
Sarıkamış Harekatında Türklerin 26 Aralık’ta Sarıkamış Kasabasına Düzenledikleri İlk Taarruz:
Türk Kaynağı (Köprülü Şerif İlden, Sarıkamış İhata Manevrası ve Meydan Muharebesi, Türkiye İş Bankası Yayınları s. 197.)
“…29’uncu ve 17’nci Tümenlerin avcıları yaylanın ilerisini, güneydoğusunu sınırlayan ormanlardan ateşe tutuldular. Avcılar yorgun ve bitkindiler. Savaş başladı. Çerkesköy ve kuzeyindeki taşlı tepede Ruslar birkaç mitralyöz yerleştirmişlerdi. Bu mitralyözlerin ateşleri avcıları biçmeye başladı. 29’uncu Tümenin en sağındaki cesur 86’ncı Alay düşmanın güçlü piyade ateşiyle cepheden ve topçu ateşi ile yandan karşı karşıya kaldı. Burada bu alayın komutanı Agâh Bey şehit düştü. Alayı ilerleyemedi. 17’nci Tümen Sarıkamış istasyonuna kadar ileri atılmıştı. Bu tümenin solundan giden 50’nci Alay Rusların yandan karşı saldırısına tutuldu ve perişan bir biçimde geriye atıldı. Bunun üzerine 51’inci Alay durmak zorunda kaldı. (Bu tümenin 49’uncu Alayı, Bardız’dan ileri geçmemişti.) 29’uncu ve 17’nci Tümenlerden mevziye yalnız iki batarya yetişebilmişti. Sahra bataryaları zaten Oltu’ya gönderilmişti. Akşam bastırdı ve Sarıkamış alınamadı…”
Rus Kaynağı (General Nikolski, Sarıkamış Harekatı, s. 27.)
“Sarıkamış’ta muharebeler şu şekilde gelişmiştir 13 Aralık (26 Aralık) sabahı 29’ncu Türk Tümeni Bardız geçidine taarruz etti ve öğleye doğru Albay Bukretof’un müfrezesini geri attı. Bu müfreze Yukarı Sarıkamış’a doğru çekildi. Sarıkamış istasyonunu 18’nci Türkistan Avcı Alayı’nın bir taburu savunmaktaydı. Bu tabur, Türklerin yoğun ateşinden dolayı çok zayiata uğradı. Sarıkamış’ta Rus topçusunun bulunmadığını bilen Türkler, 4 toplu bir bataryasını geçide ve açığa mevzilendirmişti. Açıkta mevzilenen bu batarya; hiç beklemediği bir anda iki toplu bir Rus bataryasının ateşine maruz kalarak, en kısa zamanda üç topunu kaybetti. (*) Sarıkamış’ta Rus topçusunun varlığı sebebiyle; Türk 29’ncu Tümen komutanı, Sarıkamış’ta Ruslara çok sayıda takviye kuvvetleri gelmekte olduğu neticesine vararak ve bağlı olduğu kolordunun diğer Tümeni’nin de gelmekte olduğunu düşünerek, bu tümenin gelişine kadar Sarıkamış’a taarruzu ertelemeye karar vermiş ve bu karar sayesindedir ki, Sarıkamış kurtulmuştur…”

(*) Sarıkamış’ta Rus topçusunun olduğundan, Arif Baytın’ın ve diğer kumandanların haberi vardı. Fakat taarruzda çok zayiata uğranılması ve diğer birliklerin yetişmesinin beklenilmesi gibi sebeplerle 9. Kolordu kumandanı Ali İhsan Paşa onun kurmay başkanı Köprülü Şerif İlden (yukarıda yazının yazarı da odur), Arif Baytın taarruzun durdurulmasını Enver Paşa’ya sürekli ısrarla söylemiştir. Enver Paşa Sarıkamış’ın 17 kilometre kuzeybatısındaki Bardız köyüne geldiğinde, Rusların demir yolu ve kara yolunun geçtiği Sarıkamış’ın sadece 2 bin Rus askeri tarafından savunulduğunu öğrenince, Rusların Sarıkamış’ı takviye etmeden hızlıca Sarıkamış’ı almayı amaçlamıştır. Diğer kumandanlar ise karlı dağlarda yapılan zorlu yürüyüşler sonucu bitkin düşmüş ve dağılmış olan birliklerin dinlendirip toplanmasını ve arkadan gelen birliklerin Sarıkamış’a hareket edilmesini savunmuştur. Enver Paşa bu fikirleri kabul etmemiş ve