasına kadar,  uygarlaşmanın yolunu açan bir dizi önemli olayın yaşandığı ve ayrıntılarını çok fazla bilemediğimiz ilkel dönem insanlık tarihi ve bu insanların yaşadığı ortam- ların coğrafi koşulları, insanın yeryüzündeki serüveni bakımından büyük öneme  sahiptir. Bilinen uygarlıkların tarihi, insanlık tarihinin nasıl çok küçük bir bölü- münü oluşturuyorsa, insanlık tarihi de 4,5 Milyar yıl olan dünya tarihinde, yine  çok küçük bir zaman dilimi içinde yer alabilmektedir. O halde, uygarlık tarihinin  daha iyi anlaşılması ve doğru kurgulanması için, insanlığın ve üzerinde çok son- radan yaşamaya başladıkları Dünya’nın en ilkel dönemlerden itibaren hangi aşa- malardan geçtiğinin bilinmesi büyük önem taşımaktadır.

Kaynak: Pegem Akademi Uygarlık Tarihi, Sayfa 6-7

Bir Cevap Yazın