
Eski Türklerde din adamları insanlardan para almazdı. Dini para için kullanmazlar ve din üzerinden para kazanmazlardı. Tabii o zamanlar Türk dini olan Tengricilik dinine yani Gök Tanrı İnancına mensuptuk. Müslüman değildik. Eski Türklerde maddi sebeplerle hasta olana “sayru”, Cin çarpmakla yani sinirsel ve ruhsal sebeplerle hasta olana “çorlu” derlerdi. Sayruyu “atasagun” yahut “otacı” yani tabip (doktor) tedavi ederdi. Çorluyu “kam” yani din adamı tedavi ederdi. Kam (Şaman) kuvvetine güvenerek hastalığa sebep olan cinle mücadeleye girişirdi. Çoğu zaman galip gelir, bazen de mağlup olurdu. Cine mağlup olan kam ya delirir, yahut hastalanırdı; hatta bazen ölürlerdi. Eskiden Türk din adamları kendi soydaşın kurtarmak için ölümü göze alırdı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş gibi lüks arabalara binerek millete fakir olmanın iyi bir şey olduğundan bahsetmezdi.
