Türk Dili II Sınavda Çıkan Sorular ve Cevapları Ünite 1

Türk Dili II Ünite 1 Sınavda Çıkan Sorular ve Cevaplar. Sınavda Çıkacak olan Soruların Cevapları Kalın Punto ve Altı Çizili olarak belirtilmiştir.

1- Kompozisyonla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

a. Sözlü kompozisyonda dinleyen tepkisini sonra verir.
b. Kompozisyon yazmak yetenek işidir.
c. Kompozisyonun paragraflarında bir düzen olması gerekir.
d. Yazılı kompozisyon daha az kuralcıdır.
e. Kompozisyonun bir anlamı da parçalara ayırmaktadır.

2- İlk edinilen dil becerisi aşağıdakilerden hangisidir?

a. Dinleme
b. Okuma
c. Yazma
d. Konuşma
e. Anlama

3- Aşağıdakilerden hangisi sınırlandırılmış konudur?

a. Tanımlamada sözlüklerden yararlanma
b. Okuma
c. Araştırma
d. Dil
e. Bilim

4- “Ülkemizde de sınav gerçeğini şu örneklerle değerlendirelim.” cümlesi bir paragrafta aşağıdakilerden hangisi olabilir?

a. Giriş cümlesi
b. Gelişme cümlesi
c. Tanıtma cümlesi
d. Yargı cümlesi
e. Sonuç cümlesi

5- Kompozisyonla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a. Üzerinde yazı yazılan düşünce, olay ya da durum konudur.
b. Olgular, veriler ya da sorunlar kompozisyonun konusu olabilir.
c. Konunun ilgi çekici olmasında deyim ve atasözlerinden yararlanılabilir.
d. Kompozisyon yazarken konunun nasıl ele alınacağı planlanmalıdır.
e. Kompozisyonda anlatıma akıcılık ve etki kazandırmak için uzun yazılmalıdır.

6- “Şiir eleştirisi, şiirin çevrilmesi gibidir; olanaksız değil elbette, ama eleştirinin en zor alanı. Bu yüzden de şiir eleştirilerinde çoğun, şiirin anlamının bütün derin yapılarına adım adım girilirken, biçiminin yüzey yapısıyla yetinildiği görülüyor. Çetin iş bu. Dilin içinde yaratıcı yazarın ve şairin kullanımına sunulmuş söz sanatları da var, her yaratıcının ulaştığı özgünlüğü dışa vuran ritim, ses gibi katkısız soyutlukta öğeler de ve bunların yaratıcısının onlara verdiği değerlere uygun biçimde çözümlenmesi elbette zordur.”

Yukarıdaki paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

a. Şiiri eleştirmek olanaksızdır.
b. Şiirin eleştirisinde önemli olan derin yapıları anlamaktır.
c. Şiir eleştirisi eleştiriler içinde en zor olanıdır.
d. Yazarın seçtiği söz sanatlarını değerlendirmek zordur.
e. Şiir eleştirisinde biçimle yetinmemek gerekir.

7- “Bir duyguyu, düşünceyi, bilgiyi, dileği, öneriyi, ya da olayı, olaydan alınmış bir kesiti yalnız bir yönüyle tam olarak çözümleyen, açıklayan, tartışan, öyküleyen, betimleyen tümcelerdir.” Diyen biri aşağıdakilerden hangisini tanımlamaktadır?

a. Hece
b. Sözcük
c. Cümle
d. Paragraf
e. Kompozisyon

8- Bir düşüncenin gerçekliğini yadsınamayacak bir kesinlikle göstermek için aşağıdakilerden hangisinden yararlanılabilir?

a. Sayısal verilerden
b. Anılardan
c. Gözlem verilerinden
d. Etrafta söylenilenlerden
e. Günlüklerden

9- Paragrafta verilen bilginin tanınmış bir kaynağa dayandırılarak anlatılmasına ne denir?

a. Kanıtlama
b. Karşılaştırma
c. Açıklama
d. Tanıklama
e. Tanıtlama

10- “Okumadan yazılmayacağı sanırım yazmaya çalışan herkeste artık yer etmiş bir düşünce. Gelgelelim, doğru bir okuma biçimi nedir, onunla ilgili sorunlarımız sürüyor. Okuduğumuz bir metnin bütün öğelerini tek tek soyutlayarak anlamak, sonra da bütün yapıyı o öğelerin bireşimi olarak okumaktır doğru okuma biçimi. Demek ki bir çalışma. Önce teknik bir çalışma gibi görünebilir bu, ama soyutlamayı ve eleştirel bakış açısını tam anlamıyla içselleştirdikten sonra, kendiliğinden, bir refleks biçiminde yapılmaya başlar.”