yorgun ve dağılmış olan orduyu (9. Kolordu) dört nala koşturarak Sarıkamış’a sürmesi orduyu daha çok perişan etmiştir fakat Türk ordusu Sarıkamış’a yetiştiğinde gerçekten de Ruslar hazırlıksız yakalanmışlardı ve 26 Aralık’taki taarruzda gerçekten Sarıkamış alınabilirdi ama bu seferde bahsettiğimiz diğer kumandanlar orduyu dinlendirip toplama fikrinde sebat etmiş ve 26 Aralık’ta ikindide Enver Paşa’ya ısrar ederek taarruzu kestirmişlerdi. Halbuki taarruza devam edilse Rusların da kabul ettiği gibi Sarıkamış 26 Aralık’ta veya öbür günde alınabilirdi. Ondan sonra Ruslar Sarıkamış’ı kuvvetli birliklerle takviye ederek alınamaz hale getirmişlerdir. Daha doğrusu Sarıkamış’ın dışında 10. Kolordu’nun yardıma gelmesini bekleyen 9. Kolordu yüksek sıradağlarında geceleyerek soğuktan ve açlıktan mevcudu daha fazla erimişti. 10. Kolordu kumandanı Hafız Hakkı Paşa ise kolordusunun 3 tümeninden 2 tümenini (26 bin asker) 6 bin kişilik bir Rus kuvvetini yenmek için peşine takılmış sonra kısa yol diye hiç gerek yokken ordusunu Allahu Ekber dağlarına sokmuş ve orada yakalandığı kar fırtınasıyla tipi yüzünden ordu perişan olmuştur. Köprülü Şerif İlden Hafız Hakkı Paşa’nın birliğinin mevcudunun 26 bin kişiden 3200’e indiğini iddia ediyor. Hafız Hakkı Paşa 6 bin kişilik Rus birliğini yenmek için kaybettiği zaman yüzünden 26 Aralık’ta gelmesi gereken Sarıkamış’a 29 Aralık’ta ordusu perişan olmuş bir şekilde varabilmiştir. Muhtemelen bu hata yapılmasa Sarıkamış harekatı kaybedilmezdi çünkü bu hatalara rağmen Ruslar savaşı neredeyse kaybediyordu.
Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığına göre Türk Ordusunun zayiatları 60.000 ve Rus zayiatları 30.000’dir. Savaşın en hazin kısmı ise Türk kayıplarının bir çoğunun Ruslar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları yüzünden ölmesidir. Ruslar; Türklerden 200 subay, 7000 eri esir, 20 makineli tüfekle 30 topu ganimet olarak almışlardır. 5000 kişi civarında esir alınmıştır. Bunlar tahmine göre Kırımda domuz çiftliğinde çalıştırılarak ve aç bırakılarak ölmüşlerdir.
Tarihçi-yazar Mehmet Niyazi, Sarıkamış Harekâtı’ndaki ölü sayısının tüm belgelerde toplamda 23.000 olduğunu, 90.000 rakamının 60.000 kayıp veren Rusların yalanı olduğunu kaydeder. 90.000 askerin öldüğü iddiası ilk olarak Sarıkamış Harekâtı’ndan sekiz yıl sonra Binbaşı Şerif Bey’in yazdığı kitapta yer almaktadır. Osman Mayatepek 75.000 muharip kuvvetin bulunduğu tarafın 90.000 askerinin ölmesinin matematiksel olarak imkânsız olduğunu ifade etmektedir.

Savaştan sonra İstanbul’a dönen Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış hakkında herhangi bir haber, bildiri, veya yayın yapılmasını engelleyerek sansür uygulamış ve Türk halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllar sonra öğrenebilmiştir.
Ermeni gönüllü tümenleri Rus kuvvetlerinin başarısında önemli etken olmuştur. Bunlar kritik zamanlarda Türk hareketlerine meydan okudu: “Türklerin gecikmesi Sarıkamış etrafında yeterli kuvvet konsantre etmesi için Rus Kafkasya Ordusu’na zaman kazandırmıştır.” Enver Paşa, Ermeniler’i suçladı ve bölgede Rusya ile aktif beraberlikte bulunduklarını söyledi.