Elrond’un Divanı: Boromir

“Müsaade ederseniz Efendi Elrond,” dedi, “önce ben Gondor hakkında biraz daha konuşayım; çünkü bizatihi Gondor memleketinden gelmekteyim. Ve orada neler olduğunu herkes bilse iyi olur. Çünkü tahminimce bizim emeklerimizden haberdar olan pek az kimse var, o yüzden de bunca zamandan sonra yenik düşersek nasıl bir tehlikeyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar. “Gondor ülkesinde Numenor kanının tükendiğini veya gurur ve şerefinin unutulduğunu zannetmeyin. Bizim yiğitliğimiz sayesinde Doğu’nun vahşi halkı şeddini yıkamıyor, Morgul’un dehşeti engelleniyor ve bizim, yani Batı’nın siperlerinin gerisindeki ülkelerde barış ve özgürlük ancak bu sayede korunabiliyor. Fakat ya Nehir’in geçitleri düşerse, o zaman ne olacak?

“Lâkin, o an artık hiç de uzak olmayabilir, isimsiz Düşman yeniden uyandı. Bizim Kıyamet Dağı dediğimiz Orodruin’den bir kez daha dumanlar yükseliyor. Kara Diyar’ın gücü büyüyor ve biz zordayız.

Anduin’in bütün batı kıyısını tutarak savaşmaya hâlâ devam ediyoruz; bizim arkamıza sığınanlar, olur da ismimizi duyarlarsa bizi övüyorlar: Övgü bol, ama yardım pek az. Artık çağrılarımıza bir tek Rohan’ın atlıları geliyor…

Bir Cevap Yazın