Öne sürülen düşünceyi anlatmak için yukarıdaki paragrafta hangi anlatım biçimine başvurulmuştur?

a. Kanıtlama
b. Tanıklama
c. Açıklama
d. Tanıtlama
e. Örneklendirme

Kompozisyonun bütününde bir düzen olması gerekir. Kompozisyonda düzen, yazı alanının kullanımından başlayıp düşüncelerin, duyguların, açıklamaların, gözlemlerin, saptamaların, örneklerin sıralanışına kadar kendisini göstermelidir. Başarılı bir kompozisyon yazabilmek için yalnızca bunlar yeterli değildir. Kompozisyon yazma kuralları ve yöntemlerinin uygulanması sırasında biçim, yazım, noktalama, sözcük seçimi vb. bakımlardan da göz önünde bulundurulması gerekenler vardır. Biçim açısından kullanılan kâğıdın kompozisyon yazmaya uygunluğu, yaklaşık olarak üstten 6 cm, alttan 2 cm, soldan 3 cm, sağdan 1 cm boşluk bırakılması, yazım kurallarına uyulması, noktalama işaretlerinin yerli yerinde kullanılması gerekmektedir.

Sirkesini, sarımsağını hesap eden paçayı içemez atasözü, cimrilik eden kişinin isteklerini elde edemeyeceğini anlatmaktadır. Yersiz ve gereksiz maddi korkular, eli sıkılık; temel gereksinimlerimizi karşılamamızı bile engelleyebilir. Böylece amaçlarımızdan uzaklaşacağımız gibi insanlıktan da çıkabiliriz. Ne kadar harcayacağımızdan çok, niçin ve neye harcama yapacağımız önemlidir. Temel gereksinimlerimizden kısarak mutlu olamayız. Kısacası bu atasözü cimriliği konu edinmiştir. Yazacağımız kompozisyonda cimrilik ve zararları üzerinde durmamız doğru bir seçim olacaktır.

Sözlü kompozisyonun değişebilir ve esnek olmasına karşın, yazılı kompozisyon daha değişmez ve durağandır. Bu yönüyle daha kuralcı ve daha düzenli, üzerinde düşünülüp oluşturulan bir anlatımdır, diyebiliriz. Sözlü kompozisyonda konuşan ve dinleyen vardır. Yazılı kompozisyonda yazar ve okur vardır. Yazılı kompozisyonda okur, yazılı bir metni tekrar tekrar okuyabilir; ancak yazar, okurun tepkisini hemen göremez. Buna karşılık sözlü kompozisyonda etkileşim söz konusu olduğu için konuşan, dinleyenlerin tepkilerini anında alabilir ve kendini daha doğru ifade etme yollarını çeşitlendirebilir.

Paragrafta işlenen konunun, ele alınan düşüncenin daha iyi anlatılabilmesi için, açıklık kazanması için birtakım anlatım özelliklerinden yararlanılmalıdır. Bir yazının bütünlüğü içinde paragrafa konu olan olay, olgu ya da kavramın özel ve temel niteliklerini açıklarken tanımlamadan yararlanılabilirken soyut düşünceleri somutlaştırmak için örneklendirmeden yararlanılabilir. Tanıklamada ise başkalarının düşüncelerinden, sözlerinden yararlanma söz konusudur. Eğer anlatılmak istenen kavramın nicelik özellikleri verilecekse sayısal verilerden yararlanmayı gerektiren tanıtlama anlatım biçimi kullanılabilir. Karşılaştırmada ise benzerlikler ve/ya farklılıklar ortaya konulur. Her bir anlatım biçiminden farklı amaçlarla yararlanılabilir. Önemli olan yazımda uygun anlatım biçimini kullanabilmektir.

Bir Cevap Yazın