
- Duyguların eğitilebilir olması, duygularının eğitiminin verilmediği yerde duygusal cehalet kavramını gündeme getirir.
- Günümüzde birçok yetişkin bile günlük olaylar karşısında gerçek duygularını fark edememekte, bu duygularını etkin bir şekilde dile getirememektedir.
- Bunun yerine öfkesini göstermekte, ya da alaycı bir eda ile konuşmakta, ya da isim takma gibi duygusal zorbalık olarak adlandırabileceğimiz tür aşağılamalara girişmektedir.
- Oysa orada belki dile getirmek istediği kendi kompleksi, kıskançlığı ya da huzursuzluğudur.
- Ancak kişi gerçek duyguları ile yüzleştikten sonra ve bu duyguları etkin bir şekilde dile getirdikten sonra çevresindekilerle olumlu bir ilişki kurabilir.
- Bazen gerçek duygular çok derinlerde gizli olabilir. Onları tanımak, fark etmek zamanımızı alabilir ama zamanı buna ayırmak uzun vadede huzurlu bir yaşam demektir.
- Evliliklere de baktığımızda sorunların çoğunun duyguların anlaşılmaması ve dile getirilmemesinden kaynaklandığı fark edilir.
- Duygular üzerine odaklanıp, onları anlayıp dile getirmek ve çevremizdekilerin duygu ve gereksinimlerini anlayıp o gereksinmeleri karşılamak hem daha sorunsuz, hem daha yapıcı hem de daha huzurlu bir yaşama kapıları açar.